Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 22 Ocak 2022 Cumaryesi günü açılışını yapacağı Kilimli Sahil Yolu, Türkiye'ye gündem oldu.

Bu yolda spekülasyonlar bir türlü bitmiyor, her gün yeni bir olay yaşanıyor.

Kilimli Sahil Yolu'nda; trafik, ulaşım ve hizmetten başka her şey konuşuluyor.

Deniz dolgusu yapılmadığı için dalgaların aldığı yolda, önce muhalefet suçlandı...

Sonra gazeteciler suçlandı, gazetecilere saldırıldı...

Ardından kurban kesildi!

Her şeyi uygunsuz yap, sonra "nazar değdi" diye kurban kes!

Oldu canım!

Şimdi bundan sonra işler yolunda gider, Kilimli Sahil Yolu'nda!

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden uyarı yapıldı. Fırtına ve kar geliyor

İnşallah bu fırtınada, bu yola yine bir şey olmaz, temennimiz budur.

Ancak bu işler; kurban kesmekle ya da temennilerle olmuyor.

"Bilim ve mühendislik" diye bir şey var, bunlar boşuna icat edilmemiş.

Ama gel de anlat!

Bir de, bir yerde olumsuz bir şey olunca, bunun haberi de yapılınca, hemen gazeteciler hedef tahtasına konuluyor!

Kendilerini eleştirmek yerine, gazetecileri eleştiriyorlar ya da saldırıyorlar.

Gazeteciler de, bu kente güzel işler yapılmasını istiyor ve bekliyor.

Gazetecilere saldırmayı bırakın...

Herkes işini doğru yaparsa, sorun kalmaz.

Anneciğine kavuştun Hayrullah Abim...

Zonguldak Merkez ilçeye bağlı Gazipaşa Caddesi'nin sevilen ismi "Karga" lakaplı Hayrullah Tıfıl'ın ölümü bizi çok üzdü.

Kimseye zararı olmazdı.

Zonguldak Kömürspor maçlarını kaçırmazdı.

Taraftarların ve halkın gülüydü.

Herkes onu çok severdi,

Sevmeyenini hiç duymadım.

Geçtiğimiz günlerde kalp krizi geçirmiş ve anjiyo olmuştu.

Hayatını kaybetmeden bir gün önceydi...

Arkadaşlarla bir yerde yemek yiyorduk.

Onu gördük, masamıza davet ettik, yanımıza geldi, rengi bembeyazdı.

"Geçmiş olsun, nasıl oldun?" diye sordum. Birden içimden fotoğrafını çekmek geldi ama bir türlü çekemedim.

Orada bazı şeyler sanki bana malum olmuştu, içim bir garip oldu.

Bana dedi ki:

"Sen Mustafa Özdemir'le mi çalışıyorsun?"

Ben de, "Hayır" dedim.

Arka arkaya sürekli, "O benim yanıma geldi, Mustafa Özdemir hastaneye yanıma geldi. Beni ziyarete geldi" dedi.

Belki de vefasızlığımızı yüzümüze o şekilde vurdu.

Onu tanıyanlar, annesinin ölümünde büyük travma yaşadığını bilirdi. "Benim annem öldü" derdi sürekli...

Çok sevdiği anneciğine kavuştu.

Garip geldi, garip gitti.

O masum bakışları, hepimizin aklında kalacak.

Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun sevimli Hayrullah Abim...

Böyle bir sevgi yok...

Evini yeniden dekore ettirmek isteyen Japon, bunun için bir duvarı yıkar. Japon evlerinde genellikle iki tahta duvar arasında çukur bir boşluk bulunur.

Duvarı yıkarken, orada dışardan gelen bir çivinin ayağına battığı için sıkışmış bir kertenkele görür. Adam bunu gördüğünde kendini kötü hisseder ve aynı zamanda meraklanır da kertenkelenin ayağına çakılmış çiviyi görünce.

Muhtemelen bu çivi 10 yıl önce, ev yapılırken çakılmıştı. Peki, nasıl olmuş da kertenkele bu pozisyonda hiç kıpırdamadan 10 yıl boyunca yaşamayı başarmış?

Karanlık bir duvar boşluğunda hiç kıpırdamadan 10 yıl boyunca yaşamak çok zor olmalı. Böylece adam çalışmayı bırakır ve kertenkeleyi izlemeye başlar.

Sonra nereden çıktığını fark edemediği başka bir kertenkele gelir, ağzında taşıdığı yemekle... Adamı sersemletir, gördüğü manzara. Bu nasıl bir sevgi? Ayağı çivilenmiş kertenkele, 10 yıldır diğer kertenkele tarafından beslenmektedir.