Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (Sallallahü Aleyhi Vesellem), "Kolaylaştırın zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret ettirmeyin" buyurur. (Buhari, Sahih, K. İlm bab 11, K. Ahkam bab 22).
Peki, 23 Aralık 2021 Cuma akşamı, Zonguldak Valiliği'nin okulların tatil edilip-edilmediğiyle ilgili açıklaması, bu hadise uyuyor mu?
Uymuyor, çünkü kimse bir şey anlamadı.
Herkesin kafası karıştı.
"İlçelerde Kaymakamlar karar verecek" denildi!
Ama Kaymakamların aldıkları karar, bizzat Vali Mustafa Tutulmaz tarafından değiştirildi.
Olmadı yani! Kolay işi zor eyledik!
"Canım, senede üç gün kar yağıyor, sizde dert ediyorsunuz" diyebilirsiniz!
Normal vakitlerde yöneticilik yapmanın hiçbir zorluğu yok!
Yöneticilik vasfı, kriz anlarında ortaya çıkar!
Aldığınız ya da alamadığınız kararlar, sizin ne kadar başarılı bir yönetici olduğunuzu gösterir.
Hepimiz hata yapıyoruz.
Önemli olan yapılan hatalardan ders çıkartmak.
Apple Computer'un kurucusu aynı zamanda Iphone telefonlarının sahibi Steve Jobs, "Zeki insanları işe alıp, sonra onlara ne yapacaklarını söylemek bana mantıklı gelmiyor. Biz zeki insanları işe alırız ki, onlar bize ne yapacağımızı söylesinler" der.
Ben de aynısını söylüyorum.
Ama işe aldıklarımıza iş öğretmemiz gerekiyor!
Bu mantıksızlığı ben de yapmak zorunda kalıyorum!
Ayetli-hadisli yazıyor, yazabiliyorum!
Toplumun her kesimine hitap ediyorum!
Anlaşabiliyoruz, değil mi?
Allah'ın izniyle bunu da başaracağız!
Yalnız Saadet Partisi İl Başkanı Burak Erol hala Nas'ta kalmış!
Oysa biz Felak'a geçmiştik!
Sıra geldi İhlas'a!
Sonra Fatiha!
...ve leddallin. Amin!

Şırnak kömüründen ses çıkmadı!
"Zonguldak'ta Şırnak kömürü yakılıyor" dedik.
Hatta, "Zonguldak kömürü ile karıştırılıp termik santrallere satılıyor" dedik.
Yetmedi, "Bakacakkadı'daki depolardan ilçe, belde ve köylere satılıyor" dedik.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri denetime çıktı.
Buldular da gizliyorlar mı?
Bulamadılar mı?
Bizi yalanlamak için zaman mı kolluyorlar?
Yoksa kibarlık mı yapıyorlar?

Kıssadan Hisse: Allah razı olsun!
Padişahın en az 3 çocuk yapın talimatına uyan garibim, Nasreddin Hoca'ya gelerek, "Hocam, 3 çocuk, hanım ve ben tek odalı evde çok sıkıntıdayız, bize bir çare" der.
Hoca, biraz düşünür ve "Bu gece keçiyi odaya alın" der. Sabah, garibim hocaya gelir ve "Hocam sıkıntı arttı" der. Hoca, "Bu gece eşeği de odaya alın" der. Sabah garibim öfkeyle Hocaya, "Hocam, odada sıkıştık, çok zordayız" der. Hoca, "Hele bi de ineği odaya alın" der.
Ertesi sabah garibim burnundan soluyarak hocanın karşısına dikilir ve "Hoca, yeter. Senden akıl istedik, tamamen sıkıntıya girdik, sana akıl soranın..." dediği anda Hoca, "Bu gece keçiyi dışarı çıkar" der. Sabah garibim Hocaya, "Hocam, Allah senden razı olsun, bu gece biraz rahatladık" der. Hoca, "Bu gece de eşeği dışarı çıkar" der. Garibim sabah Hocaya, "Daha da rahatladım" der. Hoca, "Bu gece de ineği dışarı çıkar" der. Sabah Hocanın karşında garibim, "Hocam, Allah sizden razı olsun. Bizleri rahat bir yaşama kavuşturdunuz" diyerek elini öper ve hep Hocayı över.

Günün Fıkrası: Eşcinsellik!
İki adam vapurda tanışırlar. Muhabbet, ne iş yaptıklarına gelir. Birisi, "Ben hırsızım" der, öbürü, "Ben de eşcinselim" der.
Eşcinsel olan, "N'oolur bana nasıl hırsızlık yaptığını göster" diye tutturur...
Hırsız olan, "Ama sen de bana nasıl eşcinsellik yaptığını göstereceksin" der. Eşcinsel, "Tamam" der.
Hırsız, "Beni iyi izle" deyip, kaşla-göz arasında, vapurda ayakta duran heybetli ve ağır birinin arka cebindeki cüzdanı çaktırmadan çeker alır.
Ve "Hadi bakalım, sessiz bi yere gidelim de, sen de bana eşcinselliği nasıl yaptığını göster" der.
Eşcinsel, "Gerek yok burada da gösterebilirim" der ve, o heybetli, iri yarı ağır abinin omzuna vurarak, "Abiii, bu adam senin cüzdanını çaldı!" der.