Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ı "kavgacı" diye eleştirenler, yaptığı hatayı telafi edip "barış" çubuğu yaktığında, yine tatmin olmuyorlar!
Oysa...
Artık Zonguldak'ın "barış"a ihtiyacı var.
"Sen öyle yaptın, ben böyle yaptım" ile bu işleri çözemeyiz!
Yapmamız gereken şey, kişisel meselelerimizi bir kenara bırakıp "Zonguldak"ı öne çıkarmamız lazım.
Hiç olmazsa, seçime kadar kişisel hırsları ve hesapları kenara bırakmalıyız.
Seçim dönemlerinde Ankara musluğu açar. Zonguldak kavgayı bırakıp, alabildiğini almalı.
Dünya çapında süren ekonomik kriz, Türkiye'yi ve Zonguldak'ı etkiliyor.
Biz bu krizden karlı çıkmaya çalışmalıyız.
Ama Zonguldak'ın bugün içinde olduğu tablo, "kar" değil "zarar" yazar.
Milletvekilleri arasında bile akord sorunu başladı!
Bu iyiye alamet değil.
Milletvekilleri, teşkilat ve belediyeler ayrı telden çalarsa, bu iş olmaz.
AK Parti'nin akordu bozuldu!
Çıkan uyumsuz seslerin nedeni bu.
AK Parti'de birlik-beraberlikten, en çok parti yöneticileri rahatsız oluyor!
Bunlar "kentini değil, kendini düşünen" siyasetçiler olduğu için sistemi tıkıyorlar.
Önce konuşmayı öğrenin!
Birileri bir şeyler yazıyor, konuşuyor!
"Cevap verme" diyen de var...
Tüm iyi niyetiyle "cevap ver" diyen de...
Cevap vermeyeceğim.
Her havlayana taş atarsak, hedefe ulaşamayız. Herkes kendi vazifesini yapıyor.
İt, ancak konuşmayı başardığında dikkatimizi çeker, havladığında değil!
O zaman cevap veririz.
Önce konuşmayı öğrensinler.
Kıssadan Hisse: Tilki...
Tilkiye sormuşlar:
"Seni tavuk çiftliğine müdür yapalım, ne kadar maaş istersin?"
Tilki, "Para-pul istemem, ben dava adamıyım" demiş.
Günün Fıkrası: Nerede duracağuni çok iyi piliyisun!
Temel ile Dursun, bir gün kumar masasına oturmuşlar; neleri var, neleri yok her şeylerini kaybetmişler..
Kaybettikçe, kumar oynamaya devam etmişler.
En nihayet kumar masasından Temel çırılçıplak, Dursun ise bir tek donla kalkmış..
Gece yarısı Temel çıplak, Dursun donla yolda yürüyorlarmış..
Bir süre yürüdükten sonra Temel, Dursun'a demiş ki:
"Ula Dursun senin neyini seviyrum piliyimisun?"
Dursun, "Neyumi seviyisun" demiş.
Temel cevap vermiş:
"Kumarda nerede duracağuni çok iyi piliyisun."
