İş adamı...
Cinsiyet belirtmemek için şimdilerde "iş insanı" diye kullanılıyor.
Türk Dil Kurumu'ndaki karşılığı şöyle:
"Kazanç sağlamak amacıyla ticaret veya sanayiye yatırım yapan kişi..."
İş adamı/iş kadını; cinsiyet belirtmeksizin "iş insanı" veya "insan" terimini belirtmeksizin işletmeci, işletme sektöründe yer alan bir kişi olarak da kullanılıyor.
Özellikle ekonomik, entelektüel ve fiziksel sermayenin bir kombinasyonunu kullanarak satışı yapıp karını elde etmek amacıyla faaliyetler (ticari veya endüstriyel) yürüten ve bu faaliyetleri geliştiren kişiye de "iş insanı" deniyor.
Girişimci ise, işletme veya işletmeler kuran kişiler de bu statüde sayılıyor.
Zonguldak'ta özellikle yerel basında her önüne gelen "iş insanı" olarak tanıtılıyor.
Mesela, Yaşar Gök "iş insanı" ise; Yusuf Yılmaz, Yusuf Günay, Sezai Çanakcı ne?
İşi bu kadar ucuzlatmamak lazım.
"Ekonomik, entelektüel ve fiziksel sermayenin bir kombinasyonunu kullanarak satışı yapıp karını elde etmek amacıyla faaliyetler" tanımına hayat kadınları da uyar!
O zaman onlar da iş insanı!
Mesela, Yasin Hamzaçebi de iş insanı!
Yasin Hamzaçebi iş insanı ise, rahmetli Zeki Yurtbay neydi?
Kendi adına vergi kaydı yok.
Eşinin, kayınvalidesinin adına iş yapıyor.
Altındaki araba başkası adına kayıtlı.
Bankada kendi adına hesap açamıyor.
Sen bu kişiye "iş insanı" diyorsun!
O zaman İrfan Erdem ne?
Akın Tatoğlu ne?
Murat Uzun ne?
Hak etmeyen birine paye verirken, gerçekten bu sıfatı hak edenlere haksızlık etmemek lazım.
Daha iyi anlamanız için şöyle anlatayım...
Bir hayat kadını düşünün:
Parasını alıyor, yatıyor, aldığı paranın karşılığını veriyor.
Bir başkası var...
Parayı alıyor, ama karşılığını vermiyor.
Bunun ikisi de hayat kadını öyle mi?
Kardeşim, bunların ikisi de hayat kadını...
Ama biri dolandırıcı hayat kadını!
Şimdi...
Başkası adına sahte senet düzenleyip, borcunu o senetle ödeyen, sonra iş ortaya çıkınca gelip parayı ödeyen birine "iş insanı" diyemezsiniz.
O zaman üç farklı şirketle ihaleye girip, kamu kurumuna 10 milyon lira takan da "iş adamı" olur!
Ona ne diyeceksiniz?

Üç top, altı forma...
Zonguldak Kömürspor Yönetim Kurulu Üyesi ve Zonguldak Turizm Platformu Başkanı Muhammet Murat Cüntay, THY'den ayarladığı üç adet voleybol topu ile altı adet voleybol formasını Çaycuma'da bir okula vermiş.
Bu olay bizim gazetede bile haber olmuş.
"Yahu, bu bizim Muhammet Murat Cüntay'ın doğru bir işi olmaz. Nedir bu iş?" diye araştırdım.
Bir kere Çaycuma'da "Çaycuma Voleybol Okulu" diye bir okul yok.
Bu yalanın birincisi...
Üç ilkokul öğretmeni davet edilmiş.
Bu öğretmenlere üç adet voleybol topu verilmiş.
Formalar ilkokul çocuklarına olmayınca, aynı formalar Fen Lisesi'ne verilmiş.
Bu sefer Fen Lisesi'ne de katkı verilmiş olmuş.
Bu da ikinci yalan...
Yapılan yardımın hepsi zaten üç top, altı adet forma...
Üç top, altı forma nasıl oluyor da hem olmayan Çaycuma Voleybol Okulu'na, hem de Fen Lisesi'ne bağışlanıyor.
Utanmaz Cüntay, açıklama yapıyor.
Diyor ki:
"THY Voleybol Şubesi sponsorluğunda Çaycuma Voleybol Okulu ve Fen Lisesi'ne malzeme yardımında bulunduk. Bu projede bize destek olan THY Voleybol Şubesi yetkililerine, oyuncularına ve futbol kulübü başkanı değerli büyüğüm Ozan Sefa'ya teşekkür ederim. İyilik kazanacak. Görene gün, yürüyene yol açık."
Bak sen laflara...
Olmayan okula nasıl yardım yaptın sen arkadaş?
Olmayan okuldan milli takıma nasıl sporcu yetişecek anlatsana Cüntay?
Çaycuma Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Çaycuma İlçe Müdürlüğü ve tabii ki Çaycuma Kaymakamlığı bu yalanlara el koymalı.
Ben haberi internet sitemize ve gazetemize koyan Ender Yüksel kardeşimi uyardım.
"Bu adama dikkat et! Her yazdığına inanma! İyice bir araştır" dedim.
Sonra haberle ilgili Çaycuma Temsilcimiz Yeliz Alagöz'ü de aradım.
Gerçekleri öğrendim.

Çetin Bozkurt, sen villayı anlat...
Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, AFAD Başkanlığı'nın İl Özel İdare kanalıyla ihale ettiği Devrek Afet Konutları ile ilgili açıklama yapmış.
Açıklama, "Başkan Bozkurt'tan heyelanzedelere müjde" şeklinde gönderildi.
Bu ihale ilanı, Devrek Postası gazetesinde yayımlandı.
Pusula aldı, oradan haber yaptı.
Çetin Bozkurt da olayı "müjde" diye duyurdu.
"Selden kütük kapma" anlayışı ile yapılmış bir açıklama...
Bu tavırları Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk de sergiliyor.
Ey Çetin Bozkurt!
Sen devletin heyelanzedeler için yaptığı konutları bırak!
Bir yıllık görev süren içinde sahip olduğun villayı nasıl yaptırdığını anlat!
Arabayı sonra anlatırsın!