Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş;

&[#]8220;MADENCİYİ SUÇLAYANIN YÜZÜ GÜLMEZ&[#]8221;

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, 6 Aralık 2012 tarihinde Sendika Genel Merkezi&[#]8217;nde bir basın toplantısı düzenleyerek gündemi değerlendirdi.

Zonguldak&[#]8217;ın bütçeye katkı veren iller arasında olduğunu, buna rağmen katkısından daha azını aldığını belirten Alabaş, &[#]8220;2003 yılında ekonomik ve sosyal gelişmişlik sıralamasında 21&[#]8217;inci sırada olan Zonguldak 2012 yılında 29&[#]8217;uncu sıraya geriledi. Sorunlarla boğuşan Zonguldak hâlâ Türkiye&[#]8217;ye katkı veriyor&[#]8221; dedi.

&[#]8220;Diğer illerin siyasetçileri kendi bölgelerine kaynak aktarıp hizmet ederken, bizimkiler mazeret üretiyor ve maden işçilerini suçlamaya kalkıyorlar. Bugüne kadar maden işçilerini suçlayan hiç kimsenin yüzü gülmedi. Emin olun bundan sonra da gülmez&[#]8221; ifadelerini kullanan GMİS Genel Başkanı Alabaş, Türkiye&[#]8217;nin her yıl taşkömürü ithalatına 4-5 milyar dolar ödediğine dikkat çekerek &[#]8220;Yılda 4-5 milyon ton üretim kapasitesine sahip olan TTK, hazırlık ve üretim işçisi açıkları nedeniyle kapasitesinin yarısının altında çalışıyor ve göz göre göre zarar ettiriliyor. TTK&[#]8217;da çalışan işçi sayısı 10 yılda 7 bin 119 azalmış. Herşeyi yılda 4-5 milyon ton üretmek için müsait olan TTK, işçi açıkları ile sabote ediliyor. Böyle bir tabloda üretim artmaz. Ve burada suçlu işe yeni alınan işçi arkadaşlarımız değildir&[#]8221; dedi.

Alabaş, Zonguldak&[#]8217;ın, başta iktidar milletvekilleri ve siyasi kadroları olmak üzere herkesin taşkömürü üretiminin artırılması için mücadele vermesi gerektiğini vurguladı.

Alabaş şöyle konuştu;

&[#]8220;TÜRKİYE SIKINTILI BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR

Türkiye sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Uzun zamandır terörle mücadele eden ülkemiz, buna ilave olarak bölgemizde ve komşularımızda yaşanan olaylar nedeniyle daha da gerilimli bir sürece giriyor.

Ülkemizi yönetenlerin ve iktidarı, muhalefeti tüm siyasi kadroların bu tabloyu yeterince ciddiye almadığını üzülerek görüyoruz. İçeride terör artıyor. Suriye önünü göremiyor. Irak daha sancılı bir döneme giriyor.

İsrail-Filistin gerginliği tüm çevreyi sarıyor. Mısır karışıyor, Avrupa Birliği, üye ülkelerdeki ekonomik krizin

birliği çökertmesi tehlikesiyle karşı karşıya. Ve Türkiye hepsiyle yakın ilişki içinde.

Türkiye&[#]8217;nin toplam ihracatı yaklaşık 140 milyar dolar. Toplam ithalatı ise yaklaşık 240 milyar dolar.

Yıllık dış ticaret açığımız yaklaşık 100 milyar dolar. Turizm gelirleri, işçi dövizleri, yurt dışındaki inşaat sektörümüz ve diğer gelirlerle Cari Açık 60 milyar dolarlar civarında seyrediyor.

300 milyar doları geçen dış borçlarını çevirmek ve halen açık veren ekonomisini takviye için yeni kaynaklar bulmak durumunda olan Türkiye&[#]8217;nin, böyle bir ortamda önünü görebilmesi mümkün değil.

Ve doğal olarak gerilim artmaya devam ediyor.

ZONGULDAK, BÜTÇEYE KATKI VERİYOR AMA&[#]8230;

Tabloyu kısaca özetledim. Biz, Zonguldak ve bölge insanı olarak bu tablonun neresindeyiz ve ne yapıyoruz?

Sendika ne diyor? Ne yapıyor? Bölge siyasetçileri ne diyor ve ne yapıyorlar?

Türkiye&[#]8217;de 81 il var. 11 il Türkiye&[#]8217;nin Genel Bütçesine katkı veriyor. Yani verdiği vergiden daha az yatırım alıyor.

70 il ise verdiği vergiden daha fazla yatırım alıyor. Zonguldak, Bütçeye katkı veren 11 il arasında

10&[#]8217;uncu sırada bulunuyor. Zonguldak, geçmişte olduğu gibi bugün de genel bütçeye ciddi oranda katkı yapıyor. Zonguldak, devlete verdiği kadar yatırım almıyor. Zonguldak kendisi yoksullaşırken başka illere katkı veriyor. 2003 yılında ekonomik ve sosyal gelişmişlik sıralamasında 21&[#]8217;inci sırada olan Zonguldak 2012 yılında 29&[#]8217;uncu sıraya geriledi. Sorunlarla boğuşan Zonguldak hâlâ Türkiye&[#]8217;ye katkı veriyor.

Peki takdir ediliyor muyuz? Hayır&[#]8230;

MADEN İŞÇİSİNİ SUÇLAYANIN YÜZÜ GÜLMEZ

Tam tersine, kendi siyasetçilerimiz bile başka hikayeler anlatıyor. Diğer illerin siyasetçileri kendi bölgelerine kaynak aktarıp hizmet ederken, bizimkiler mazeret üretiyor ve maden işçilerini suçlamaya kalkıyorlar.

Bugüne kadar maden işçilerini suçlayan hiç kimsenin yüzü gülmedi. Emin olun bundan sonra da gülmez.

Çünkü emek en yüce değerdir ve kutsaldır.

ZONGULDAK, BÜTÇEYE KATKISINDAN DAHA AZINI ALIYOR

Bakınız yıllar itibariyle rakamlar şöyle;

Genel Bütçeden alınan Genel Bütçeye verilen

2009: 686 milyon 799 bin TL 743 milyon 285 bin TL

2010: 837 milyon 521 bin TL 1 milyar 66 milyon 192 bin TL

2011: 773 milyon 246 bin TL (Aralık hariç) 1 milyar 372 milyon 958 bin TL (Aralık hariç)

2012: 787 milyon 81 bin TL (10 aylık) 1milyar 165 milyon 316 bin TL (10 Aylık)

2011 yılına baktığımızda, Zonguldak Genel Bütçeye verdiğinin ancak yarısını alabilmektedir.

2012 Kasım ayı itibariyle Zonguldak&[#]8217;ın katkısı devam etmektedir.

Bakınız bazı illerin rakamları da şöyle:

KONYA : 1 milyar 895 milyon 765 bin TL veriyor, 3 milyar 40 milyon 396 bin TL alıyor.

SAMSUN: 1 milyar 488 milyon 735 bin TL veriyor, 2 milyar 318 milyon 651 bin TL alıyor.

KAYSERİ: 1 milyar 448 milyon 932 bin TL veriyor, 2 milyar 193 milyon 77 bin TL alıyor.

TRABZON: 899 milyon 366 bin TL veriyor, 1 milyar 921 milyon 814 bin TL alıyor.

AFYON: 438 milyon 754 bin TL veriyor, 917 milyon 240 bin TL alıyor.

KASTOMONU: 378 milyon 281 bin TL veriyor, 933 milyon 644 bin TL alıyor.

YOZGAT: 199 milyon 856 bin TL veriyor, 662 milyon 852 bin TL alıyor.

ZONGULDAK&[#]8217;IN HAKKINI KORUMAYA DAVET EDİYORUZ

Evet, ZONGULDAK bu illerden daha mı fazla gelişmiş durumda?

Hal böyleyken Zonguldak&[#]8217;ı kambur olarak göstermeye çalışanları ve sık sık TTK&[#]8217;nın zararından söz edenleri kendi işlerini yapmaya ve Zonguldak&[#]8217;ın hakkını korumaya davet ediyoruz.

Unutmayınız ki daha yollarımız bitmedi. Esnafımız kepenk kapatıyor. Zonguldak, yatırımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle avantajlarını kullanamıyor. Özellikle kömür ve demir-çelik sektörüne bağlı yan sanayinin ve diğer sektörlerin bölgemize yatırım yapmamasının en önemli nedenlerinden biri ulaşım sorunlarıdır.

TAŞKÖMÜRÜ İTHALATINA HER YIL 4-5 MİLYAR DOLAR ÖDÜYORUZ

Tarihimize baktığımızda, Türkiye&[#]8217;nin zor dönemlerinde Zonguldak her zaman kurtarıcı olmuştur.

Zonguldak yine tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyadır.

Türkiye, yılda 25 milyon ton taşkömürü tüketiyor. Yaklaşık 3 milyon ton kamu ve özel, Zonguldak&[#]8217;ta taşkömürü üretiliyor. Taşkömürü ithalatına yılda 4-5 milyar dolar ödüyoruz. Öte yandan TTK yılda yaklaşık 250 milyon dolar zarar ettiriliyor. Yani ithalata ödediğimiz paranın yaklaşık yüzde 5&[#]8217;i.

Peki ithalatı kim yapıyor? Parayı kim kazanıyor? Hangi ülkelerin işçileri iş buluyor?

Biz bunları da biliyoruz. Bizim bildiğimizi devleti yönetenler de biliyor, ama ithalat lobisi, yabancı ve yerli ortaklar ağır basıyor. Halkımıza göz göre göre yanlış bilgi veriliyor.

Biz başta madenci kardeşlerimiz olmak üzere herkese bu gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz.

TTK, GÖZ GÖRE GÖRE ZARAR ETTİRİLİYOR

Yılda 4-5 milyon ton üretim kapasitesine sahip olan TTK, hazırlık ve üretim işçisi açıkları nedeniyle

kapasitesinin yarısının altında çalışıyor ve göz göre göre zarar ettiriliyor.

Havalandırması, elektriği, nakliyesi, yıkaması, müesseseleri, memuru, kısacası herşeyi yılda 4-5 milyon ton üretmek için müsait olan TTK, işçi açıkları ile sabote ediliyor. Hal böyle iken çalışanları suçlamaya kalkmak ve madencinin maaşına göz koymak günahtır.

&[#]8220;İşçi alındı üretim artmadı&[#]8221; diyorlar. Bakınız bu tabloları herkese verdik, bile bile halka yanlış anlatıyorlar.

Her işçi alımında üretim artıyor. Ancak emeklilikler hızla devam ettiği için göze batmıyor.

10 YILDA İŞÇİ SAYISI 7 BİN 119 AZALDI

2002 yılı sonundan 2012 yılı sonuna kadar 10 yılda alınan işçi ile emekli olan işçi saylarına baktığımızda;

5 bin 20 işçi alınmış, 12 bin 139 işçi emekli olmuş. Yani çalışan sayısı 7 bin 119 azalmış.

Böyle bir tabloda üretim artmaz. Ve burada suçlu işe yeni alınan işçi arkadaşlarımız değildir.

&[#]8220;İşçi alındı üretim artmadı&[#]8221; demeleri doğru değildir.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü, Nisan 2010 tarihinde ilgili bakanlıklara yazı yazarak

1.500 işçi talebinde bulundu. Cevap alamadı. Emeklilikler devam etti.

Bu kez TTK, Kasım 2011&[#]8217;de 2 bin 495 işçi talebinde bulundu.

Türk-İş&[#]8217;te Sayın Bakanın da katılımıyla Türk-İş, Genel Maden-İş, TTK yöneticileri bir araya geldik.

Sonra Kurum ve sendika yöneticileri TKİ&[#]8217;de görüşmelere devam ettik. İşe yeni alınacak işçiler için ücret görüşmeleri yapıldı.

Çok düşük ücret teklifi (Yaklaşık 1.200 TL) yapılınca, görüşmeler kesilirken bu kez siyasetçiler devreye girdi ve aradaki farkın çok olmadığını belirterek uzlaşmanın sağlanacağını açıkladılar.

Son günlere kadar Enerji Bakanlığı kanalıyla olumlu hava estirildi. Ancak nedense hava döndü.

Bu arada emeklilikler de devam etti. TTK Yönetiminin belirlediği norm kadroya göre,

bugün için çalışan sayısının 14 bin olması gerekiyor. Kasım 2012 itibariyle çalışan sayısı 10 bin 200.

Açık; 3 bin 800 kişi.

HERKES, TAŞKÖMÜRÜ ÜRETİMİNİN ARTMASI İÇİN MÜCADELE ETMELİ

Türkiye bu kadar zor durumda iken Zonguldak&[#]8217;ın, başta iktidar milletvekilleri ve siyasi kadroları olmak üzere herkesin taşkömürü üretiminin artırılması için mücadele vermesi gerekiyor.

Bu sadece Sendikamızın değil Zonguldak&[#]8217;ın mücadelesidir. Biz bu mücadeleyi sürdürürken kimsenin TTK üzerinde oyunlar oynamasına da asla izin vermeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz.

Biz maden işçileri ve Genel Maden İşçileri Sendikası olarak her şart altında mücadeleye devam ediyoruz&[#]8221;.

GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

___


GMİS Genel başkanı Eyüp Alabaş, 6 Aralık 2012 tarihinde düzenlediği basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. (Haberi daha önce gönderilmiştir. EKTİR)



ALABAŞ, GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Basın mensuplarının soruları ve GMİS genel başkanı Alabaş&[#]8217;ın verdiği yanıtlar şöyle;

SORU: TTK&[#]8217;ya işçi alımıyla ilgili sürecin olumludan olumsuza dönmesine neden oluşturacak bir etken var mı? Neden süreç bu noktaya geldi?

ALABAŞ: Biz TTK&[#]8217;ya işçi alımıyla ilgili süreci yaklaşık 1 yıldır kamuoyuna anlatıyoruz. Biz söyleyeceğimizi söyledik. Bundan sonrasını düşünmesi gereken siyasetçilerdir. Bize söylenen şuydu; &[#]8220;TTK ve GMİS ücret konusunda anlaşsın, biz Hazine&[#]8217;yi ikna edeceğiz, kuruma işçi aldıracağız&[#]8221;. Bu sözü Türk-İş&[#]8217;te yapılan toplantıda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız kullandı. O toplantıda bölge milletvekillerimiz de bulunuyordu. Onlar da şahittir. Biz bu sözün takipçisiyiz.

Bölge milletvekillerimiz de kamuoyuna Enerji Bakanımızın bölgeye geleceğini ve işçi alımını kamuoyuna açıklayacağını, Zonguldak&[#]8217;a müjde vereceğini bildirmişlerdi. Enerji Bakanımızdan bunun teyidini almasalar bu kadar rahat konuşmazlardı. Kullandıkları sözlerin siyasi bir sorumluluk olduğunu bilerek bu tavrı takınmışlardır. Bizim şu anda hatırlattığımız konu da budur.

Bu yönde bir açıklama yapılmıştır. Biz siyasetçilerimize böyle bir açıklama yaptınız, neden bu açıklamalarınızın, sözlerinizin arkasında durmuyorsunuz deriz. Bizim siyasetten beklentimiz budur.

SORU: Size siyasetçilerden işçi alınacak ya da alınmayacak şeklinde somut bir ifade kullanıldı mı?

ALABAŞ: Geçtiğimiz günlerde hem Zonguldak Milletvekilleri Köksal Toptan beyin, Özcan Ulupınar beyin hem de Zonguldak İl Başkanı&[#]8217;nın &[#]8220;Önümüzdeki günlerde Sayın Enerji Bakanı Zonguldak&[#]8217;a gelecek, müjdeyi verecek&[#]8221; şeklinde sözleri var. Bunlar kamuoyuna açıklanmış sözler. Bunlardan daha somut ifade olabilir mi?

Bize söylenen ise TTK&[#]8217;ya işçi alımında bir sıkıntı olmadığı, Hazine ve Enerji Bakanlığı bürokratlarına gerekli talimatların verildiği, bu konuyu Enerji Bakanı&[#]8217;nın kendisinin kamuoyuna açıklayacağı yönündeydi.

SORU: Zonguldak Milletvekili Ercan Candan&[#]8217;ın geçtiğimiz günlerde, &[#]8220;TTK özelleşmeyecek ama küçülecek&[#]8221; yönünde bir açıklaması oldu. Küçülme politikasına nasıl bakıyorsunuz?

ALABAŞ: Bildiğiniz gibi Türkiye Taşkömürü Kurumu, çalışmadığı verimsiz sahaları, yatırım yapmadığı sahaları, 1991 yılından başlayarak rödevans usulüyle kiralama yöntemiyle özel sektör işletmeciliğine açtı.

TTK küçülebileceği kadar küçüldü. TTK&[#]8217;nın daha da küçültülmesine biz GMİS olarak asla izin vermeyeceğiz. GMİS olarak geçmişte bunun mücadelesini verdik. Bu mücadeleyi bölgemizin sivil toplum kuruluşlarıyla, her kesim siyasetçisiyle, bölge halkıyla başardık. Zonguldak&[#]8217;ın ve GMİS&[#]8217;in geçmişinde bu kültür var.

TTK&[#]8217;nın şu anda çalıştığı alanlarda bir küçülmeden bahsediliyorsa, buna asla müsaade etmeyeceğiz. Bunun için de hiçbir mücadeleden kaçınmayacağımızı herkesin bilmesini isteriz. Kavga etmek gerekiyorsa biz kavgaya da hazırız. Maden işçisi bu kavgaya hazırdır.

Türkiye&[#]8217;nin taşkömürüne bu kadar ihtiyacı varken, bu ihtiyaç hızla artarken TTK&[#]8217;yı küçültmeye hiçkimse kalkışmasın. Biz gerekli uyarıyı da buradan yapıyoruz.

SORU: Zonguldak Milletvekili Ercan Candan, TTK&[#]8217;ya işçi alımı konusunda Hazine&[#]8217;yi ikna etmeye çalışacaklarını söyledi. Ancak Hazine&[#]8217;nin &[#]8220;Kurumun zararını karşılıyorum, işçi de almıyorum&[#]8221; diyerek işçi alımına sıcak bakmadığı da söyleniyor. Hazine işçi alımına sıcak bakmazsa sizin tutumunuz ne olacak?

ALABAŞ: Türkiye&[#]8217;de başka Türkiye Taşkömürü Kurumu yok. Türkiye&[#]8217;nin tek taşkömürü havzası Zonguldak.

Siyasetçilerin görevi TTK&[#]8217;nın zararlarını gündeme getirmek değildir. Türkiye&[#]8217;de zarar eden tek kuruluş da TTK değildir.

Sizler hiç, Zonguldak&[#]8217;taki siyasetçiler haricinde, zarar eden kuruluşların bulunduğu bölgelerindeki milletvekillerinden, siyasetçilerden bu kurumların zarar ettiği ve bölgelerinden kaldırılması gerektiği yönünde bir açıklama duydunuz mu?

Bölgemizde görev yapan milletvekillerinin ve siyasetçilerin görevi Türkiye Taşkömürü Kurumu&[#]8217;nun zararını gündeme getirmek değil, bölgelerine yatırım yapılmasını sağlamak, oy aldıkları insanlara daha fazla hizmet götürebilmek yönünde planlama yapmaktır.

SORU: TTK&[#]8217;ya işçi alınmaması TTK&[#]8217;nın kapatılması anlamına gelir mi?

ALABAŞ: Kuruma işçi alınmaması demek; TTK&[#]8217;nın zararın artırılması, bile bile zarar ettirilmesi, TTK&[#]8217;nın kendiliğinde kapanma sürecine girmesi, bile bile Türkiye madenciliğine ve ekonomisine ihanet anlamına gelir.

Biz buna karşı her türlü mücadeleyi verebilecek güçte, kararlılıktayız, o tecrübeye sahibiz.

SORU: 2009 yılında TTK&[#]8217;ya işçi alımından önce Başbakan&[#]8217;ın ocak çıkışında TTK&[#]8217;ya 3 bin işçi alımıyla ilgili sözü var. Beklentisi olarak da TTK&[#]8217;nın üretiminin 3 milyon tona çıkarılması olarak açıklamıştı. Ancak kurumun üretimi 1 milyon 700 bin ton civarında ve zararı da yaklaşık 450 milyon lira&[#]8230; Bu konularda TTK yetkilileriyle bir görüşmeniz oldu mu?

ALABAŞ: 2009 yılında işçi alımı sürecinde Sayın Başbakan&[#]8217;a bir brifing verilmiş ve TTK&[#]8217;nın norm kadroyla orta vadede 3 milyon ton, uzun vadede de 5 milyon ton üretim yapabileceği anlatılmıştı. TTK&[#]8217;nın norm kadrosu 12 bin yer altı, 2 bin yerüstü olmak üzere 14 bin işçidir.

Bugün işçi sayılarımız 2009 yılındaki işçi sayılarına yakındır.

TTK, aralarda işçi de alınsa 2002 yılındaki işçi sayısından 7 bin 119 işçi eksik çalışıyor.

Bu kadar eksikle çalışan bir kurumun üretiminin artmasını beklemek hayalcilik olur.

TTK, bugün norm kadro sayısından uzak sayıda işçiyle çalışıyor. Bu kadar işçi açıklarının olduğu bir kurumda 10 bin 200 kişiyle üretim yapılan bir kurumun üretimini arttırması beklenemez.

Bizim hedefimiz de bile bile bu kurumun zarar etmesine göz yummayın, TTK&[#]8217;ya işçi alımına katkı sağlayın yönündedir.

Editör: Pusula Gazetesi