İstanbul Yenikapı Fuar Alanı'nda gerçekleşen "Zonguldak Tanıtım Günleri" ile ilgili eksiklikler dile getiriliyor.
Hedefte doğal olarak organizasyonu gerçekleştiren Zonguldak Dernekleri Federasyonu (ZONDEF) Genel Başkanı Ziya Öncan oluyor!
Hani bu etkinlik, Zonguldak Valiliği'nin himayelerinde yapılmıştı?
Devlet, ilçelerinin tanıtımında yaşanan rezilliğe sessiz kalır mı?
İşin bu tarafını, Zonguldak'ta beş yıldızlı otel olmadığını sanan Kültür ve Turizm İl Müdürü Kemal Akçay üstlenebilirdi!
Senin elinde Maden Müzesi'ni kuran Maden Mühendisi Ekrem Murat Zaman var!
Senin elinde Zonguldak Nostalji'yi hazırlayan Yüksel Yıldırım var!
Çağırsanız, koşa koşa gelirler, ellerinden gelenin fazlasını yaparlardı.
Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV), bu işin dışında bırakılmasaydı, Zonguldaklı yazar-çizer ekibi daha kalabalık olurdu!
Katılım yelpazesi genişlerdi!
Ama amaç başka, kafa dar olunca, böyle oluyor işte!

Zonguldak'ta yemek yenecek yerler...
"Zonguldak'a misafirimiz gelse nereye getireceğiz?" diye yazınca, AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar, Türkiye'nin en büyük Özsüt'ünün Kozlu'da olduğunu hatırlattı.
Alaborina'nın sahibi Ali Özçep, "Bir akşam gel, balık yiyelim. Zonguldak'ta en güzel balık yenecek yer Alaborina'dır" dedi.
Restoran işini çözdük!
Sanırım Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, Valilik binası altındaki tuvaleti açtırırsa, kentin önemli bir sorunu daha çözüme kavuşmuş olur!
Ama tuvaleti açmak için Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'a sormak lazım!
Belki tuvaletin açılmasına o izin vermiyordur!
Otopark'tan tuvalete çıkış olursa daha kestirme olur!

Lastik kafalıya otobüsçü sahip çıktı!
Bu kadar işimizin arasında bir de torbacılar çıktı başımıza! Bak tipine, ne kullandığını anla!
Kentin yarısına veren, yarısına da söz veren var bunların arasında!
Bir tane koca kafalı var! Profiline sadece dörtte birini sığdırabilmiş!
O koca kafalı, anlattıklarımızın hiç birini o koca kafasına sığdıramamış!
Lastik kadar kafası, sibop kadar beyni olmayan kişinin fikirlerine otobüsçü sahip çıkmış!
"Lastik kafalı" dedik ya!
Otobüsçü kafası işte!
Ancak lastikten anlıyor!
Keşke lastikçiye olan borcunu ödese!

Kıssadan Hisse: Kaplumbağa...
Kaplumbağaya sormuşlar:
"Buradan karşı köye ne kadar zamanda gidersin?"
Kaplumbağa cevap vermiş:
"Yağmuru, çamuru, rüzgarı, inişleri, yokuşları hesap ettim... Üç günlük yol ama ben altı günde giderim..."
Altı gün geçmiş...
Ama kaplumbağa karşı köye gelememiş... Aramışlar-taramışlar, yolun yarısında bulmuşlar kaplumbağayı...
"Hayrola, üç günlük yolu altı günde bile gelemedin?" demişler.
Kaplumbağa cevap vermiş:
"Sormayın arkadaş! Yağmuru, çamuru, inişi, yokuşu hesap ettim de, kötü insanları hesap edemedim. Ne zaman hızla ilerlemeye başlasam, tutup ters çevirdiler..."

Hisse: Zonguldak'ta kaplumbağaları ters çeviren üç harfliler var!

Günün Fıkrası: Nerede duracağuni çok iyi piliyisun!
Temel ile Dursun, bir gün kumar masasına oturmuşlar; neleri var, neleri yok her şeylerini kaybetmişler..
Kaybettikçe, kumar oynamaya devam etmişler.
En nihayet kumar masasından Temel çırılçıplak, Dursun ise bir tek donla kalkmış..
Gece yarısı Temel çıplak, Dursun donla yolda yürüyorlarmış..
Bir süre yürüdükten sonra Temel, Dursun'a demiş ki:
"Ula Dursun senin neyini seviyrum piliyimisun?"
Dursun, "Neyumi seviyisun" demiş.
Temel cevap vermiş:
"Kumarda nerede duracağuni çok iyi piliyisun."