TTK Genel Müdürü Burhan İnan&[#]8217;la konuşuyoruz.


Yakınıyor.


TBMM Madenciliğin Sorunlarını Araştırma Komisyonu&[#]8217;nun raporunu gösteriyor.


&[#]8220;TTK için kambur deniliyor. Bunun altında meclisteki tüm partilerim imzası var&[#]8221; diyor.


Çok iyi hatırlıyoruz


O &[#]8216;kambur&[#]8217;un altına imza atanlar arasında Ak Parti Milletvekili Polat Türkmen ile CHP Milletvekili Ali Koçal&[#]8217;da yer alıyor.


Koçal&[#]8217;ın daha sonra rapordaki &[#]8216;Kambur&[#]8217;a vurgusuna karşın Türkmen&[#]8217;e sert çıkışını da hatırlıyoruz.


Sonra da Türkmen&[#]8217;in; &[#]8220;Ali Bey neden şerh düşmemiş. Neden imza atmış&[#]8221; tepkisini de hatırlıyoruz.


İnan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamasında maliyetlerle ilgili işçi giderlerini neden vurguladığını anlatıyor.


Bunu böyle devam ettiremeyiz diyor.


İşçi başına tüketimi 600 kilodan bir tona çıkarmak için bir formül üzerinde duruyor.


Anlattığı kadarıyla bu formül ciddiye alınmış durumda.


Ancak İnan&[#]8217;ın bu formülünden pek kimsenin haberi yok.


İşçiye ürettiği kadar para kazandırma formülü.


Ancak bunlar için İnan&[#]8217;ın sendika başta olmak üzere üretim birimlerinde çalışanların desteğine ihtiyacı var.


İşçi moralsiz.


Para her şey değil.


Bunun için çalışanların motivasyonlarına yönelik çalışma yapılması gerekiyor.


İşçi işyerine zaten küsmüş.


Bunlar yapılmaz ise işçi işyerleri iflah olmaz.


Git gel 650 kilo kömür çıkar.


Sendika ve TTK&[#]8217;nın beyin takımlarının ciddi anlamda kafa kafaya verip işçilere yönelik motivasyon toplantıları yapmaları gerekiyor.


İşe buradan başlanması durumunda Burhan Bey kafasındaki düşüncesini daha kolay uygulayabilir.



Vekil fotoğrafları!



CHP Milletvekillerinin fotoğraf konusunu çözememişken nasıl halka dokunacak?


Bu sorunun yanıtı uzun?


Ancak bir kez daha gördük ki esasında her parti kendi milletvekillerinin fotoğraflarını duvarlarında bulundurmak zorunda.


Vatandaş vekili tanımıyor.


Bu yüzden CHP&[#]8217;nin Ali İhsan Köktürk&[#]8217;ün fotoğrafını ne zaman asacağını merak ediyoruz.


Diğer taraftan Ak Parti&[#]8217;nin de kendi milletvekillerinin fotoğraflarını asması gerekir.


Bu durum gelenek haline getirilmeli.



Erdoğan&[#]8217;ın özrü kabahatinden büyük!



Ak Parti Milletvekili Fazlı Erdoğan TTK Genel Müdürü Burhan İnan&[#]8217;ı yerden yere vurdu.


Grizuda iki işçiye ulaşamadıkları için; &[#]8220;Ruhsuzlar&[#]8221; dedi.


Erdoğan Anadolu Ajansı&[#]8217;nı ziyaretinde bir adım daha ileri gitti.


Görevden aldıkları eski genel müdür Rıfat Dağdelen&[#]8217;den özür diledi.


Vatandan soruyor;


&[#]8220;Burhan İnan&[#]8217;ı başka hükümet mi atadı?&[#]8221;


Muhtemel o ki Fazlı Bey&[#]8217;e sormadılar.


Burhan İnan&[#]8217;ı bizde eleştiriyoruz ancak Fazlı Erdoğan&[#]8217;ın olaya bu şekilde yaklaşması acizlik belirtisi.


Kendi hükümetinin bürokratına basın üzerinden mesajlar gönderen Fazlı Erdoğan, Ömer barutçu olmak istiyorsa yöntem yanlış.


Ömer Barutçu olabilmek için gidip makama masaya yumruğunu vurması gerekir.


Edebiyatçı insan onu da yapamaz.


Ama bu işler böyle olmaz.


Telefon denilen, kapı denilen şeyler var.


Erdoğan sanmasın ki böyle davranarak prim yapıyor!


Yiyorsa gitsin bunları Enerji Bakanına, Başbakana söylesin!



Bir avuç gönüllü, bir dünya gönülsüz!



ZOKEV çok önemli bir işe daha el attı.


Bienal serisine devam ediyor.


Bir avuç gönüllü insan &[#]8216;kentim&[#]8217; diyor, &[#]8216;kültürüm&[#]8217; diyor, &[#]8216;şairlerimiz&[#]8217; diyor.


Çırpınıp duruyorlar.


Sayıları 30-40&[#]8217;ı geçmiyor.


Organizasyon kısmındakilerin sayısı daha da az.


Onca iş güç arasında çırpınıyorlar.


16-18 Aralık tarihleri arasındaki bienal kapsamında çok sayıda etkinlik var.


Herkesin az buçuk okumuşluğu vardır.


Herkesi aynı zamanda okuma özürlü de olabilir.


Sayıları iki elin parmakları kadar olan insanların bu çırpınışını, heyecanını gördükçe aslında ne kadar yalnız kaldıklarını, ne kadar ihmal ettiğimizi görüyoruz.


Hayatta kim olursan ol okuman gerektiği gerçeğinden bin bir türlü mazeretlerle çıkmayı alışkanlık haline getirmiş olan bizlerden başkası değil.


Zonguldaklılar kendi yazarlarını, çizerlerini tanımıyor.


Kitaplarını bilmiyor.


Bilenlerin sayısı da iki avuç.


Bu konuda her alanda olduğu gibi başıbozukluk var.


ZOKEV bu konuda direniyor.


Bir şeylere yeniden başlamak gerekiyorsa bu günler fırsat.


ZOKEV&[#]8217;in yerel medyayı ısrarla bu çabaların içine çekmesi gerekiyor.


Bizlerde bu çabaların daha fazla kitleye ulaşmasına yardımcı olmak zorundayız.


Bu yılki program kapsamında Zonguldak&[#]8217;ın ilk gazetecilerinden Tahir Karauğuz&[#]8217;un oğlu Doğu Karaoğuz babasının Zonguldak&[#]8217;ın yayın hayatına katkılarını anlatacak.


Daha pek çok konu başlığı için afişlere bakıp geçmek yerine okumak gerekiyor.