Bülent Ecevit Üniversitesi’nin kentimiz kültürel tarihi konusunda güzel çalışmaları var. Öğretim görevlileri, “Mustafa Yüce” ve “Yücel Namal” Hocanın çalışmalarını takip ediyorum. Onlarda beni takip ediyor olacaklar ki, Mustafa Yüce hocamla ortak noktalarımız olduğu için tanıştık, bilgi alışverişinde bulunduk, emek ve özveri isteyen, ortak hazırladıkları kitapları hediye etti. “Belgelerle Zonguldak” ve “Mehmet Çelikel Lisesi” adlı çok değerli kitapları incelediğimde, sahip olduğum parçalı kent kültürü arşivimin eksik kısımlarını sağlayan puzzle yap-boz oyunu gibi tamamladı. Konuları zamanla yazılarımda paylaşacağım…

Hediye demişken, sırası da gelmişken önemli bir konuyu dile getirmek istiyorum…
Zonguldak tarihi ve kültürü konusunda çalışmalar yapan elinde, belge, fotoğraf, makale, kitap ve koleksiyonu olan, meraklı, işe emek ve gönül vermiş şehir insanlarımız var. Bazıları çok iyi imkanlara sahip, bir kısmı da amatör ruhla kendine imkan yaratmaya çalışıyor… “Bilgi paylaştıkça çoğalır” ilkesinden hareket etmekte fayda var. Ortak havuzda paylaşılmayan bilgi zamana yenik düşüyor ve yok oluyor. Paylaşmak ise zenginleştiriyor. Egoları bir kenarda bırakıp, çıkarsız paylaşalım, İnsan mukaddes emek kutsaldır…

İnsan hayatında özel olan bazı değerler vardır... Doğduğu evi, büyüdüğü mahallesi, okuduğu okulu, işe ilk girdiği günü ve işyeri, aldığı hediyeleri, kazanımları, yaşadığı anıları, evlendiği salonu ve ilk anne-baba, dede olduğu gün gibi… İleriki yıllarda çocuklarına, torunlarına anlatacağı yaşanmış hikayeler gibi… Bu değerler kişinin kutsallarıdır, özenle koruyup yaşatılmasını istediği, geleceğe miras bıraktığı vasiyetidir…
Hangimiz istemez, çocuğunun elinden tutup gezdirirken, “Bak çocuğum ben bu okulda okudum”… “Bu evde doğdum, büyüdüm”… “Bu salonda evlendim” demeyi!!!...
Toplumlar değerlerini geleceğe aktaramıyorsa eksilebiliyorlar… Saydığımız özellerimizin kaç tanesini torunlarımıza gösterebiliyorsak, o kadar değerlerimize sahip çıkmışız demektir. Kaybedilmiş olanlar kültürel kaybımızdır… Yıkıp yerine yenisini yapmak veya hiç yapmamak, üzerinde uzun düşünülmesi gereken önemli bir konudur.

Zonguldak’ta, “Bak çocuğum ben burada evlendim” cümlesini, Sürmen Düğün Salonun’da evlenenler artık söyleyemiyor. Buhar oldu uçtu, diğerleri gibi… 50 yıllık bir tarihi vardı, kimileri çok değil diyebilir. Altındaki iskeleye ne diyeceksiniz!!! Tam bir kent hafızasıydı… 1900’lerde yapıldı. 1932 den önce ahşap, sonra beton olan yolcu iskelesiydi… Hangi Zonguldaklı altında serinleyip deniz havası almadı, hasretle gelen yolcusunu beklemedi, erzakını, balığını, eşyasını bu rıhtımdan temin etmedi…
Isıtıp-ısıtıp gündeme getirilmesine kızanlar olabilir, merak etmeyin konumuz YIKILMASI değil YAPILMASI…


MÜTEAHHİT “ALİ AGAH ÇAĞLAR”…

1 Nisan 1924 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin ilk ili olan Zonguldak, bu tarihten hemen sonra sanayileşmenin de merkezi olarak belirlenmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla Agah Çağlar Zonguldak’a nafia (bayındırlık) müdürü olarak gönderilir. Zonguldak’ta yaşadığı dönemde müteahhit olarak kent merkezinde bir çok binanın yapımına imza atmıştır. Agah Çağlar’ın yaptığı binalardan hafızalara kazınan beton yolcu iskelesi ve Mehmet Çelikel Lisesi olmuştur..


Ali Agah Çağlar 1931 yılında eşi Hadiye, çocukları Haluk ve Hande ile birlikte Zonguldak’a geldi. Eşi Hadiye Çağlar, İstanbul’da batı kültürü ile yetiştirilmiş, İstanbul Yeldeğirmeni Fransız Kız Okulunda öğrenim görmüştür. Eski ve aydın İstanbullu bir ailenin üyesidir. Ali Agah Çağlar, Kırımdan gelerek Konya- Meram’a yerleştirilmiş bir ailenin üyesidir. Dedesinin yönetim görevi ile Afyon, Hama, Humus, Şam’da görev almış olmasından ötürü öğrenimini İstanbul’da dayısının yanında yapmıştır. 1914 yılında Yüksek Mühendis mektebine girmiş, 1916 yılında demiryolları bursu ile Berlin TH.’da öğrenimine devam etmiştir. Aile genelde teknik alanda öğrenim görmüştür. Babası ile beraber kendisi, dayısı, babasının teyzesinin oğlu, amcası, ağabeyisi, inşaat mühendisidir.


Ali Agah Çağlar son derece düzgün kıyafetli, sürekli kravat takan, düzgün konuşan şık, beyefendi bir kişiydi. Zonguldak’ta nüfuslu kişilerle yakın temas içindeydi. İş adamı Mehmet Çelikel işlerini ona yaptırırdı. Ali Agah Bey’de kendi işlerinde taşeron olarak Zonguldaklı Ustabaşı Ahmet Çakmak’la çalışırdı. Alaplı kökenli Çakmak ailesinin oğulları “Hüsnü Yılmaz Çakmak” günümüzde, inşaat malzemeciliği ve kereste işini sürdürmektedir.

1929 yılında İstanbul’da doğan ve ilk, orta ve lise eğitimini Zonguldak’ta tamamlayan ünlü mimar ve şehir planlamacısı kızı Hande Suher (Çağlar) Zonguldak’ta büyümüştür.

YOLCU İSKELESİ İNŞAATI…

Zonguldak’ın dış dünya ile bağlantısı olan ilk iskele ahşap ve kullanışsız bir durumdaydı. 1930 yılından sonra Türkiye’nin ilk vilayeti Zonguldak kentleşme, planlama kapsamında pilot bölge seçildi yolcu ve eşya nakliyesinin artmasından dolayı iskelenin yenilenmesine karar verildi. 1931 yılında sökülen ahşap iskele, 1932 yılında işi üstlenen müteahhit Agah Çağlar tarafından yenilendi.


Beton iskele iki kat inşa edildi, yolcu indirme iskelesi, üzerine bir vinç monte edilerek denizyoluyla gelen çektirme ve teknelerin yükleme ve boşaltma ihtiyacını uzun yıllar karşıladı.



1964 yılında tarihi beton iskelenin üzerine belediye tarafından lokanta ve düğün salonu kullanım amaçlı yapı inşa edildi, ilk işletmecisi Halit Sürmen’den ismini alarak, hafızalarda “Sürmen Düğün Salonu” ismini alan salon, bir çok hatırasıyla birlikte 2001 yılında yıkıldı.



MEHMET ÇELİKEL LİSESİ İNŞAATI…

İş adamı Mehmet Çelikel ile müteahhit Ali Agah Çağlar ticari ilişki yanında iki iyi arkadaştı. Çelikel işlerini Agah Bey’e yaptırırdı. Cumhuriyet’in ilk bağış okulu olma özelliğinide taşıyan lisenin, yapımını Mahmet Çelikel üstlendi, inşaatını arkadaşı Ali Agah Bey’e yaptırdı.


31 Mart 1938 Perşembe günü, İkinci İnönü Zaferi´nin 18. yıldönümünde Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi´nin temeli büyük bir törenle atılmıştır.
Binlerce Zonguldaklının katıldığı tören Zonguldak Şehir Bandosunun çaldığı İstiklal Marşı ile başlamıştır.


Zonguldak Valisi Halit Aksoy yaptığı konuşmada "Zonguldak; bu büyük eseri vatandaşlarına, Türk çocuklarına armağan etmekte olan Mehmet ÇELİKEL ile iftihar et. Mehmet Çelikel´e Kültür Bakanlığı´nın emirleri ile vilayet meclisinin kararıyla hükümet ve halk adına takdirlerini huzurunuzda tekrarlamaktan büyük saadet heyecanı duymaktayım. Mehmet Çelikel; öteden beri hayır cemiyetlerimize karşı gösterdiğin yardımın parlak bir silsilesinin şahikası gibi yükselmekte olan bu yeni ve büyük eserin, maddi ömründen çok manevi hayatında da Zonguldak´ta adını ebedileştirecektir. Bu binanın feyz ve nur saçan çatıları içinde okuyacak çocuklar nesilden nesile seni anacaklar, adını yaşatacaklardır."


31 Mart 1938´de temeli atılan Mehmet Çelikel Lisesi´nin inşaatına, aşırı yağmurlar nedeni ile 5 Mayıs´ta başlanabilmiştir. Beş ay yirmi gün gibi çok kısa sürede bitirilmiştir. Yüz yirmi bin liraya mal olan ortaokul ve lise, 5 Ekim 1938´de öğrenime açılmıştır. Mehmet Çelikel Lisesi denize ve doğanın bütün güzelliklerine kucak açan yüksek bir yerde kurulmuştur.


ALİ AGAH ÇAĞLAR’IN KIZI “HANDE SUHER”…

1929 yılında Hadiye Çağlar’ın ve Ali Agah Çağlar’ın kızı olarak İstanbul’da doğdu. 1931 yılında ailesiyle birlikte geldiği Zonguldak’ta Mithatpaşa İlkokulu’nda okudu. Orta okul ve liseyi babası müteahhit ve mühendis olarak yapımını da üstlendiği Mehmet Çelikel Lisesinde, her yıl iftihar belgesi alarak tamamladı. Çocukluğu ve gençliğini Zonguldak’ta geçiren Hande Çağlar, bu şehirden nasıl etkilendiğini şöyle anlatır. “Zonguldak gibi bir sanayi kentinde bulunmuş olmanın büyük kıvancını yaşadım ve yaşıyorum. Kamu yararı bilincinde yetiştirilmemi Zonguldak’ta gördüğüm eğitime, öğretmenlerime, aileme, aile dostlarımıza ve çevremize borçlu olduğumu biliyorum”…


1946 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde yüksek eğitime başladı. 1951 yılında mimar oldu. Aynı yıl İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde şehircilik bölümünde asistan oldu.
1956 yılında doçent, 1965 yılında ise profesör ünvanlarına hak kazandı. Hem İTܒde hem de diğer akademik platformlarda çeşitli görevler aldı. 1977 yılında dekanlık seçimlerinde birinci oldu ve İTÜ Mimarlık Fakültesi’ndeki ilk kadın dekan olarak 1977 ile 1980 yılları arasında görev yaptı. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın şehir plancılarındandır. 1996 yılında başlayan emeklilik döneminde bireysel ve ortak makale, bildiri, araştırma, konferans, sempozyum vb. etkinliklere katıldı...

Hande Suher’in yaşamı Çağdaş Gazeteciler Derneği Zonguldak Şube Başkanı Ali Ayaroğlu’nun girişimleriyle ünlü belgeselci Nazım Alpman tarafından filme alındı. Hocaların hocası için “Kamuya Adanmış Bir Yaşam: Hande Suher” adıyla hazırlanan belgesel, ZOKEV’in organizasyonuyla, 22 Mayıs 2015’de, Zonguldak’ta da gösterilmişti…
Bu organizasyondan kısa bir süre sonra 24 Şubat 2016 tarihinde aramızdan ebediyete göç etti…


MUTLU YILLAR…

2016 yılı acılarımızla, sevinçlerimizle, hikayelerimizle geride kalacak. 2017 yılı daha fazla umut, daha fazla sevinç, daha fazla mutluluk getirsin. Yaşamınızda güzel günler, mutlu yarınlar, gerçek dostluklar hep sizinle olsun. Yeni yılda size ve tüm sevdiklerinize sağlık, mutluluk dileklerimle…
Bir yıl sonra görüşmek üzere…Mutlu yıllar…

Yüksel Yıldırım



Yardımcı kaynaklar…
Zonguldak Nostalji
zonguldaknostalji.com
Mustafa Yüce (BEU)
Yücel Namal (BEU)