Diyarbakırın Sur ilçesinde 20 Ocak günü, bölücü terör örgütünün bombalı saldırısında yaralanan Uzman Çavuş Özgür Öztürk, memleketine döndü. Yaşadıklarını anlatan Gazi Özgür Öztürk, Sur ilçesinde sivil halkın bulunmadığını belirterek, "Ama ellerinde 8 ya da 10 tane diye söyleniyor. Rehin alınmış" dedi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 20 Ocak 2016 tarihinde akşam
saatlerinde bölücü terör örgütü militanlarının bir evde istirahat ettikleri
sırada bombalı saldırıya uğrayan 7 asker yaralanmış ve yaralılardan Uzman Çavuş
Ali Şahin şehit olmuştu.
YARALI GAZİ BABA OCAĞINA DÖNDÜ
Teröristlerin bombalı saldırısında yaralanan Uzman Çavuş
Özgür Öztürk, Ankara GATAdaki tedavisinin tamamlanmasının ardından memleketi
Zonguldakın Ereğli ilçesindeki baba ocağına döndü. Yaralı halde hastaneden
tekerlekli sandalye ile çıkıp şehit olan arkadaşı Uzman Çavuş Ali Şahinin
cenaze törenine katılan Özgür Öztürk, yaşadıklarını anlattı. Olay sırasında
daha önce özel harekat timleri tarafında teröristlerden temizlenen bir evde 7
arkadaşı ile istirahat halinde olduklarını, iki arkadaşının ise evin dışında
nöbet tutuğunu ifade eden Öztürk Oturuyorduk. O anda ne olduğunu anlayamadık.
Ortaya el bombası olduğunu düşündüğümüz patlayıcı atıldı. Yaralanmalar oldu.
Önce Diyarbakır askeri hastanesine, oradan da GATA'ya sevk edildim. Orada
yaralanan 7 kişiydik. Bir arkadaşımızı şehit verdik dedi.
YARALI HALDE ŞEHİT ARKADAŞININ CENAZESİNE KATILDI
Evine döndüğü için şükrettiğini dile getiren Öztürk yaralı
halde şehit arkadaşının cenazesine katılmasını ise şu cümlelerle aktardı:
Hastanenin önündeki törene katıldım. Kendimi iyi hissediyordum. Hemşirelerden
katılmak istediğimi rica ettim. Onlar da sağ olsunlar tekerlekli sandalye ile
arkadaşım aracılığıyla indirdiler. Orada yaşadıklarım anlatılacak gibi değil.
Sonuçta bir buçuk yıl o arkadaşlarımla beraberdim. Bizimki arkadaşlıktan daha
öte bir şey. Sonuçta bir yudum suyunuzu birlikte paylaşıyorsunuz, ekmeğinizi
paylaşıyorsunuz. Anlatılacak bir şey değil, çok farklı bir duygu. Allah kimseye
de yaşatmasın. Olayın yaşanmasının ardından bir hafta uyuyamadım, rüyamda
sürekli vurulduğumu ve öldüğümü görüyorum."
SURDA SİVİL HALK YOK
Surdaki çatışma bölgesindeki evlerde sivil halkın
kalmadığını anlatan Öztürk, teröristlerin bazı sivilleri ellerinde tutup canlı
kalkan yapmaya çalıştığını dile getirdi. Teröristlerin kendileri ya da polisle
çatışmaya girmediğini, genellikle tuzaklı bombalar ya da keskin nişancılarla
saldırı düzenlediğini belirten Öztürk Zaten görünmüyorlar. Nerede oldukları
belli değil. Kesinlikle birebir çatışmıyorlar, tuzaklama ya da haince arkadan
gelip vurup kaçıyorlar. Çatışma ortamı yok. Tuzaklama oluyor. Çatışmada keskin
nişancı dedikleri, onların keskin nişancılarını biz göremiyoruz. Orada sivil
halk yok zaten. Terk edilmiş durumda. Ama ellerinde 8 ya da 10 tane diye
söyleniyor. Rehin alınmış. Bitmesini umut ediyoruz. Dua ediyoruz. İnşallah
yakın zamanda bitecek. Göreve çağrılmam durumunda yeniden aynı bölgeye
gidebilirim ancak ailem buna izin vermez. Annem hastaneden çıkıp eve gelmemi bekliyor
şeklinde konuştu.
BİR KOLUM YOK AMA GEREKİRSE BEN DE ÇATIŞMAYA GİDERİM
Gazi Uzman Çavuş Özgür Öztürk'ü ziyarete gelen köylüsü Gazi
Şenol Akyol da 18 yıl önce Şırnakın Cudi Dağı'nda mayın patlaması sonucu
kolunu kaybedip gazi olduğunu söyledi. Özgür Öztürkü en iyi kendisinin
anladığını belirten Akyol, 1998 yılındaki çatışmada iki arkadaşımızı şehit
verdik. Ben de kolumdan yaralandım. 4 ay yoğun bakımda 6 ay hastaneden hiç
çıkmadan ve 2,5 yıl süren bir tedavim oldu. 4 yıl boyunca psikolojim çok
bozuktu. Yeniden hayata tutundum ve şu an iyiyim dedi. Vatanın bölünmemesi
için tıpkı Özgür gibi kendisinin de bir kolu olmamasına rağmen çatışmaya
gidebileceğini dile getiren Akyol, Bu vatanı asla böldürmeyiz dedi.
ANNESİ OĞLUNUN YARALANDIĞINI BİLMİYOR
Oğlunun Güneydoğuya göreve gittiğinden bu yana hep tedirgin
yaşadıklarını ve haberlere bakamadıklarını belirten baba Zeki Öztürk ise
oğlunun yaralandığı gün eşi Nezaket Öztürkün de hastaneye kaldırılarak yoğun
bakıma alındığını söyledi. Eşine henüz oğlunun yaralandığını söyleyemediklerini
anlatan baba Öztürk şunları söyledi: Bunun olayının olduğu akşam eşimi
hastaneye yoğun bakıma yatırdım. Daha bugün kendine geldi. Bu da Cenab-ı
Allah'tan bir şey. Bu Diyarbakır'a gittiği günden bu yana bir haber bekliyordum.
İçime doğdu yani. Ama ben evimde hiç kimseye söylemedim. Gece 12.30'da
hastaneden geldim. Mutfakta otururken komşum söyledi. Bana 'Üzülme ama sana bir
şey söyleyeceğim. Özgür kaza geçirmiş, üzülme sadece ayağındaymış' dedi. Ben
bir iki dakika şaşkın halde durdum. Zaten eşimle de uğraşırken, olabilir vatan
sağ olsun dedim. Arkadaşı şehit olmuş. Olmasaydı keşke dedim. Üzüldük tabi.
Şehit ailelerine de başsağlığı diliyorum."