Zonguldak eski Belediye Başkanı Secaattin Gonca, Pusula TVde gazeteci Osman Savın hazırlayıp sunduğu Sözün Özü programına katıldı. Zonguldakın mülkiyet sorunu konusunda adı sıkça anılan Gonca, kendisine haksızlık yapıldığını söyledi.
Mülkiyet
ile ilgili ilk çalışmaları kendisinin başlattığını söyleyen Gonca, kendisinden
önce 8 yıl belediye başkanlığı yapan İsmail Eşrefi eleştirdi. Gonca, kendi
belediye başkanlığı döneminden sonra tekrar göreve gelen Eşrefi milletvekili aday
adayı olmak için istifa ederek, seçmenlerine ihanetle suçladı.
CHPnin
kurduğu Zonguldak Sorunları ve Çözümleri Komisyonu Başkanı Harun Akının geçmiş
belediye yönetimlerini mülkiyet konusunda eleştirmesine de tepki gösteren
Gonca, CHPyi de topa tuttu.
Osman Sav: Mülkiyet sorununu siz çözmek için çalışma
başlatmıştınız. Siz bu sorunu tamamen neden çözemediniz ve neler yapılması
lazım?
Secaattin Gonca: Mülkiyet
konusuyla ilgili olarak herkes konuştu ve ne olduğunu millet biliyor. Ben de bu
konuşmaları ve gelişmeleri takip ettim. Ben sorunla ilgili olarak Belediye
Başkanlığımdan sonra açıklamalar yaptım. Biz 2009 yılında görevden ayrıldığımız
zaman mülkiyet ile ilgili sorun çözülmeye başlanmıştı. Biz tabii bu sürçte
sıkıntılar da çektik. 1984 yılında çıkartılan yasanın çözümü için bizden önce
gelen partilerin hiç birisi çalışma yapmadı. Biz çeşitli zorluklar içerisinde
bu sorunu çözdük ve ben bunu ispat ederim. Biz bu çalışmaya sıfırdan başladık
ve elimizden geleni yaptık. Tapu tahsis belgesi alındıktan sonra hemen tapu
alınmıyor. Kim alınıyor diyorsa yalan söylüyor. Eğer benim 2004 yılında
başlattığım çalışma görevden ayrıldıktan sonra bana tahsis edilseydi, ben bu
tapuları iddia ediyorum, beş yıl içerisinde vatandaşlarımıza verirdim. 2009
yılında biz görevden ayrıldıktan sonra bu dosyaları göreve gelen arkadaşımıza
teslim ettik. Ben 2009 yılında görevi teslim ederken, Sayın İsmail Eşrefe bir
dosya verdim ve verdiğim dosyanın içerisinde Zonguldak Belediyesinin borcundan
alacaklarına kadar her şeyin mevcut olduğunu söyledim. Kendisine, Sizden tek
ricam mülkiyet sorununu çözmeye devam edin, sorun yaşadığınız yerde bizler de
size yardımcı olalım dedim. Aradan 6 yıl geçti, geldiğimiz noktada Mayıs
ayında tapu tahsis belgeleri iptal ediliyor. Nedeni ise, yasanın Mayıs ayında
yürürlükten kalkmasıdır.
Sav: Sizden sonra belediye başkanı seçilen İsmail
Eşref bu çalışmaları neden devam ettirmedi?
Gonca: Bu soruyu ona
soracaksınız, bana değil. Ben elektrik mühendisiyim, ancak kendisi hem 8 yıl
belediye başkanlığı görevinde bulundu, hem de inşaat mühendisidir. Geçmişi
suçlayarak bir yere varamayız, ama benim üzüldüğüm nokta şudur: Yaptığımız
çalışmaları küçümseyenlere söylüyorum, bu çalışmalar yapılan en önemli
çalışmalardan birisiydi. Ben bu çalışmayı belli bir aşamaya getirmedim, kesin
çözüm aşamasına getirdim. Biz görevde olduğumuz sürecinde elimizden geleni
yaptık, ama bizden sonra gelenler bir şey yapmamış. Benim Harun Akına da
cevabım bu yöndedir. Çalışmaların yapıldığını, ancak yeterli olmadığını ve geç
olduğunu söylüyor. Bir işin geç yapıldığını ve yeterli çalışma yapılmadığını
söylemek için o işin hangi şartlarda yapıldığını bilmek lazım. Ben vicdanen rahatım,
yasalar çerçevesinde yapılması gereken her şeyi yaptık. Benden sonra 6 yıl
geçti ve her yiğidin yoğurt yiyişi farklıymış, sorun ile ilgili bir adım
atılmadı. Ben iddialı bir şey söylüyorum. Ben devam etmiş olsaydım, bu işi 5
yıl içinde çözerdim ve 2/B Yasasını da bu duruma getirmezdim. Yapılan iş de
benim aynamdır. Ben 2 tane alanın ihalesini yapıp çalışmalarını tamamladım,
20ye yakın yerin de tapularını dağıttım. Ben şu an hiçbir siyasi parti ile
bağlı değilim ve sivil vatandaş olarak, eski belediye başkanı olarak halkın
karşındayım. Ben suçlu Pusula TVnin kabul etmezdim ve buraya çıkmazdım, burada
böyle konuşamazdım. Ben ve benim dönemimde görev yapan Belediye Meclis üyesi
arkadaşlarımız suçlu değildir. Konu hakkında suçlu olan AK Parti de değildir.
Bunun tek sorumlusu, 2009 yılında yönetime gelen CHP belediyesidir. Bunun
yanında konuya müdahale etmeyen İl Başkanı da dahil olmak üzere diğer belediye
başkanları ve parti üyeleridir. Şimdi kamuoyunu meşgul etmek için komisyon
kurmuşlar, siz ne komisyonu kurdunuz? Mülkiyet sorunu, belediyenin sorunudur ve
bu sorunu Belediye Meclisi çözüme kavuşturmalıydı. Sen muhalefet bir parti
olarak Filyos Projesi hakkında komisyon kurabilirsin, çünkü iktidar AK Partidir
ve sen muhalefet partisisin. Ama yerelde iktidar kim? CHP değil mi? Bu sorunu
çözmesi gereken CHP belediyesi değil mi? O zaman komisyon kurmanın ve
komisyonda mülkiyet sorununun tartışılmasının anlamı yoktur. Harun Akının
derdi, üzüm yemek değil, bağcıyı kovmak. Ben, Harun Akının bana karşı yaptığı
açıklamadan sonra kendisine cevaben verdiğim basın açıklamasında çözüm önerimi
de bildirdim. Sayın Harun Akın ile nerede olursa olsun konuşurum. Bu buluşmayı
ayarlayın, ben her zaman sizin olduğunuz yerde varım. Bizim kırılganlığımız
ayrı, Zonguldakın bir sorununu çözmek için bir araya gelmemiz ayrı bir
durumdur. Ben asla ikisini bir araya karıştırmam. Benim Harun Akın ile aramda
bir sorunum yok ve geçmiş dönemlerde de bu gözlenebilir. Benim Harun Akına
kırıldığım nokta açıklamasında beni kastederek, bazı belediye başkanları
demesidir. Benim adım, bazı belediye başkanları değil, adım Secaattin Gonca
ve basın toplantısı yapıp altına da ismimi yazmışım. Ben kendisine Sayın İl Başkanı,
Sayın Milletvekili Harun Akın diye hitap ederken, kendisi bana bazı belediye
başkanları kırılganlaşmışlar diye hitap etmesine kırgınım.
Sav: Sorunun çözümü noktasında sizden sonra gelenler
çalışma yapmadı mı?
Gonca: Benden sonra
göreve gelen arkadaşımız, daha öncesinde 8 yıl Belediye Başkanlığı görevinde
bulunmadı mı? Sayın Harun Akın, bu sorunu bizim çözmemiz gerektiğini söylüyor.
Benden önce 1996 yılında göreve gelen ve 8 yıl görevde kalan Belediye Başkanının
bu sorunu çözmesi gerekmiyor muydu? Bizden önce bu konu onun konusudur. O
dönemde konuyla ilgili yaptıkları bir çalışmayı getirip önümüze koysunlar. 2009
yılından sonra bizden başka Ontemmuz bölgesinde çalışma yapıldı, ama içinden
çıkılamadı.
Sav: Seçimi neden kaybettiniz? Yeteri kadar risk
almadınız mı?
Gonca: Seçimde elini
taşın altına koymak en büyük risktir. Ben elimi taşın altına koydum. Bir ıslah
imar planının yapılması belediye başkanına seçim kaybettirir. Dolayısıyla ben
önceliğimi buna verdim ve dedim ki: Ben seçimi kaybedeceksem, Zonguldak
kazansın. Gecekondulaşmayı ortadan kaldırmak için bu çalışmayı başlattım. 2015
yılına geldiğimizde bakın herkes başını iki elinin arasına aldı ve ne
yapacağını düşünüyor. Yine ben inşaatlarla ilgili olarak çok kötü tedbirler
aldım. Kaçak inşaatlara müsaade etmedim. Personelim olarak müsaade eden olmuşsa,
öteki dünyada iki elim yakasındadır. 150ye yakın kişiyi seçime bir ay kala
kaçak inşaat yüzünden savcılığa gönderdik. Ben bugün de görevde olsam ve aynı
şey başıma gelse, aynı kararı veririm. Disiplin olmadan başka bir şey olmaz
dedik ve fazla disiplinli olduk. Bunlar da bize zarar verdi. Benim hatam
yoktur diyemem, benim de hatalarım olmuştur. İnsanlar benim her şeyimi
sevecekler diye bir durum yok, kimisi sizin yürüyüşünüzü bile beğenmeye bilir.
Birinin gülüşü beğenildi, peki Zonguldak halkının yüzü güldü mü? Delikanlı olan
adam oyunu aldığı insanları iki yıl sonra milletvekili olmak için terk etmez.
Ondan sonra da basının önüne çıkıp, ben eşime, çocuklarıma ve aileme döndüm
deme lüksüne sahip değildir. Çıkıp delikanlı gibi diyeceksin: Ben milletvekili
olmak için sizin bana verdiğiniz helal oylara karşı ihanet ettim. Bu kadar
basit.. Ben geldiğim zaman kimseyi satmadım, adam satmadım, teşkilatımı
satmadım, davamı satmadım, ben istifa ederken de gerekçelerimi ortaya koydum.
Sav: Mevcut Belediye Başkanımıza özellikle lavuar
alanı ile ilgili olarak önerileriniz nelerdir?
Gonca: Lavuar alanı,
Zonguldak adına gerçekten çirkin bir görüntüye sahip. Orası hakkında proje
hazırlandı, ama orasını sadece belediyenin kendi imkanları doğrultusunda
yapabilmesi imkansız. Zaten belediyenin maddi sıkıntıları yüksek... Orada
mülkiyet sorunun çözümünün en kolay yolu bence TOKİ kanalıyla burada proje üretmektir.
Bugün Zonguldakta Fevkani Köprüsü konuşuluyor. Bir ara Zonguldak sırf bu
köprüyü konuşuyordu. Bu köprü, Zonguldak Belediyesinin ve orada bulunan 95
esnaf arkadaşımız belediyeye kira veriyorlar. Benim düşüncem lavuar alanına küçük
bir alışveriş merkezi yapıp köprü atında bulunan esnafımızı oraya taşımaktı.
Bunu yaparken de 3 kule korunacak ve bir meydan oluşturulacak. Bunu belediye
yapamayacağı için bu çalışmada bakanlıklardan yardım alınmalı. Eğer ben
belediye başkanı olmuş olsaydım lavuar alanının çözümü için TOKİ ile iletişim
içerisinde olurdum.
Sav: Fevkani Köprüsü sallanıyor ve akşamları da
inanılmaz bir park ve trafik var. Fevkani Köprüsü hakkında neler yapılabilir?
Gonca: Köprünün bakım ve onarımının yapılması gerekir. 2005 yılında biz bu alanda bir çalışma yaptık. Benim endişem köprüde metal yorgunluğun olup olmaması yönündeydi. Metal yorgunluğu olmadığı anlaşıldı. Köprüye hiç bakım yapılmadı ve köprü ayaklarına bakım yapılması için dükkanların boşaltılması gerektiği bana bildirildi. Köprü bence kaldırılmalıdır. Köprü kaldırıldığı zaman Soğuksu tarafı tamamen açılacak. Burada da 69 Ambarlarının masaya yatırılması lazım. Sayın Erdal Ata ile Belediye Başkanı olduğum dönemde görüşmelerimiz var. Erdal Ata, okulları oraya toplamak istiyordu, çünkü eğitime çok önem veren birisiydi. Çöplük alanı da benim en büyük hayallerimden birisiydi. Orada benim isteğim; spor alanları olsun, günübirlik tesisler olsundu. Ama benim isteğimden daha çok halkımızın ne istediğiydi. Sonuç olarak, yıllar sonra çöp dökülen bir alanı kazandık.