Dün Esnaf Odaları Birlik Başkanı Muharrem Coşkun ile konuştuk.


KGD´de arkadaşlarımızın sorularını yanıtladı.


Ekonomik çıkmazları anlattı.


Teşvik Paketi´ndeki dışlanmışlığımızı anlattı.


Zonguldak´ın nasıl kandırıldığına örnekler verdi.


Çarpıcı bir örnek verdi.


Son haftada üç intihar yaşandı.


Üçü de devlet memuru.


Yani düzenli maaşları olan insanlar.


İntihar nedenleri ekonomi.


Ayaklarını yorganlarına göre uzatmamış olabilirler.


Boyu yorgandan büyük olan o kadar insan var ki bu kentte.


Hem ekonomik hem sosyal bir sorun.


İçinden çıkılmaz zamanlar.


Böyle zamanlarda hep geride kalanları düşünürüm.


O evlatların günahı neydi diye.


Gözü yaşlı eşlerin günahı neydi.


Perişan olan, babasız kalan çocuklar memleketine doğru gidiyoruz.


Hangi cephede savaşıyor babalar?


Hangi bankanın kurşunuyla vuruyorlar kendilerini bir bir!


Yoksul ve yüreklerindeki sızılardan taşan çocukların memleketindeyiz.


Hızla artıyor öksüz çocukların sayısı.


Geride ecelden kötü bir mazi bırakarak&[#]8230;


O çocuklar o bankaların önünden geçerken acaba neler hissediyor?


Bunu hangimiz bilebiliriz?


Uzaktan bakınca ne kadar basit geliyor değil mi?


Belki de kızıyoruz intihar edenlere.


Muharrem Bey Almanya örneğini gösteriyor.


Almanya gezimiz sırasında Türk -Alman İşadamları Derneğini ziyaret etmiştik.


Muharrem Bey´in verdiği örneği orada da vermişlerdi.


Türkler Almanya´da sabıkalı.


Öyle bol kepçe kredi kartı alamıyorsunuz.


Hangi bankaya giderseniz gidin.


Nereye borcunuz var ortaya çıkıyor.


Bankalar istihdama yönelik yatırım için çalışıyor.


Bizdekiler gibi parası olmayana kredi kartı vererek değil. Maaşının üç katı limitle kredi kartı vererek değil.


Hükümetlerin de işine mi geliyor bu durum, nedir?


İntiharlar artacak.


Çocuklar öksüz kalacak.


Günahları kim çekecek?



-Medya ve Kültür Sempozyumu &[#]8211;


Zonguldak etkinliklere aç.


İçte o açlığı biraz olsun giderecek dev organizasyon.


Uluslararası Medya ve Kültür Sempozyumu 2-3-4 Temmuz tarihlerinde Zonguldak´ta.


Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı mesleki büyüğümüz Turgay Olcayto´nun bir telefonuyla her şey gelişti.


Turgay Bey´in önerisi ve sevgili hocamız Nurçay Türkoğlu´nun çabalarıyla şekillendi sempozyum hazırlıkları.


Yaklaşık 2 yıldır üzerinde çalışılan bir proje.


Kültür Araştırmaları Derneği, Karaelmas Üniversitesi ve Karaelmas Gazeteciler Derneği tarafından organize edilen Uluslararası Medya ve Kültür Sempozyumu´nda önemli konu başlıkları var.


8 ülke, 48 üniversiteden 150 araştırmacı ve gazeteci katılacak. 136 bildirim sunulacak sempozyumdaki konu zenginliği dikkat çekiyor.


Herkesin ilgisini çekecek birkaç konu mutlaka var.


Kaçırılmaması gereken, çok önemli bir organizasyon.


İstanbul´dan pek çok gazeteci arıyor.


Umarım Zonguldak´taki meslektaşlarımız da aynı ilgiyi gösterirler.


Şimdiden not alın derim.



Deniz feneri!


Ürkek akşamüstlerinin serin diplerindeyiz. Mevsimsiz baharların yanılgılarından besleniyor yüreklerimiz.


Bütüncül özlemler taksitlendiriliyor.


Taksit taksit nefes alıyoruz.


Taksit taksit gülüyor.


Taksit taksit ağlıyoruz.


Taksit taksit seviyoruz birbirimizi


Kıyısından tutunduğumuz şehrin endişeleri sızlıyor.


Islak baharlarını severken bile özlüyoruz birbirimizi.


Gözlerimizin kiri kalıyor gözlerimizde.


Yükseliyor dalga boyu.


Yükseldikçe, daralıyor nefesimiz


Sen ki kirpiklerine tutunduğum deniz feneri.


Adını koyamadığım şehrim!