“Nasılsın, iyi misin?

İyi olmanı Cenab-ı Hak'tan niyaz ederim.

Bizleri soracak olursan, çok şükür, iyiyiz. 

Burada havalar soğudu. 

Yakında yağmurlar başlar.

Sobayı kurduk ama yakmaya başlamadık.

Oralarda havalar nasıl?

Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öper, selam ederim.”

Hep aynı başlayan ve aynı biten mektuplardı onlar...

Çarçabuk yazılır...

Postaya verilir...

Günlerce beklenirdi.

Postacılar vardı, mahalle aralarında gezen...

Ve herkesin sevdiği-tanıdığı postacılar...

Zarfın kalınlığından, sevginin ya da acının çokluğunu bilirlerdi.

Ve o tarihlerde henüz postacılar dağıtmıyordu, fatura ve kredi kartı ekstresi...

Ve elbette mektupların tazeliğini koruyan posta kutuları...

Çocukluğumuzun en güzel zamanlarıydı onlar...

Sobanın üstünde kestane pişirdiğimiz günler...

Eve odun-kömür taşıdığımız, gece çöpe kül döktüğümüz günler...

Karın boyumuzu aştığı günler...

Evde kimse yoksa, komşunun kapısını çaldığımız günler...

Emine Teyze'nin bahçesinden erik yediğimiz günler...

İki taş ile kale yaptığımız günler...

Toni Schumacher ile Maradona olduğumuz günler...

Köyde inek güttüğümüz günler...

Hocaya gidip sureleri ezberlediğimiz günler...

Cenneti-cehennemi öğrendiğimiz günler...

Yetim hakkı yenmeyeceğini öğrendiğimiz günler...

Dereye kaçtığımız günler...

Çeşme başında beklediğimiz günler...

Kalbimizin sesini duyduğumuz günler...

"Bi 18’e girsek" dediğimiz günler...

"Bi çarşıya insek" dediğimiz günler...

"Bi denize girsek" dediğimiz günler...

"Bi işe girsek" dediğimiz günler...

"Bi askere gitsek" dediğimiz günler...

"Bi evlensek" dediğimiz günler...

"Bi baba olsak" dediğimiz günler...

Derken, çeyrek asrı devirdik.

Hayatımızı üç çeyreğe ayırırsak, üçüncü çeyreğe geçtik.

Bundan sonra bir çeyrek kaldı, yaşamamız gereken...

Bizleri soracak olursanız, çok şükür, iyiyiz. 

Burada havalar soğudu. 

Yakında yağmurlar başlar.

Doğalgazı bulduk ama yakmaya başlamadık.

Oralarda havalar nasıl?

Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öper, selam ederim. 

Tosun Paşa’daki Küçük Enişte!

Tosun Paşa filmi, 19'uncu yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Mısır Eyaleti'nde geçiyor.

Tellioğulları ve Seferoğulları adlı aileler, İskenderiye'nin en değerli yeri olan "Yeşil Vadi" için birbirleriyle kıyasıya bir mücadeleye girerler. Vadinin kime ait olduğuna devlet görevlileri de karar veremezler.

Ama bizim konumuz ne Seferoğulları ne de Tellioğulları...

Bizim işimiz "Küçük Enişte" ile!

Filmdeki o meşhur diyaloğu hatırladınız mı?

Şaban: Yav, Küçük Enişte'yi parçalamışlar.

Küçük Enişte: Bana bak, doğru konuş... Ben kimseden dayak yemem, tamam mı?

Şaban: Belli, yememişsin. Ama beş dişin eksik, sağ gözün de biraz şişmiş.

Küçük Enişte: Sen, onun gözünü gördün mü?

Şaban: Görmedim, ne renk?

Küçük Enişte: Ulan, başlarım şimdi ha...

Seferoğlu Suphi: Bakıyorum, Tellioğlu erkekleri, kadınlarının arkasına saklanıyor.

Şaban: Erkekler, çıkın bakayım ortaya...

Zekiye: Bekir, göster bakayım sana vuran hayvanı...

Seferoğlu Kasım: Niye, kocanı tekrar dövdürtmek mi istiyorsun?

Küçük Enişte: Bırakın... Bırakın, tutmayın beni...

Şaban: Tutmayın Küçük Enişte’yi salıverin gitsin.

Tutmayın Küçük Enişte'yi!

Alkol...

Şarap-bira gibi sıvıların ya da pancar-patates nişastasının şekerleştirilmesi sonucunda ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen; kokulu, yanıcı, uçucu, renksiz sıvıya "alkol" denir.

Kronik alkol alışkanlığı sonucunda hayati problemlerin yanı sıra iştah kaybı, enfeksiyon, cinsel iktidarsızlık ve sindirim bozukluğu gibi sorunlar da görülür. Uzun süreli alkol kullanımı; yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanserlerinin en önemli nedenlerinden biridir.

Vücutta vitamin dengesini bozar. Susuzluğa yol açar. Yağ depolanmasını arttırdığı için kilo problemine ve ayrıca kas erimesi ve kaslarda zayıflığa neden olur. Riskli alkol kullanımı, sinir sistemine zarar vermektedir, ellerde titreme ve bacaklarda karıncalanma-uyuşma hissine neden olabilir.

Dikkat etmek lazım...

Alkol sağlığa zararlıdır!

Uyuşturucu sağlığa zararlıdır!

Alkolden, uyuşturucudan ve kullananlardan uzak durun!