Zonguldak İl Özel İdaresi’ne alınan 30 işçiyi diline dolayanların, AK Parti Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı’nın oğlu ve kızını, milletvekilliğinin birinci yılı dolmadan sınavsız-mülakatsız işe yerleştirmesine hiç sesi çıktı mı?
Çıkmaz!
Aslında bu kişilerin hedefi, işe  girenler ya da giremeyenler değil!
AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın asaleten göreve gelmesini ve yeni dönemde "İl Başkanı" olarak devam etmesini hazmedemeyenler!
Peki, Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in işe aldığı 7 kişiyi Pusula yazmasa, kim bilecekti?
Tahsin Erdem, karı-kocayı aynı gün işe başlattı!
Tahsin Erdem, bu kişileri İŞKUR’a bildirmeden aldığı için para cezası bile yedi!
Cezayı da Zonguldak Belediyesi ödeyecek, iyi mi?
Yaygara yapanların amacı, iş ya da işsizlik değil!
Meseleyi anladınız mı?

Su kesintilerinin sebebi nedir?
Akşam; Bahçelievler, İncivez ve Terakki Mahallelerinde sular kesik!
Gündüz; İnağzı, Yenimahalle, Yeşilmahalle, Tepebaşı ve Meşrutiyet Mahallelerinde sular kesik!
Ama hemen her gün üç-dört mahallede sular kesik!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, 169 gündür görev yapıyor!
169 günde kaç gün sular kesilmiş?
Çıkartsın, bir istatistik yapsın, baksın!
Yüzü kızarmıyorsa, görevine devam etsin!
Zonguldak’ta bu kadar sık su kesintisinin yaşandığı dönem, bir tek yine CHP'li İsmail Eşref’in belediye başkanlığı yaptığı zaman yaşanmıştı!
Bu bir tesadüf olabilir mi?
Şimdi birileri çıkıp, suların kesilmesinin nedenini önceki Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan’a bağlayabilir!
Ama yeter, Zonguldak halkının çektiği susuzluk!
Suya gereksiz zamlar yap!
Atık su bedelini uzaya çıkart!
Sonra sular kesilsin!
Bu işe bir çeki düzen verilmeli!
Yatırım eksiği mi, personel eksiği mi, ihmal mi?

Susamcık!

Bir kısım medyanın nasıl hemen manipüle olduğunu gördünüz değil mi?
Benim söylediğim tam da bu...
Bizim bir gündemimiz olur.
Biz istersek, gündemimiz değişir.
İstersek, diğerlerinin gündemini de değiştiririz.
Şu anda tam da bu oluyor.
Bir güç denemesi...
Bir güç gösterisi...
Peki, siz kime karşı güç gösterisi yapıyorsunuz?
Devlete karşı mı?
Valiye karşı mı?
Bu işlerin fışfışını, milletvekilinin yaptığını herkes biliyor!
Bakalım, bu fışfış ne kadar sürecek?
Hep beraber göreceğiz!
Yalnız büyük susam bu konulara giremiyor!
Küçük susam giriyor!
Küçük susama "susamcık"’ diyorduk!
Susamcık!

Nesine...

Türkiye Futbol Federasyonu, 3'üncü Lig’in isim sponsorunun "Nesine" olduğunu açıkladı.
Nesine, Spor Toto ve Milli Piyango Teşkilatlarının yetkili ve lisanslı "elektronik bayisi"dir. Nesine üzerinden Spor Toto oyunlarını oynamak ve piyango bileti satın almak için Nesine üyesi olmak gerekmektedir. 18 yaşını doldurmuş her TC vatandaşı ve TC tarafından verilen YKN sahibi kişiler Nesine'ye üye olabilir.
Özetle, Nesine yasal bahis sitesidir.
İnşallah, kulüp yöneticileri bu işe kendilerini kaptırmazlar!
Geçtiğimiz yıllarda yaşanan bahis olaylarına karışmazlar!

Kıssadan Hisse: Tecrübe...

Dev bir gemi motoru bozulur ve kimse tamir edemez.
Tavsiye üzerine 30 yıldır gemi motorları ile uğraşan bir usta çağırırlar.
Usta, tüm sistemi gözüyle kontrol eder ve takım çantasında küçük bir çekiç çıkarıp motorun bir noktasına hafifçe vurur. Çok geçmeden dev motor tekrar çalışır. 
Gemisi çalışan patron, mutluluktan havaya uçar ve ustaya borcunun ne kadar olduğunu sorar. 
Usta, 20 bin dolar olduğunu söyler. 
Bunu duyan patron, "Neredeyse hiçbir şey yapmadın. Sadece 5 dakika için 20 bin dolar mı? Detaylı fatura istiyorum" der.
Usta, faturayı yazar:
"Çekiçle vurma, işçilik; 2 dolar. Nereye vuracağını bilmek; 19 bin 998 dolar."
Ve ekler:
"Bu işi 5 dakikada yapıyorsam, 30 yılımı 5 dakikada nasıl yapacağımı öğrenmekle geçirdiğim içindir. Bana dakikalar için değil, nereye vuracağımı öğrenmeye harcadığım yıllar için 20 bin dolar borçlusun."
Hisse: Uzmanlığı ve tecrübeyi takdir etmek önemli. Çünkü tecrübe; uzun yılların, deneylerin hatta gözyaşlarının sonucudur. Tecrübe, bilginin anasıdır.

Günün Fıkrası: Kardeşim...

Büyük Rus yazarı Turgenyev, soğuk bir akşamüstü evine doğru yola çıkmış. Yolda bir dilenci kendisinden para istemiş. Bütün ceplerini kurcalayan Turgenyev, ne yazık ki hiç para bulamamış. Bunun üzerine kendisine uzatılan soğuk elleri kendi elleriyle ısıtarak, "Kusura bakma kardeşim, sana verecek bir şeyim yok" demiş.
Dilenci, "Verdiniz ya efendim.... Bana 'kardeşim' dediniz" diye cevap vermiş.