12 Eylül darbesinin mimarı eski Cumhurbaşkanlarından Kenan Evren, son yıllarda çok tartışılır olmuştu.
Darbenin ve sonrasında yaşananların acısı, yeni yeni çıkarcasına giderek büyüyen bir nefret tohumu vardı.
Evren öldü.
Allah günahlarını affetsin.
Ancak ardından medyada yaşanan tartışmaları izlerken, şunu da sormak gerekiyor:
&[#]8220;Bu kafayla ülke olarak nereye gidiyoruz?&[#]8221;
[*] [*] [*]
Bir başka olay, Zeki Alasya&[#]8217;nın vefatı...
Sağlığında kendisini linç edemeyenler, ölüsünü linç etmeye çalışıyor.
Fikir ayrılıklarının, inanç farklılıklarının bizi birbirimize nasıl düşürdüğünü bir kez daha gördük.
Her şey numaradanmış yani!
Bunlar eski Türkiye&[#]8217;de olan şeylerdi.
Yeni Türkiye&[#]8217;de de artarak devam ediyor.
[*] [*] [*]
Türk sinemasının genç ve yetenekli isimlerinden Zonguldak&[#]8217;ın değerli evladı Kıvanç Baruönü&[#]8217;nün son paylaşımı dikkat çekiciydi.
Önemliydi.
Duygularımıza tercüman olduğu için buradan paylaşmak da farz oldu.
Diyor ki Baruönü:
&[#]8220;Arada iyi şeylerde oluyor diyeceğim, ama bize yakışmaz ki...
Bu hayatta her kimse düşmanın, ya da o kadar ileri götürmeyeyim işi, her kimse tasvip etmediğin, şayet sende ona benzersen ne farkın kalır ki kötüden?
Yanlıştan&[#]8230;
Çirkinden&[#]8230;
Ahlaksızdan. ..
Hırsızdan&[#]8230;
Dolandırıcıdan...
Zaten sorun da burada işte, böyle böyle ekiliyor içimize kötülük tohumları&[#]8230;
Kötüleşiyoruz...
Ama laf aramızda, şayet bugün bu haldeysek, senin de çok emeğin vardı be Paşa.&[#]8221;
[*] [*] [*]
Son bölümde de şöyle diyor Baruönü:
&[#]8220;Anneler Günü&[#]8217;nde pek çok annenin gözü senelerce senin yüzünden yaşlı kalmadı mı?
Ama beterin beteri varmış işte, sen gittin, biz buradayız.
Sebep olduğun, yolunu açtığın bir ´uzun´ hikaye ile uğraşıp duruyoruz Netekim...&[#]8221;
[*] [*] [*]
Bugün ülkenin dört bir yanında nefret tohumları ekili&[#]8230;
Ekilmiş olanlar hızla büyüyor.
Toplum olarak ötekileştiriyoruz birbirimizi&[#]8230;
Birbirimizi yok etmeye odaklanmış canavarlar gibiyiz.
Amerikan filmlerinin robot askerleri gibi yani&[#]8230;
İnsanlığımızdan utanmadan.
İnsanlığımızdan korkmadan.
Evet, kötüleşiyoruz.
Sistemin mimarları öyle emrediyor.
Öyle ölçüp biçiyor.
Pek çoğumuzun da işine geliyor.
Kötülükten, hainlikten, ötekileşmeden, ötekileştirmekten, şiddetten besleniyoruz.
Şiddete, kire, pasa o kadar bulaşmışız ki, gerçeği görmeye, sorgulamaya zamanımız bile kalmıyor.
İşte seçim geldi.
O nefret tohumlarının nasıl yeşerdiğini görüyoruz.
Liderler ekiyor.
Medya soslandırıyor.
Toplum yeşertiyor.
Toplum tadına bakıyor.
Afiyetle yiyor.
Algılar, olgular, değerler ayaklar altına alınıyor.
Dün Kenan Evren&[#]8217;in, bugün diğer liderlerin istediği gibi yani!
Bir bakın lütfen!
Bir daha bakın!
Zeki Çakan farkı&[#]8230;
Zonguldak seçime giderken adaylar bazında gelişmeleri izliyoruz.
Partilerini bir tarafa bırakalım.
Şüphesiz ki, bu seçimin yıldızı Zeki Çakan&[#]8230;
Her yönüyle.
Bir diğer isim, Yavuz Erkmen...
Çakan; bilgi, donanımı, karizması, söylemleri, özgüveni, rahatlığı ve gücüyle bu kentte siyaset yapan, yaptığını zanneden veya yapma niyetinde olanlara çok önemli şeyler gösteriyor aslında.
Seçim sonuçları ne olursa olsun.
Olaylara bir de bu tarafından bakmak gerekiyor.
Özellikle Zonguldak&[#]8217;ta, kent adına, ülke adına siyaset yapmayı düşünen, iz bırakmak isteyen genç isimler Çakan&[#]8217;dan bu dönemde çok şey öğrenebilir.
Sadece MHP&[#]8217;de siyaset yapma hevesinde olanlar değil.
CHP&[#]8217;de ve AK Parti&[#]8217;de görev yapan, aday olan veya olmak isteyen herkesin Çakan&[#]8217;dan bu anlamda öğreneceği çok şey var.
İşte geçen seçimlerde de bunu anlatmaya çalışıyorduk.
Öyle &[#]8220;boş buldum, yerleşeyim&[#]8221; mantığı ile yapılan siyasetin geçerli olmadığını gördük.
İnsanların eksileri de olabilir, artıları da&[#]8230;
Ama artılarınız, eksilerinizi katlamıyorsa, orada bir durmak gerekir.
Kısacası şu;
Siyaset yapmak isteyen, siyasette başarılı olmak isteyen Zeki Çakan&[#]8217;ı izlesin.
Takip etsin.
Yararlansın.
Mutlaka çok faydasını görecektir.
En zoru&[#]8230;
Pusula Gazetesi 10&[#]8217;uncu yayın yılında&[#]8230;
Ne çabuk geçiyor zaman.
Dönüp arkaya baktığımızda neler neler kalmış geride.
Hayat hep böyle işte&[#]8230;
Her gün, her an yeni şeylerle uğraşmak zorundasınız.
Onları anlatıp, yazıp, yorumlamak kolay değil.
En zoru da ne biliyor musunuz?
Tüm bu işleri; mesleki tuzakların, mesleki cinliklerin, mesleki samimiyetsizliğin hakim olduğu bir ortamda vicdan muhasebesiyle yapmak.
Bu meslekte gerek kurum olarak, gerekse birey olarak çok şeyler yapabilirsiniz.
Ama en zoru, vicdani değerleri unutmadan yapmak ve istikrarı koruyabilmek&[#]8230;
Bunlara çok dikkat etmeye çalıştık.
Ne kadar başardık, ne kadar başaramadık, sizlerin takdiri&[#]8230;
Her anlamda emeği olan ve bizlere daha iyi gazetecilik yapma adına destek olan herkese yürekten teşekkür ediyorum.
Anneler Günü çelişkisi!
Hani dün &[#]8220;Anneler Günü&[#]8221;ydü ya&[#]8230;
Herkes kendi adına, kendince bir şeyler yapmaya çalıştı.
Bende diğer günler gibi böylesi günleri kabartma tozuyla şişire şişire kutlayanları sevmeyenlerdenim.
Yine de başkalarının kafasına vura vura kutlayan, kutlamaya çalışanların tercihlerine saygı duymak gerekiyor.
Ama &[#]8220;bir de bu tarafından bakalım&[#]8221; demek gerekiyor.
Milliyet&[#]8217;ten Burcu Ünal da işte o tarafından bakanlardan.
Diyor ki Burcu:
&[#]8220;Sevmiyorum bu günü de, abartılı kutlamaları da...
İnsanların gözüne sokarak kutlayanından da hoşlanmıyorum...
Annesi olmayanlar, anne olamayanlar, küçük yaşta annesiz kalanlar, annesi belki de o reklamlarda çizilen ´mükemmel´ anneye uymadığı için üzülenler varken, ´benim annem var´ diye, ´hem de dünyanın en mükemmel annesi´ diye göze sokmayı da kusura bakmayın, ama bencilce ve ´ayıp´ buluyorum.&[#]8221;
Teşekkürler Burcu&[#]8230;
Aynen öyle&[#]8230;
