Kapuz Plajı’nı işletemeyen birine koskoca Zonguldak’ı teslim ettik!

Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem göreve geleli 110 gün oldu!

Şu ana kadar Kapuz Plajı’nda üç kişi silahla vuruldu!

Çıkan olayları saymıyoruz!

AK Parti döneminde plajda içki içmek yasaktı.

CHP döneminde, çalışanlar, belli saatten sonra alkol almaya başlıyorlar!

Plaj Müdürü, iki kişiyi tabancayla vurabiliyor!

Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, plaja geliyor!

Aciz bir şekilde kenarda duruyor!

O halde başlayalım...

Tuttuğu takımın şampiyonluk maçına kendisi gidemeyen kişinin Belediye Başkanı olduğu kentin adıdır Zonguldak!

Kiminle görüşüp görüşmeyeceğine eşinin karar verdiği kişinin Belediye Başkanı olduğu kentin adıdır Zonguldak!

Plajı bile yönetemeyen birinin Belediye Başkanı olduğu kentin adıdır Zonguldak!

110 günde 3 kişinin vurulduğu plaja gidip seyreden kişinin Belediye Başkanı olduğu kentin adıdır Zonguldak!

110 gündür ekonomik kriz bahanesiyle ağlayan kişinin Belediye Başkanı olduğu kentin adıdır Zonguldak!

Gömleğinin iki yakasını bir araya getiremeyen adamların "Zonguldak’ın iki yakasını bir araya getireceğim" diyerek Belediye Başkanı olduğu kentin adıdır Zonguldak!

Dr. Ömer Selim Alan’ın Cumhurbaşkanlığı’ndan aldığı bağışları eleştirip, Merkez Çarşısı müteahhidinden 50 milyon lira bağış isteyenlerin Belediye Başkanı olduğu kentin adıdır Zonguldak!

Kapuz’da ne yapılmalı?

Belediyenin ekonomik sorunlarını Kapuz Plajı’ndan alacağı giriş ücretine bağlayan, yeme-içme fiyatlarını katlayan Zonguldak Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, plaja giren bir simitçiyi çok fena dövmüşler!

Cankurtaranlar da simitçiyi kurtarmamış, onlar da saldırmış!

Önceki dönem belediyede "adam dövüyorlar" diye haber yapan kişilerin, bu tür haberleri görmemesi, duymaması, haber yapmaması ne kadar ilginç değil mi?

Bir de Kapuz Plajı’na "polis noktası" isteniyor!

Önceki dönem plajda "polis noktası" yoktu ki...

Olay da çıkmıyordu.

Belediye personeli plajda alkol almasın!

Olaylar "şak" diye kesilir!

Plajda alkol alınması yasaklansın.

Alkollü kişiler plaja alınmasın.

Şimdi plajda çıkan olayları polis eksikliğine bağlamak, topu taca atmaktır!

Plaj görevlisi iki kişiyi vurmuş!

Siz, "polis noktası" istiyorsunuz!

Siz, bu personelle çalışmaya devam ederseniz, bu personel yarın polisi vurur!

O zaman "komando birliği" mi isteyeceksiniz?

Oradaki restoranda "içki satışı olsun" diye uğraşan meclis üyeleri var!

Orada bedava içip evlerine gitmek istiyorlar!

Zonguldak Belediyesi, plajdaki restoranda içkiyi serbest bıraksın!

Bir-iki meclis üyesi vurulsun!

Sonra "özel harekat gelsin" diye haber yaparlar!

Bırakın Kapuz Plajı’na "polis noktası" istemeyi...

Gazipaşa Caddesi’nde köşe başları tutulmuş!

Her gün kavga-kıyamet bitmiyor!

Önce bu rezilliğe bir son verelim!

Kendi düğününe gitmeyen damat!

Kendi düğününe gitmeyen adamın koca ilçeyi temsil ettiği kentin adıdır Zonguldak!

Hangi ilçe?

İçinden çay mı geçiyor, ırmak mı geçiyor, doğalgaz mı geçiyor?

Neyi-kimi temsil ediyor?

Hangi sivil toplum kuruluşunun başkanı?

Düğüne neden gitmedi?

O gece neler oldu?

O gelin ne yaptı?

Düğün hangi oteldeydi?

Olay, o zaman değil, şimdi olsaydı, yer yerinden oynardı!

Genç bir kadına böyle bir hareket yapılır mı?

SGK avukatı...

Yıllar önce SGK’yı dolandırdıkları iddiasıyla ceza alanlar oldu!

O isimlerden birisi, avukat olmuş!

Körün taşı gibi gitmiş SGK’nın avukatı olmuş!

Özetle...

SGK, kendisini dolandıran kişiyle avukatlık sözleşmesi imzalamış!

Yerel mahkeme ceza vermiş!

Dosya, Yargıtay’daymış!

Yargıtay, bu dosyaya yıllardır bakmıyor!

Neden bakmıyor?

Diyelim ki, karar onandı!

SGK’nın avukatı, kendi kendine icra davası mı açacak?

Ne günlere kaldık!

Bu avukatın yerinde olsam, mertlik yapar, hemen SGK avukatlığını bırakırdım!

SGK yöneticileri, bu avukatın sözleşmesini neden feshetmiyor?

Orası ayrı bir konu!

Hele şu Yargıtay bir karar versin!

Dava, zaman aşımına filan uğramasın!

Sonra bakacağız o işe!

Harcadınız...

İki yumurta kıramayan kadınlar için, size yaprak sarıp mantı açan kadınları harcadınız...

Okuma alışkanlığı Zara ya da Mango'daki etiketlerden ibaret olan kadınlar için Marx'ı, Engels'i tez konusu yapmış kadınları harcadınız...

3 bin dolarlık Tom Ford Black kullanan kadınlar için, mum kokulu kadınları harcadınız...

Göbeğinizi iğrenç bulan kadınlar için, o göbeğe sarılıp uyuyan kadınları harcadınız...

Yemeğe çıktığınızda sürekli hesabı size kitleyen kadınlar yüzünden, "Bu sefer de benden olsun" diyen kadınları harcadınız...

"Manikürüm bozulur" diyerek ütü bile yapmayan kadınlar için, kirli donunuzu elinde yıkayan kadınları harcadınız...

Adnan Hoca'nın "kedicikleri"ni andıran kadınlar için, "Selvi boylum al yazmalım"ın Asya'sına benzeyen kadınları harcadınız...

Yağmur yağınca saçları "bozulmasın" diye en lüks kafeye dalan kadınlar yüzünden, kolunuza girip "Beraber ıslanalım" diyen kadınları harcadınız...

Cebinizde para yokken telefonunuza dahi bakmayan kadınlar için, "Canım, sen çaldır, ben sana dönerim" diyen kadınları harcadınız...

Kuaförden çıkmayan kadınlar yüzünden, saçını süpürge eden kadınları harcadınız...

Model arabadan aşağısına binmeyen kadınlar için, halk otobüsündeki tek koltuğu sizinle paylaşan kadınları harcadınız...

Müzik zevki Aleyna Tilki'den ibaret olan kadınlar yüzünden, size çilingir sofrası kurup ud çalan kadınları harcadınız...

Televizyonda magazin programları dışında başka bir şey izlemeyen kadınlar yüzünden, sizinle üstüne formasını çekip maç izleyen kadınları harcadınız...

Lavinya şiirini vanilyalı dondurma zanneden kadınlar yüzünden, o mahûr beste çaldığında gözyaşları Müjgan'la buluşan kadınları harcadınız...

"Parasız adam, gereksiz adam" diyen kadınlar için, "İki gönül bir olunca, samanlık seyran olur" diyen kadınları harcadınız...

Burnu aktığında Amerikan Hospital'a koşan kadınlar yüzünden, kırk derece ateşle yanarken alnına sirkeli bez koyan kadınları harcadınız...

Kredi kartlarınızın limitlerini patlatan kadınlar için, yarım kilo kıymayla beş çeşit yemek yapan kadınları harcadınız...

Saçlarınız döküldüğünde sizi beğenmeyen kadınlar için, kel kafanızı öpen kadınları harcadınız...

Zamanı gelince sizi bir kağıt parçası gibi buruşturup atan kadınlar yüzünden, aşkı için her türlü ihanetinize ve zorbalığınıza katlanan kadınları harcadınız... (Alıntı)