Dünkü yazımda CHP Milletvekili Ali İhsan Köktürk´ün Zonguldak Havaalanı´na inen ilk tarifeli uçakla gelen yolcuları karşılamaya gelmemesini eleştirmiştim.


Aslında hemen sonrasında düzenlenen TSO´nun ödül töreninde Sayın Köktürk kürsüden "Devet gelmedi" demeseydi yine yazmayacaktım.


Çünkü kimseye bir resmi davet gitmemiş.


Bunca önemli mesele arasında böyle şeyler çok da önemli değil.


Ancak Zonguldak için garip ama anlamlı bir günde Ali İhsan Köktürk´ün olmaması büyük eksikti.


Ali İhsan Bey´in sekreteri aradı dün.


Kırgınlığını belirtti.


Ve bu karşılama programını öğrenip Ali İhsan Bey´i bilgilendirmek için verdiği mücadeleyi anlattı.


Hem Çaycuma Kaymakamlığı´ndan hem Zonguldak Valiliği´nden programla ilgili bilgi alamadığını belirtti.


Bilgilendirme konusunda özellikle Çaycuma Kaymakamlığı´ndan çektiği sıkıntıları anlattı.



[*] [*] [*]



Bunların hepsini anlarım.


Bir organizasyon sıkıntısı vardı.


Düzensizlik nedeniyle insanlar ve gurbetçiler mağdur edildi.


Uçaktan inmenin mutluluğunu yaşayanlar ellerinde valizlerle yüz metrelerce yürümek zorunda bırakıldı.


Bunun gibi bir dünya eksiklik.


Ancak bunların sevince gölge düşürmesi mümkün değil.


Bunlardan biri de davet konusunda yaşanmış olabilir.


Ancak böyle durumlarda orada bir ilçe örgütü var.


Arayıp; "Nedir oradaki program?" diye sorulabilirdi.


CHP Çaycuma İlçe Örgütü böyle bir zamanda vekili arayıp bilgi vermeliydi?


Vermediyse durum vahim demektir.


Ben vekil olsam soyadımı taşıyan İlçe Başkanı&[#]8217;na; "Kontörün mü yoktu?" diye sorardım!


Bu durumlar üzerine bir de Sayın Köktürk´ün başka bir programda siyasi tavrı gelince bunların hepsini sormak gerekiyor.


Demek ki bir koordinasyon eksikliği var.


Kaldı ki bunlar Ali İhsan Bey´le ilgili yapılan mevcut eleştirilerin ardından yaşanınca, bazı şeyleri daha da pekiştiriyor.


Havaalanında siyaset üstü bir duygu atmosferi vardı.


Nedenler ne olursa olsun Ali İhsan Bey orada olmalıydı.



- Anadolu Jet´i istiyoruz -


Memlekete Almanya´dan uçak gelip iniyorsa Türkiye´nin herhangi bir yerinden gelen uçaklar da inebilir.


Böyle bir durumda Türk Hava Yolları´nın nasıl bir mazeret bulacağını bilemiyoruz.


THY´nin alt şirketi Anadolu Jet, küçük uçaklarla Ankara´dan pek çok noktaya uçuyor.


Peki neden Zonguldak´tan Trabzon´a ve Zonguldak´tan Antalya´ya uçmuyor?


Zonguldak Milletvekillerimiz bu konuyla bir ilgileniverseler çok mu zor olur?


Artık kim hangi mazereti bulabilir ki?


Koskoca Alman uçağı iniyorsa Türk uçağı neden inmesin?


Sizce garip değil mi?


Bence çok garip.


Zonguldak isterse, Zonguldaklı isterse Trabzon ile Antalya´ya uçar.


Ama yanlış anlaşılmasın! İsterse dedim!



Mithatpaşa Tüneli için mücadele edenler-etmeyenler


Artık Mithatpaşa Tüneli´nin önemini anlatmamıza ne kadar gerek var bilemiyorum.


Dün tüm gün boyunca gıdım gıdım ilerleyen trafiği izlerken dilimden iltifatlar döküldü.


Ama buraya yazamam.


Tüm bu curcuna devam ederken Mithatpaşa Tüneli´nin önemini hala kavrayamamış insanlara üzülüyorum.


Bu konuda imkanları olmasına karşın tek bir cümle etmeyen, tek bir diyalog kurmayan insanlara söylenebilecek çok şey yok.


Pek çok gazeteci arkadaşımız bu düşünceye sahip çıkıyor.


Onlar da yeter.


Ancak siyasetçiler ve halkın temsilcilerinden bir çoğunun duyarsızlığı ayıplanacak bir durum.


Konuşmanın ötesinde bir şey yapmak gerekiyor.


Bir şeyler yapmamak için direnen insanlara söylenebilecek hiçbir şey yok.


Onlar kendi hallerinden memnun.


Mithatpaşa Tüneli konusunda bir grup, önemli bir çalışmaya imza atmaya hazırlanıyor.


Fikir arkadaşlardan geldi.


Çok yakında.


Son olarak Mithatpaşa Tüneli´ni bilmeyenler için bir hatırlatma.


Mithatpaşa Tüneli 36 yıl önce kent planına dahil edilmiş, genişliği 22 metre olarak çizilmiş, İkinci Makas Kavşağı´ndan girecek araçların Kapuz Bağlık´tan çıkmasını sağlayacak bir düşüncedir.


Bir süredir devam eden yazılar neticesinde önceki dönem Zonguldak Belediye Başkanı Secaattin Gonca konuyu Karayolları Genel Müdürlüğü´ne taşıyarak adım atmış, Ak Parti Milletvekili Polat Türkmen de takipçisi olduğunu açıklamıştı.


Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir´in "Aşkımızdan Zonguldak´ın dağlarını da deleceğiz" sözlerinin ötesinde somut bir gelişme yok.