Zonguldak tarihinin en başarısız bürokratlarından biri, Zonguldak İl Milli Eğitim Müdür Vekili Osman Bozkan!

Zaten başarılı olsa, asaleti verilirdi!

9 Eylül’de okullar açılacak.

Ama Merkez Bahçelievler İlkokulu’nun sıraları yok!

Sıralar, 23 Eylül’de gelecekmiş!

O sırada eğitime başka bir okulda devam edilecek!

Ağustosböceği misali tatili cır cır ile geçirdiler!

Şimdi ceremesini öğrenciler, veliler ve öğretmenler çekiyor.

Asaletinin peşinde koşacağına, sıraların peşinde koşsa, bu sorun yaşanmayacaktı!

Ne çekti Zonguldak, bu başarısız bürokratlardan!

Geçinemiyorlar, kavga ediyorlar!

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) 6 Ağustos’ta gerçekleştirdiği Başkanlar Kurulu’nda, işçilerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara, bir türlü düşürülemeyen enflasyona, hayat pahalılığına ve vergi sisteminde yaşanan adaletsizliğe dikkat çekmek ve kamuoyunun gündemine taşımak adına bir dizi eylem planı kararı almıştı.

Bu karar üzerine mitingler yapılmaya başlandı. 

Zonguldak Madenci Anıtı’nda “Zordayız Geçinemiyoruz” diye bir araya gelen Türk Metal Sendikası üyesi işçiler ile Genel Maden İşçileri Sendikası üyesi işçiler kavga ettiler!

Türk Metal Sendikası üyelerinin geçim sorunu yok ki...

Genel Maden İşçileri Sendikası üyelerinin de geçim sıkıntısı yok.

Bu sendikalar, sıkıntılı miting yaptılar!

Rahat battığı için birbirlerine girdiler!

Bu ülkede geçinemeyen iki kesim var.

Emekliler ve asgari ücretliler...

O meydanda toplanması gereken asgari ücretle çalışanlar ve çok düşük ücret alan emeklilerdi.

"Zordayız, Geçinemiyoruz" diye bir araya gelen işçiler, geçinemediler ve kavga ettiler!

Sadece ağlıyor!

CHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu, günler öncesinden şiddetli yağış duyurusu yapılmasına rağmen rezil olan Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’i koruyan bir basın açıklaması yapmış!

Demiş ki:

"Dün, çok şiddetli ve ani gelişen bir yağmur yaşadık. Belediye personelimiz, Zonguldak'ın tamamına yakın yerde teyakkuz halinde çok değerli çalışmalar yaptılar ve sıfıra yakın -Kadırga rampası hariç- mükemmel, bir sorun yaşamadan bu yağmuru atlattık. Böyle vefakar ve cefakar çalışan değerli belediye personelimize, başta belediye başkanımıza teşekkür ediyorum.”

Bir mazgal kapağını beş saatte bulup kaldıramayan, sorunu çözemeyen, beş saatten fazla trafik akışının durmasına neden olan belediye başkanına teşekkür etmek hangi zeka işidir?

Yağmur yağacağı zaman orada iki personel dururdu.

Yağmur başlayınca, kapağı açarlardı.

Hiç böyle bir sorun olmazdı.

Pusula işi büyütünce, belediye de işi büyüttü!

Yol kapatıldı, kazıldı, boru döşendi!

İnşallah bir daha aynı sorun yaşanmaz!

Osman Zaimoğlu, “Tahsin Erdem'e ve Zonguldak Belediyesi'ne bağlayanları hayretle izledim” diyor!

Biz, CHP’lilerin böyle düşüneceklerini bildiğimiz için sorunu Muharrem Akdemir’e bağladık!

Yemin olsun Muharrem Akdemir’i mumla aradık!

Bu kadar beceriksiz bir belediye başkanı olur mu?

Hiçbir sorumluluk almıyor!

Sadece “Para yok” diye ağlıyor!

Biz, ne günah işledik?

Biz, bu satırları yazarken, Karaelmas Mahallesi Hal bölgesinden felaket haberi geldi!

Zonguldak’ta günlük güneşlik bir hava vardı!

Ama koca mahalleyi sel basmıştı!

Belediye ekipleri, tamir etmeye çalıştıkları boruyu patlatmışlar!

İşyerlerini ve ilçe dolmuş duraklarını sel almış!

CHP’liler, bu işi de önceki Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan’a bağlayabilirler!

Belki Dr. Ömer Selim Alan oralardan geçmiştir!

Borunun patlamasına neden olmuştur!

Sevgili Zonguldaklılar...

Karaelmas’ta bu rezillik yaşanırken, Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, "Zabıta Günü" nedeniyle pasta kesiyor, pasta yiyordu!

Gerçekten Zonguldak, bu insanların umurlarında değil!

Onlar, içkili mekanlara ruhsat vermeyle uğraşıyor, Zonguldak insanı sel sularıyla boğuşuyor!

Yüce Rabbim...

Bizi neden Tahsin Erdem ile sınıyorsun?

Biz, ne günah işledik?

Nedir bu talihsizlik?

'Çek’inden yakalanmış!

Bizim niteliksiz ve meteliksiz dolandırıcı, geçmişte "hırsız" dediği kişinin kucağına oturmuş!

Mayıs 2024 tarihine yazılmış bir çek, elden ele gezerken, en son "hırsız" dediği adamın eline geçmiş!

Bu niteliksiz ve meteliksiz kişi, 600 bin lira için her ay faiz ödüyormuş!

"Çek"ten eşi sorumlu olduğu için her ay bu faizi ödemek zorunda kalıyormuş!

Çıkardığı gazdan korkan bu kişi, daha önce de ailece bu kentten kaçmak zorunda kalmış, üç harfli birine evinin tapusunu devredince geri dönebilmişti!

Yine bir üç harfliye bir şey vermek zorunda kalabilir!

Bu üç harfliye, “Sana 'hırsız' diyen adamla ne işin olur?” demişler!

“Ben, onu 'çek’inden yakaladım” demiş!

Kimi "çek"inden yakalanıyor, kimi "çük"ünden!

Kentin adıdır Zonguldak!

Sevgilisine kredi çektirip, her ay zorla ödeme yapanların "delikanlıyım" diye gezdiği kentin adıdır Zonguldak!

Sevgilisini Dilan Polat gibi yaşatıp, aldığı mini arabalara araç takip sistemi takacak kadar zavallı adamların yaşadığı kentin adıdır Zonguldak!

Sevgilisine küsünce, taşıt tanıtma sistemini iptal eden, barışınca açan zavallıların yaşadığı kentin adıdır Zonguldak!

Annesine başka, arkadaşlarına başka, kamuoyuna başka sevgili gösterenlerin yaşadığı kentin adıdır Zonguldak!

Kendi adına hesap açtıracak itibarı olmayan adamların, hesap sormaya kalktığı kentin adıdır Zonguldak!

Küçükken annelerinden harçlık alan adamların, büyüyünce anneleri adına hesap açıp ticaret yaptıkları kentin adıdır Zonguldak!

Dolandırıcı olduğu için kendi adına hesap açamayan adamların, eşleri adına kurduğu şirkette çalışıp "işadamı" rolüne büründükleri kentin adıdır Zonguldak!

Pokun, poku kenefte bulduğu kentin adıdır Zonguldak!

Kıssadan Hisse: Hızır...

Bir gün Hızır (a.s.), hamamda yıkanan bir ihtiyarın yanına yaklaşmış. İhtiyar kendi kendine yıkanmaktaymış.

Hızır, demiş ki:

"Ey ihtiyar... Gençliğinde yaşlılara yardım etseydin, şimdi şu gençler de sana yardım ederlerdi."

İhtiyar adam, şöyle cevap vermiş:

"Ben, gençliğimde yaşlılara yardım ederdim ama zamane gençliği şimdilerde yardım etmez olmuş."

Hızır (a.s.), bir taraftan ihtiyar adamın sırtını keselerken, bir taraftan da konuşmaya devam etmiş:

"Demek ki, yaptığın yardımları içinden gelerek yapmamışsın, Allah’ın sevgisini kazanamamışsın, yoksa ettiğin o hayrı neden görmeyeceksin ki?"

İhtiyar adam, şöyle demiş:

"Eğer yaptığımı Allah (cc) için yapmasaydım, O’nun sevgisini kazanmasaydım, Allah bugün benim sırtımı Hızır’a keseletir miydi?"

Hızır (a.s.), duydukları karşısında çok şaşırmış.

"Allah’ım, bana verdiğin seni sevenlerin listesinde bu ihtiyarın adı yok, bu nasıl olur?" demiş.

Yüce Allah, şöyle buyurmuşlar:

“Ey Hızır... Biz, bizi sevenlerin listesini sana verdik ancak bizim sevdiklerimizin listesi bizim yanımızdadır." (Alıntı)