Uzun Mehmet kömürü bulmasaydı, nasıl bir Zonguldak olurdu?
Bu konuda herkes bir şeyler söylüyor.
Gerçekten çok başka bir Zonguldak olurdu.
Jandarma zoruyla insanlar topraklarından koparılmaz, madenlerde çalıştırılmazdı.
Toprağına daha bağlı bir Zonguldak olurdu.
Ekonomisi tarıma dayalı bir kent olurdu.
Merkez İlçe bu kadar çirkin olmazdı.
Kıyılar gasp edilmez, denizler kirletilmezdi.
Ormanlar köstebek yuvasına dönmez, ağaçlar tahrip edilmezdi.
Kenti yeniden imar etme şansımız olurdu.
Diyeceksiniz ki, liman olmazdı.
Olmasın.
Balıkçı barınağı olurdu.
Olmasa da olurdu.
Hiç kirlenmemiş bir sahil.
Tesis yok.
Çalıya elbiseni ser, denize gir.
Vallahi bugünden güzel olurdu.
Güzelim Kozlu Sahili şimdiki gibi simsiyah olmazdı.
Balkayası böyle olmazdı.
Kızlar plajı böyle olmazdı.
Karakum, Sarıkum olurdu.
Hırsızı daha az, katili daha az, tefecisi daha az bir kent olurdu.

Corona, Kur'an Kursu'na giremez mi sandınız?
Milli Eğitim Bakanlığı, Bilim Kurulu'nun tavsiyeleriyle eğitime uzaktan devam ettirdi.
YÖK, kararı üniversitelere bıraktı.
Üniversiteler uzaktan eğitim kararı aldılar.
Meğer Kur'an Kursları yüz yüze, diz dize, yatılı şekilde devam etmiş.
26 öğrencinin Corona Virüs testi pozitif çıkmasa bizim de durumdan haberimiz olmayacak.
Peki bu durumdan devletin haberi yok mu?
Bu çocuklara yazık değil mi?
Devleti yönetenler, bu kurslardan sorumlu olanlar "Bizim çocuklar din eğitimi alıyor. Corona zarar veremez" mi dediler.
Hangi düşünceyle böyle bir uygulamaya gidildi.
Ankara'nın kararı bu yönde olabilir.
Zonguldak Hıfzıssıhha Kurulu bu konuda bir önlem aldı mı?
Gerçekten can sıkıcı bir durum.
Yetkililerin konuyla ilgili bir açıklama yapması gerekiyor.

Eşitlik adalet değildir
Zaman zaman eleştiriler oluyor.
Bazıları çıkıyor, "Basın kuruluşlarına eşit davranılsın" diye.
O nasıl olacak ben merak ediyorum.
Mesela bu konuda en çok cırlayan kişi, benimle eşit tutulsa, çok büyük adaletsizlik yapılmış olur.
Çünkü medya kuruluşları, etki alanı, yayın gücü, tirajı/reytingi/hitiyle değerlendirilir.
Yani sen ilk beşte olmayacaksın.
Ama birinci ile aynı haklara sahip olacaksın.
Var mı öyle üç kuruşa beş köfte.
Ben 10 kişi ile çalışacağım, senin on katın etkiye sahip olacağım.
Ama sen benimle aynı haklara sahip olacaksın.
Böyle adalet olur mu? Bu adaletsizliğin en büyüğü olur.
Sen tembel tembel otur, biz gece gündüz çalışalım, sen bizim kazandığımıza göz dik!
Gözün çıksın!

Günün Fıkrası: Alanını seyrediyorum
Genç ve güzel kadın, yakası göğüslerine kadar açık bir elbise giymiş, boynuna da altın bir zincir ucunda uçak bulunan bir kolye takmıştı.
Karşısında oturan genç adam durmadan kendisine bakıyordu. Kadın dayanamayıp sordu:
- Uçağa mı bakıyorsunuz?
-Hayır efendim, alanını seyrediyorum.