Sina Çıladır'dan Pusula'ya övgü

 

 

AKP'nin iç yapısını bilen birisi değilimdir; bu nedenle Celil Uzun'un Murat Sesli ile ilgili iddiaları dahil, söyleşide ileri sürdüğü görüşlerin, andığı olayların, kişiler arasındaki ilişkilerin üzerine birşeyler söylemeyeceğim...

Ama, şunu söyleyeceğim:

Söyleşi hoş bir gazetecilik olayı, hatta başarısı. "Pusula"yı kutluyor, söyleşiyi yapan İlknur Yılmaz'a "eline sağlık" diyorum.

Gitgide başaşağı giden yerel basında ne zaman böyle pırıltılar gözüme çarpsa; ta içimde bir yerlerde, sevinç tomurcukları uç veriyor; heyecanlanıyorum...

"Ulan" diyorum kendi kendime: "Çıkmadık canda, umut vardır; İşte örneği!.."

Söyleşinin güzel servis edildiğini de söylemeliyim.

Bizim Sabriye (Aşır), söyleşiye bitişik olarak, A. Rıza Tığ'ın yazısının çıkışını da verdi bana

Ali Rıza iyi bir habercidir.

Yıllar içinde, kendisine özgü, makale-fıkra türleri arasında bir yazı türü de geliştirdi. Bu yeni türün özelliği; süsü-püsü dışarıda bırakan, sözcük tasarrufuna dayalı haber analizidir. Ek olarak zaman zaman, geriye de dönük olmak üzere, okura yapılan bilgi yüklemesi.

A. Rıza'nın, günümüzün Celil Uzun'u için çizdiği portre şöyle:

İkbal yılları geride kalmış, ama gözü hala oynaşta olan bir eski politik oyuncu&8230;

Eğer öyle ise, son yerel seçim sürecinin başından beri Fazlı Erdoğan ile Celil Uzun arasındaki çekişmenin anlamı ne olabilir?

Celil Uzun'u A. Rıza anlatıyor bize...

Fazlı Erdoğan'ın şu anki siyasal konumu ile geleceğine ilişkin işaretler, benim üstünkörü şekilde izleyebildiğim kadarıyla, Celil Uzun'un konumundan çok farklı değil gibi&8230;

Sayın Fazlı Erdoğan da yolun sonuna gelmiş görünüyor.

Ereğli'de son yaptığı basın toplantısında, her ne kadar kendisini yeni bir sayfa açmış; hatalarından ders çıkartmış bir politikacı olarak sunmak da istese; termik santrale karşı Ereğli halkının organize tepkisini; "illegal oluşum" olarak nitelemesi, sadece bu tek örnek bile, Fazlı Erdoğan'ın taşlarının artık yerine oturamayacak kadar deforme olduğunu gösteriyor.

AKP'nin son seçimdeki travmatik gerilemesinin bunda rolü var mıdır, bilemiyorum.

Ama şöyle azıcık tepeden bakıldığında; Celil Bey'in olsun, Fazlı Bey'in olsun, hatta CHP'nin kimi yerel yöneticilerinin olsun, artık meydan-ı siyasetteki günlerinin sayılı olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.

Mevcut yerel politik ortam ile onun sahnedeki veya kulisteki oyuncuları, kitlelerin kafasını karışıtırmaktan, devlet görevlilerini hatalı şekilde etkilemek ve yönlendirmekten başka bir şey yapmıyorlar.