KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Zonguldak Şubesi Örgütlenme Sekreteri Cemil Satılmış, yıllardır Çaycuma Devlet Hastanesi’nde çalışan doktorların ayrılmak istemesinin sebeplerini sorarak, “Yıllarca ihtisas yaptıkları alanda fedakârca çalışan uzman hekimlerimiz, pratisyen hekim eksikliğinden kaynaklı olarak 112 acil ve acil kapı nöbeti tutmak zorunda kalıyor. Bunun sonucu olarak poliklinik hizmetleri aksıyor ve zincirin son halkası olan halkımız da mağdur oluyor” dedi.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı da eleştiren Satılmış, şunları söyledi:

“SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI, ‘SAĞLIKTA YIKIM PROGRAMI’NA DÖNÜŞTܔ

“2003 yılında başlayıp AKP iktidarıyla hız kazanan sağlıkta dönüşüm programı bizim için esnek, güvencesiz, performansa dayalı hizmet sunumu demekti ki; bu bütüncül ve bir ekip işi olarak verilmesi gereken sağlık hizmetinin de parçalanması anlamında idi. Sonunda iş ve gelir güvencesi yaşayan, rekabetçi ve giderek yaptığı işe yabancılaşan bir sağlık çalışanı profili ortaya çıktı. Aynı zamanda sağlık hizmeti alan halkın bir parçası olarak ta; sağlığın giderek kamusal ve ulaşılabilinir bir hizmet olmaktan çıkıp parası olanın parası kadar faydalandığı bir meta haline gelme sürecini de yaşadık. Bugün biz sağlık çalışanları da, aile hekimlerinin yazdığı reçetelerin ilk üç kalem ilacı için 3 lira, sonraki her kalem ilaç için 1 lira katkı payı ödüyoruz. Eczaneye ilaç almaya gittiğimizde yüzde 10-20 ilaç katılım payı dışında muayene ücreti ödüyoruz. Acile başvurduğumuzda kırmızı-sarı-yeşil sınıflandırılmasına tabii tutuluyoruz, katkı payı ödüyoruz. Özü sağlıkta yıkım projesi olan sağlıkta dönüşüm programına karşı halkımızı yaptığımız miting ve grevlerle uyardık.”

“PRATİSYEN HEKİM AÇIĞI VAR, UZMANLAR NÖBET TUTUYOR”

“Bugün artık Çaycuma Devlet Hastanesi’ndeki doktor sorunu mevcut yönetimden; yani sağlıkta yıkım projesinden bağımsız düşünülüp, çözülemez. Şöyle ki; bugün hastane acilimizde pratisyen hekim olmamasının en önemli nedeni altyapısı hazırlanmadan geçilen aile hekimliği uygulamasıdır. Atanan pratisyen hekimlerden bazıları Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı kazanarak tayin olmuş, bazısı yine boş olan aile hekimliği kadrolarına geçiş yapmış, bazısı da istifa etmiştir. İlden yapılan geçici görevlendirmelerde benzer problemlerin oralarda da olması sebebiyle kısa süreli ve sınırlı olmuştur. Çaycuma Devlet Hastanesi, ilçe sınırlarını asmış durumdadır. Hemşire, ebe ve diğer sağlık personeli açığı ve bunun sonucu servislerin birleştirilmesi; zorunlu ve fazla mesai uygulamaları gibi yığınla problem birikmiş durumdadır. Öngörümüz odur ki; kısa vadede sorunlar çözülmek yerine gerek biz sağlık emekçileri, gerekse de halkımız açısından daha katmerli ve karmaşık hale gelecektir. Kamu Hastane Birliklerine geçiş, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası gibi başlıklar gündemimizin ne kadar yoğun olacağının birer örneği olsun. Tüm bu açıklamalardan hareketle Çaycuma Devlet Hastanesi’nin doktor açığı için mücadele, aynı zamanda zorunlu olarak Sağlıkta Dönüşüm Programı’na karşı da bir mücadele olmak durumunda. Bu itibarla sağlıktaki bu yıkım politikalarını, ancak doktoru, hemşiresi, sağlık memuru, postacısı, öğretmeni, işçisi, çiftçisi, muhtarı, emeklisi hep beraber mücadele ederek durdurabilir.”

Editör: Pusula Gazetesi