AK Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun ve kardeşi Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Hasan Tosun, istifa etmemekte direniyorlar!
Victor Hugo, "Yerini vaktinde terk etmeyi bilmek, gerçek olgunluktur; sadece acizler kalmakta ısrar eder" der!
Zeki Tosun, kardeşi Hasan Tosun "görevde kalsın" diye hastalığına rağmen görevi bırakmıyor!
Biliyor ki, Zeki Tosun istifa ederse, Hasan Tosun'u orada bir dakika tutmazlar!
Hasan Tosun, bunu bildiği için çok ciddi sağlık sorunlarına rağmen Zeki Tosun'u görevde tutmaya devam ediyor!
Hasan Tosun, "Abi, bu kadar yeter! Senin sağlığın, benim başhekim olmamdan daha önemli! Benim için bu eziyete katlanma" dese, Zeki Tosun o gün ayrılır!
Kardeş, kardeşe bu kadar yük olmamalı...
İki Tosun, Zonguldak'a yük olmamalı...
Milletvekillerine, belediye başkanlarına, ilçe başkanlarına rağmen görevde kalmak, ne kadar anlamsız!
Hastaneden gelen telefonlar artıyor!
Biz takibe devam edeceğiz.

Herkes işine baksın!
Yeni hastanenin mobilyaları gelmiş... Yerleştirme sürüyor!
Biz yazdıkça, sağda-solda malzemenin şehir dışından geldiği, inşaat ihalesinin içinde olduğu yazılıyor!
Biz bunları biliyoruz ki...
Biz, "Mobilyalar, Zeki Tosun'un mağazasından alındı" demedik ki...
Biz, bu işleri biliyoruz.
Devlet Malzeme Ofisi'nden alındığında bile "yüzde 10" mevzusu var.
Onu da en iyi biz biliyoruz.
Herkes işine, ilgilendiği konuya baksın!
Bu işi biz takip ediyoruz.
Medikal malzeme ve laboratuvar malzemelerinin ihalelerini de takip ediyoruz!
"Bu listeden bir tek sen kaldın" diye insanların nasıl tehdit edildiğini de biliyoruz!

O talep yerine geldi mi?
Geçtiğimiz günlerde Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz'ın makamında yaşanan bir olayı yazmıştık!
İl başkanı ve milletvekilinin talebinden söz etmiştik! "Bakalım, o talep yerine gelecek mi?" demiştik.
Talepten hiç bir ses çıkmadı!
Talep yerine geldi mi?
Gelecek mi?
Fikri takip sürüyor!

Günün Fıkrası: Testere...
Ufak tefek yaşlı bir kadın, iki plastik torba taşıyarak caddede yürüyormuş. Torbalardan biri delinmiş ve 20 dolarlıklar uçuşmaya başlamış.
Polisin biri, kadını durdurup, "Hanımefendi, torbadan paralarınız dökülüyor." demiş.
"Kahretsin... Uyardığınız için sağ olun. Ben şimdi dönüp toplarım onları..." demiş kadın.
"Bir durun bakalım! O kadar para nereden geliyor? Çaldınız mı yoksa?" diye sormuş polis...
"Yok canım! Benim bahçe, stadyum parkına bakıyor. Orada, arada-sırada araçlarda parti veriyorlar. O partilerden çıkan adamlar, çoğunlukla benim çiçek tarlamı tuvalet olarak kullanıyor. Ben de elektrikli testereyle çalıların arkasında bekliyorum. Onlar işlerini görmeye hazırlandığı anda benim testereyi çalıştırıp, 'Ya 20 dolar verirsin ya da senin ki uçar gider!' diyorum" demiş yaşlı kadın...
"Vay be! İyi fikirmiş. Peki, öbür torbada ne var?" diye gülerek sormuş polis...
Yaşlı kadın da cevap vermiş:
"Eee... Hepsi ödemiyor tabi..."