Gece geç saatlerde önce üç el silah sesi duyduk.


Kafayı bulan birinin havaya sıktığını düşündük.


Birazdan sıkı bir gürültü geldi.


Kendi gürültümüzün içinde, dışardan gelen gürültüyü hissetmemek mümkün değildi.


İki olay arasında bağlantı kurup fantezi yaptık.


Ancak gerçek tabii ki böyle değildi.


Camdan baktık.


Kadırga´dan araçlar devam ediyor.


Daraldım terasa çıktım.


Elimdeki yeşil eriklerden henüz ikisini dişlemiştim ki sesliğin hakimiyetini hissettim.


Kadırga&[#]8217;da TIR kalmış olabilir, şoför geri geri manevra yaparken birinin duvarını göçertmiş olabilir diye düşündüm.


Ama bir aragaz sesi yoktu.


Başka ses yoktu.


Belli ki olay biraz uzak noktadaydı.


O zaman Kadırga virajında kesin viraja sert giren alkollü bir sürücü Gümrük Müdürlüğü binasının duvarına tosladı diye düşündüm.


İçimde bir sıkıntı vardı.


Zaten daralmışım.


Bir de oyunda yenilmişim.


Henüz dördüncü eriği dişlerken telefon geldi.


Taksici dostumuz olayı haber verdi.


Gelip arabasıyla alıp bizi olay yerine götürdü.


Galatalı yerle bir olmuştu.


İçim cız etti.


Kaç dostumuzu Galatalı´ya yemeğe götürmüştük.


Özellikle Ankara ve İstanbul´dan gelen gazeteci dostlarımız, büyüklerimizle balık dışındaki en lezzetli alternatifimiz burasıydı.


[*] [*] [*]



Ortalık harabe şeklindeydi.


Kimse yanaşamıyordu.


Olayın neden olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.


Derken kalabalık arttı.


Erol Galatalı geldi.


Telefonda kendisine bahsedilenin çok üzerinde bir yıkımla karşılaşmıştı.


Zonguldak´ın en eski meyhanelerinden, fikir ve zikir adamlarının uğrak yeri olan bu nezih ve güvenilir lokantanın geleceğini merak edenlerdenim.


Erol Ağabey&[#]8217;e soramadım.


Ancak Ali Hızır Ar´a sordum.


Kaldı ki Rahmetli Ufuk Ar´ın vefatının ardından Galatalı´nın üzerindeki Çatı Bar´ı yeğeni Güçlü Demirkıran işletiyordu.


Burası bu şekilde restore edilecek gibi durmuyor.


Muhtemel ki yıkılıp yeniden yapılacak.


Ar´ın düşüncesi de bu yönde.


Galatalı geleneğinin devam ettirilmesini ısrarla temenni edenlerden biriyim.


Gerçi Erol Ağabey bize ne zamandır pastırmalı kuru yapmıyordu.


Açılış gününde belki kendini affettirir.



Eşref mutlu dönmüş!


Zonguldak Belediye Başkanı Sayın İsmail Eşref, Ankara´da bazı görüşmelerde bulunmuş.


TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan ve milletvekilleri ile görüşmüş.


Akşam saatlerinde gelen açıklama hakkında bilgi veren arkadaşlarım özellikle ´Mithatpaşa Tüneli" vurgusunu yaptılar.


Baktım metine.


Eşref, Mithatpaşa´yı hatırlatmış.


Sayın Toptan ve Ak Parti Milletvekilleri "Takipçisiyiz" demişler.


Güzel.


Bunda kötü bir şey yok.


Ancak tünel konusu zaten gündemde.


Önemli olan Eşref´in bu konuda bir talepte bulunmuş olması.


Gündemde olması şahsen beni kesmez.


Mithatpaşa Tüneli zaten 36 sene önce gündeme gelmiş.


Mütevazilik yapmayacağım.


Sonra unutulmuş.


Unutturulmuş.


Hatırlatmak bana kalmış.


Sayın Eşref´in 8 yıllık Belediye Başkanlığı döneminde de gündeme gelmemiş.


Hadi bırakalım tüm hesaplaşmaları da bir adım daha atalım.


Eşref´e teşekkür ederim.


Sayın Toptan ve milletvekillerine teşekkür ederim.


Yetinmeyelim.


Toptan son baharda Meclis Başkanı seçilmezse bu iş hepten yatar.