Kentin her tarafı sorun.

Acaba gerçekten öyle mi?

Sorunlar mı sorun, yoksa sorun çıkaranlar mı sorun?

Bize göre sorunun kendisi, sorunları çözmekle görevli olanlar.

Sorunlara bakıyoruz.

Bildiğimiz sorunlar.

Hepinizin bildiği sorunlar.

Bir de sorunları çözmek için görevlendirilmiş olanlara.

Devletten bu iş için para alanlara.

Makamları işgal edenlere...

Yemin ederim ki, birçoğuna o paralar haramdır.

Yaşanan bu manzaraların başka izahı yok.

Devlet her mesaisini doldurana kazancını helal edebilir.

Ama Zonguldak helal etmez.

Bu halk helal etmez.

Biz helal etmiyoruz.

Zonguldak&[#]8217;ı, Zonguldaklıyı her kulvarda kullanıp sömüren herkese bu lafımız.

Çözümü bilen, ama çözümü üretemeyenlere.

Allah aşkına olaylara bakın.

Tartıştığımız konulara bakın.

Birde bu kadar konuşmayla geldiğimiz yere bakın.

Rezil oluyoruz.

Yıllardır aynı şeyleri konuşuyoruz.

Değişen bir şey yok.

Bürokratların birçoğu sınıfta kalmış durumda.

Çünkü onlar adı üzerinde bürokrat.

Zonguldak onları hala baş tacı yapıyor.

Niye mi?

Zonguldaklı fazla uysal da ondan&[#]8230;

&[#]8220;Bürokrat&[#]8221; deyince ödü kopuyor.

Bir de bu memleketle var olup, sadece şahsi işlerine düşkün olanlar var.

Onların da bu topraklarda yatacak yeri yok.

Sapla samanın birbirine karıştığı yerde birinin düğümü çözmesi gerekiyor.

Böylesi düğümleri, ancak kentin gerçek sahipleri çözebilir.

Yani belediye başkanları...

Var mı?

Yok.
Bu yüzden herkes kafasına göre esiyor.

Kafasına göre gürlüyor.

Cacık cacık işler yapıyorlar.

Oysa kentin güçlü bir belediye yönetimi olsa, bu işler böyle mi olur?

Asıl sorun, sorunların büyüklüğü değil.

Asıl sorun, sorunları çözmekle görevli olanların sorun olmalarında.

Onların yarattıkları sorunlarda...

Sorunları samimi olarak konuşup çözüme kavuşturacak iradeyi ortaya koyamamalarında.

Kenti değil, kendini düşünmelerinde.

Bu kenti gerçek anlamda benimseyemeyişlerinde...

Ayrı ayrı telden çalıp bir masada konuşup, karar verecek kadar cesaretli olamayışlarında.

Siyasi kibirlerinde.

Dinsel kibirlerinde.

Zonguldak&[#]8217;ın gündeminde olan konulara bakın.

İyi bakın.

O zaman daha iyi anlayacaksınız.

Kaplumbağa mı hızlı gidiyor, biz mi?

Yetki sahibi olan herkese sesleniyoruz.

Bu kentin sorunları zaten var.

Sizin şahsi sorunlarınızdan ve kurumsal egolarınızdan bıktık.

İster bürokrat olun, ister siyasetçi, ister belediye başkanı veya yöneticisi.

Bu kenti formalite işlerinizle oyalamayın.

Artık bıktık.

Sizden ve sizin gibilerden bıktık.

Pire kadar iş yapıp, deve kadar iş yapmışçasına hava atmanızdan bıktık.

Bu kadar ödlek olmanızdan bıktık.

Devlete ihanet ediyorsunuz.

Zonguldak&[#]8217;a ihanet ediyorsunuz.

Bu insanların duygularına, beklentilerine ihanet ediyorsunuz.

Bu kent zor olabilir, ama asıl zor olan sizlersiniz.

Sorunları çözüyormuş gibi yaparak çözmeden veya yarım yamalak bırakarak Zonguldak&[#]8217;a olan sevginizden bahsetmeyin.

Böyle sevgi olmaz.

İstemeyiz kalsın.

Böyle sevecekseniz, canı cehenneme sevginizin&[#]8230;

Alim&[#]8217;e tepkiler artıyor&[#]8230;

AK Partili Belediye Başkanı Mehmet Alim ile adamlarının küfür ettiği gerekçesiyle bir kişiyi

darp etmeleri çok tartışılıyor.

Herkesi memnun etmek isterken Alim bir süredir yalanlarıyla kendi seçmeninin tepkisini alıyordu.

Bu tepki er veya geç sokağa taşacaktı.

Benzer tepkiler daha önce de geldi kendisine.

Ve yaşadığı gerilim sonunda patlak verdi.

Alim&[#]8217;in eli elbette armut toplamıyor.

Sonuçta kendisi de insan.

Ancak siyasetçi kimliğini unutup böyle bir saldırgan tavır ortaya koymuş olması doğru değil.

Kendisine oy veren ve kendisine güvenen partisini düşünmeden böyle bir olayın içinde olması doğru değil.

Bu durumu kamuoyuna ve partisine izah etmezi çok zor olacak.

Özcan Bey&[#]8217;e&[#]8230;

TTK&[#]8217;ya işçi alınacak.

Yani alınması için oturdular, konuştular.

Ama öylece kaldı.

AK Parti Milletvekili Özcan Ulupınar, konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız&[#]8217;la görüşeceklerini söylemişti.

Bu görüşme hala olmadı.

Zaman su gibi akıyor.

Özcan Bey Devrek&[#]8217;ten bakıyor&[#]8230;