Bayramda en çok tüketilen şeker ve tatlıların olduğuna vurgu yapan beslenme uzmanı Gizem Güneş, fazla şeker tüketiminin kalp rahatsızlığı başta olmak üzere karaciğerde yağlanma gibi hastalıklara yol açabileceğini ifade etti.  

Bayramda şeker tükeminin ardından vücuda olan zararlarından da bahseden Gizem Güneş bunları şöyle sıraladı; Karaciğer depolar ama yağlanır. Beyaz şeker vücudumuzda sindirildikten sonra karaciğer tarafından toplanır ve fazlası yine karaciğer tarafından yağ olarak depolanır. Vücutta tolere edebileceğinden fazla şeker veya şekerli gıda tüketimi varsa karaciğerde yağlanmanın artmasına neden olur.

İnsülin direnciyle gelen hastalıklar

Vücudumuzdaki en önemli hormonlardan biri olan insülin, kan şekerini düzenlemeye yardımcıdır. İnsülin direnci kandaki şekerin hücre içerisine girip kullanılamaması anlamına gelir. Birçok çalışma şeker tüketiminin insülin direncine yol açtığını ortaya koyuyor. İnsülin direnci oluşan kişilerde metabolik sendrom, obezite, tip 2 diyabet, kalp damar rahatsızlıkları riski artar.

Ağız sağlığını böyle bozar

Protein, vitamin veya mineral içermeyen, hiçbir besin değerine sahip olmayan, ‘boş kalori’ denilen şeker ağız ve diş sağlığını tehlikeye atar. Çünkü ağız içinde bulunan bakteriler için kolay sindirilebilen bir enerji kaynağı. Ağızda bulunan bu bakterilerin beslenerek çoğalmasını sağlar ve diş çürüklerine sebep olur.

Kalp krizine götürebilir

Şekerin fazla tüketimine bağlı olarak oluşan karaciğerdeki yağlanma, kandaki kötü kolesterol olarak bilinen LDL’nin ve trigliserid denilen yağ parçacıklarının artmasına sebep olarak damar tıkanıklığına yol açabilir. Damarların içindeki bu parçacıkların artması kalp krizi riskini yükseltir.

Şeker bir ‘bağımlılıktır

Şeker, ‘mutluluk hormonu’ olarak bilinen serotonin hormonunun salgılanmasını tetikler. Bu nedenle keyif verici özelliği, kişilerde bağımlılık yaratabilir. Beyaz şeker ve şeker içeren yiyecekler, beyindeki ödül mekanizmasını doğal gıdalardan daha fazla uyardığı için tüketimi daha fazladır. Fazla şeker miktarı kişide ayrıca dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu, hafıza kapasitesi düşüklüğü ve öğrenme geriliği yapabilir.”

Haber: Aytaç Öztürk

Muhabir: Metin Özden