DÜZCE - Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Şahin, "Özel yetenekli çocuklar, küçük yaşlardan itibaren daha az uyurlar ve daha enerjiktirler. Dikkat becerileri akranlarına kıyasla daha yoğundur" dedi.
Düzce Üniversitesi İletişim ve Tanıtım Koordinatörü Duygu Özdemir Cömert'in üstlendiği Hayatın Renkleri programında bu hafta "Üstün Yetenekli Bir Çocuğa Sahip Olmak" konusu konuşuldu. Cömert'in sorularını yanıtlayan Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Şahin, zeka gelişimini etkileyen etmenler, üstün yetenek, üstün zeka, dahi ve özel yetenek gibi çok sayıda kavrama açıklık getirdi. Bir çocuğun üstün yetenekli olduğunun nasıl ve ne zaman anlaşıldığıyla ilgili soruya Feyzullah Şahin, "Aslında şu şekilde açıklayabiliriz. Herhangi bir sınırlama olmasa da genel olarak akranlarına göre daha erken yaşta anlaşılır. Özel yetenekli çocuklar, küçük yaşlardan itibaren daha az uyurlar ve daha enerjiktirler. Dikkat becerileri akranlarına kıyasla daha yoğundur" şeklinde cevap verdi.
Erken yaş döneminde tanı koyulduysa yapılması gereken etkinliklerin aile temelli olması gerektiğini belirten Doç. Dr. Şahin, çocuğun hayatının büyük bölümünü ailesiyle geçireceği için ailenin süreç içerisinde olmasının çok önemli olduğunu söyledi. Okul gibi alanlarda da özel yetenekli çocuklardan oluşan, ayrıştırılmış bir eğitim yerine normal öğretim içerisinde özel yetenek alanlarının desteklendiği bir ortamda eğitim görmelerinin daha faydalı olacağına işaret eden Şahin, üstün yetenekli çocuklara bilimsel bilgilerin aktarılmasının yanında, temel ahlak kurallarının öğretilmesi ve bunların hayatlarına entegre edilmesinin, çocukların doğru olmayan davranışlara yönlenmesini önleyebileceği değerlendirmesinde bulundu.
Erken dönemlerde çocuğun farklı ilgi alanlardaki ortamlara temas edebilmesine olanak sağlanması gerektiğini de dillendiren Feyzullah Şahin, ailelerin bu tür ortamlarda bulunması ve çocukların yeteneklerini ortaya çıkarmasının önemi üzerinde durdu.