Neden böyle yazıyorum?
Paul Brunton şöyle söylemiş...
Çömez yakınıyormuş:
"Bize öyküler anlatıyorsun ama anlamlarını açmıyorsun."
Usta yanıt vermiş:
"Biri sana meyveyi çiğneyerek ikram etse, hoşuna gider miydi?"
Bu köşede yayınlanan yorumlarla ilgili de bazen şikayetler oluyor!
Olayları ve kişileri bir "sır perdesi"nin arkasına koymam nedeniyle "Daha açık yazsan olmaz m?" diyorlar!
Oysa en kolayı o!
Bir dakika sürmez, yazmak ve okumak...
Ama ben şifrelerle anlatıyorum olayları ve kişileri...
Bu köşenin bu kadar çok okunuyor ve okurların saat 22.00'yi bekliyor olmasının nedeni de bu!
Öyle klasikleşen ifadelerim var ki!
Bir tanımlama yapıyorum! Herkes o kişiyi anlıyor!
Sanki adını-soyadını yazmışım gibi!
Bu köşeyi sürekli okuyanlar, kentte olup biten her şeyi, ama her şeyi öğrenebilirler.
Sahte fatura, kaçak kömür, kaçak kesim, aşk hikayeleri, bürokrasideki gelişmeler, siyasetteki ayak oyunları, işadamlarını, müteahhitleri, nitelikli dolandırıcıları, niteliksiz dolandırıcıları, ginseng satan politikacıyı, vibratörcü sendikacıyı, otelde sutyenini unutan ünlü kadını, beraber olduğu genç işadamını...
Şehirde ne varsa, Pusula'da ama özellikle bu köşede bulabilirsiniz!

İnşallah ikincisinde bu hatalar olmaz!
Zonguldak Valiliği öncülüğünde, Zonguldak Belediyesi işbirliği ve Zonguldak Dernekler Federasyonu (ZONDEF) himayesinde 9-12 Aralık 2021 tarihleri arasında İstanbul Yenikapı Fuar Alanı'nda "Zonguldak Tanıtım Günleri" düzenlendi.
Bu etkinlik, ilk kez yapıldı.
Birçok eksiklik yaşandı.
Kentin değil, kişilerin, üretilen malların değil, yüreğinde siyaset ateşi yananların tanıtımına dönüştü!
Organizasyonda büyük eksiklikler vardı.
Zonguldak Tanıtım Günleri, Zonguldaklıların tanıtım gününe döndü.
Bir sahne kuruldu...
O sahneye kişisel hesabı olanlar çıktı.
Bu etkinliğe; ünlü bir siyasetçi, ünlü bir sanatçı, ünlü bir yazar, ünlü bir yönetmen getirilememesi de organizasyon komitesinin ayıbıdır.
Zonguldak'ın Ankara'da o kadar önemli ismi var...
Ama hiçbiri İstanbul'a gelmedi.
Kimse, kimsenin kişisel çıkarlarına alet olmak istemedi.
İlk kez yapılıyor olması, "eleştiri yapılmayacak" anlamına gelmez.
Zaten çok sayıda yağcı var!
Biz yanlışları dile getirmeye devam edeceğiz!

Zonguldak insanı ile Karadeniz arasına TOKİ girdi!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un TOKİ marifetiyle yaptırdığı Zonguldak sahil düzenlemesi bir türlü bitmiyor.
Biten yerleri de hizmete açılmıyor.
Bu proje, iki kısım halinde yapılsaydı... Yani önce Valilik tarafı, sonra Adliye tarafı yapılmış olsaydı, sıkıntı bu kadar büyük olmayacaktı.
Zonguldak insanı ile Karadeniz arasına TOKİ girdi!
Bitmiyor arkadaş!
Limanın yapımı bu kadar uzun sürmemişti!
Liman arkasına rahat rahat gidemiyoruz.
İskeleye rahat rahat inemiyoruz.
Denizi görmek için Kozlu'ya gidiyoruz!

Mekanın cennet, ruhun şad olsun Teoman Hoca...
Prof. Dr. Teoman Duralı, Zonguldak'ın Kozlu ilçesine bağlı Kılıç Mahallesi'nde 1947 yılında dünyaya geldi. Annesi Alman asıllı Hilda, babası, "Son Osmanlı" diye tanımladığı, Elektrik Yüksek Mühendisi Sabih Bey! O da Zonguldak milletvekilliği yaptı.
Teoman Duralı Hoca, "Büyüdüğüm yer diye mi bilmiyorum; hayatımda hiçbir yer bana buradan daha güzel görünmedi" diyor, bir röportajında. Ama yakınları onu İstanbul'da toprağa verdi. Bu cennetten mahrum ettiler! Hep böyle değil mi?
Zonguldak'tan gidenlerin cenazeleri bile gelmiyor geri!
Mekanın cennet, ruhun şad olsun Teoman Hoca...