AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç&8217;un ülkedeki bütün başarısızlıkları geçmiş hükümetlerin üzerine attığını söyleyen MHP İl Başkanı Sezai Bilgin, MHP&8217;nin 2002 yılında yapılan seçimlerde hesabını verdiğini söyledi. Bilgin; &8220;Ak Parti ve onun temsilcisi olan Yılmaz Tunç, her konuşmasında, &8216;Ülkede meydana gelmiş olan tüm başarısızlıkların tek sorumlusunu 2002 yılından önceki hükümetin üzerine atıyor. Sanki bu ülkede 2002 yılından önce ülkeyi yönetmiş olan 57 Cumhuriyet hükümeti hiç bir şey yapmamış&8221; dedi. Dün yaptığı basın açıklaması ile AK Parti Milletvekili Yılmaz Tunç ve İl Başkanı Yakup Ulupınar&8217;a yanıt veren Bilgin; &8220;Sayın Tunç, 79 yılda bu ülkede hiçbir icraat yapılmamış gibi açıklama yapıyor. Sanki ülkede her şey 2002 ve 2009 yılları arasında yapıldı. Bu ülkedeki insanların hepsi 2000 yılında doğmuş gibi ülkenin esasında güllük gülistanlık olduğunu, muhalefetin bunu alkışlamak yerine başarısızlıklarımızla her toplantıda konuşuyor&8221; diye konuştu.
Yakıştırmayı yapan kendi İl Başkanınız
Bilgin; &8220;Geçen hafta Salı günü mecliste yapılan Çalışma Bakanı Osman Dinçer hakkında verilmiş olan bir gen soru önergesinde Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekilleriyle Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekilleri arasında bir tartışma yaşandı. Bu ısrarla yandaş basın tarafından sanki Osman Durmuş&8217;un hem başörtüsüne hem de peygamberimize karşı yapmış olduğu bir saygısızlık olarak lanse edilmiş olmasına rağmen gerçekler tüm vatandaşlarımız tarafından ve objektif habercilik yapan tüm yayın organları tarafından bilinmektedir. O günkü yaşanan olaylara baktığımızda Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş, &8220;Sayın Başbakan, sizin için ikinci peygamber olduğunuz hakkında iddialar var. Sizin gibi ikinci peygamberlik iddiasında bulunulan şahsın eşi hanımefendi nasıl GATA&8217;ya alınmaz&8221; gibi bire ironi yapmıştır. Peygamberlik iddiasında bulunan kişi Eski Sağlık Bakanımız Osman Durmuş değil. Bu iddiayı Recep Tayip Erdoğan&8217;a ikinci peygamberlik yakıştırmasını yapan şahıs Aydın Ak Parti İl Başkanıdır&8221; şeklinde konuştu.
Bu yaşananlar ilk değil
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan&8217;a yapılan yakıştırmaların kendi partisi tarafından yapıldığını ifade eden Bilgin, &8220;Hatta İstanbul&8217;da deniz otobüslerinin açılış töreninde Tayip Erdoğan son Osmanlı padişahı gibi afişlerle karşılanmıştır. Yine Mersin&8217;de yapılmış olan bir açılışta Tayip Erdoğan&8217;a ikinci Atatürk benzetmesi yapılan afişler miting alanına asılmıştır. En son olarak Trabzon&8217;un Of ilçesinin Ak Partili Belediye Başkanı, Tayip Erdoğan için her gün şükür namazı kılınması gerektiğini iddia edecek kadar bu olayları ileri noktaya taşımıştır. Bu konularla ilgili 14 aydan bu yana Ak Parti hükümeti hiçbir cevap vermemiş, bu olayı dile getiren kendi partilileri için hiçbir işlem yapmamış. Bu iddia gensoru uygulamasında gündeme getirilince de cevap vermek amacıyla kürsüye gelen Ak Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, &8216;Bırakın Ak Partililerin içinde olayı Ak Partiye sempati duyan insanların içinde bu iddiayı dile getirecek bir insan yoktur, siz iftira atıyorsunuz, bu iddianızı belgelendiremezseniz şerefsizsiniz&8221; ifadesini kullanmıştır&8221; ifadesini kullandı.
Gündemi saptırmaya çalışıyorsunuz
MHP İl Başkanı Sezai Bilgin sözlerini şöyle sürdürdü: &8220;Bunun üzerine Osman Durmuş tekrar bu iddiayı belgelemek amacıyla çıkmış ve bir ses kaydını dinletmiştir. Bir gün sonra da bu ses kaydının doğru olduğu hatta Ak Parti tarafından incelenmiş ve peygamber iddiasında bulunan kişinin Eski Aydın İl Başkanı tarafından yapıldığını öğrenince apar topar Ankara&8217;ya davet edip partiden istifasını sağlamıştır. 14 aydan beri bir açıklama yapmayanlar gündemi saptırmak amacıyla Eski Aydın İl Başkanı tarafından yapıldığını öğrenince apar topar Ankara&8217;ya davet edip partiden istifasını istemişlerdir. Yine bu konuşmanın üzerine Başbakan Recep Tayip Erdoğan Meclis kürsüsüne gelmiş, kendisine böyle bir yakıştırmanın mümkün olmadığını söylemiştir. MHP Milletvekilinin kendisine hakaret boyutunda saldırdığını savunmuştur ve &8216;ben sadece eşim hanımefendinin değil, tüm anaların hakkını savunmakla mükellefim&8217; demiştir. Bunu üzerine meclis sıralarından kalkan Ak Partili Milletvekilleri MHP sıralarının üzerine yürümeye başlamışlardır. O anda konuşma yapan Sayın Başbakan istemiş olsaydı, hani diyor ya &8216;Sayın Baykal meclis grubunuza hâkim olun, hâkim olamazsanız biz susturmasını biliriz&8217; ifadesini kullanmadı mı?
Gerginlikten medet umuyorsunuz
İsteseydi AKP milletvekillerine oturun yerinize deseydi, hiçbir AKP&8217;li milletvekili MHP sıralarının önüne gelmeye cesaret edemezdi ama gerginlikten ve olaylardan medet uman ve bundan siyasi getirim elde etmeye çalışan AKP&8217;liler MHP&8217;li milletvekillerinin üzerine yürüyerek olay çıkmasını sağlamışlar ve bunun üzerinden de yandaş medya vasıtasıyla da MHP&8217;ye asılsızca iftira atarcasına hücuma geçmişlerdir. Yine Başbakanımız eşi hanımefendinin GATA&8217;ya alınmaması ile ilgili serzenişte bulunmuştur. Bu olay 2006 yılında meydana gelmiş olan bir olay. Yani bundan üç yıl önce meydana gelmiş bir olan bir olay. Bunu 3 yıl sonra söyleminin aklını mantığını anlamak mümkün değil. Kaldı ki, Emine Erdoğan hanımefendi GATA&8217;ya gitmemiş. Kendilerini GATA&8217;ya sokmayan bir komutan veya asker de söz konusu değil.
Çözümsüzlük isteyen sizsiniz
Sadece Nejat Uygur&8217;un eşine telefon edilmiş, kendisini ziyaret etmek istediğini beyan etmiş ve Nejat Uygur&8217;un eşi demiş ki, &8220;siz başörtülüsünüz, gelirseniz burada sıkıntı doğabilir, onun için biz dışarıda buluşalım&8221; ifadesini kullanmış. Nejat Uygur&8217;un eşi bunu bir askerle konuştuktan sonra cevap vermiş falan da değil. Kaldı ki geçmiş dönemdeki MHP milletvekilimiz Sayın Nesrin Ünal, kendisi açılama yaptı ve kendisinin başı örtülü bir şekilde GATA&8217;ya gittiğini, oradaki komutanlarımızın kendisiyle gerçekten çok yakinen ilgilendiğini ve hatta dönüşte kendilerine makam aracı bile tahsis etmek istediklerini beyan etmiştir. Başörtüsü probleminin çözülmemesini isteyen, çözümsüzlük üzerinden prim yapmak isteyen AKP&8217;nin kendisidir&8221;
Millete gerçekleri anlatın
MHP&8217;nin 1999-2002 döneminde yer aldığı hükümetin icraatlarını vatandaşların 2002 seçimlerinde değerlendirdiğini belirten Başkan Bilgin; &8220;1999-2002 yılları arasındaki hükümet başarılıdır, başarısızdır, kötü yönetmiştir, iyi yönetmiştir ama bunun hesabı 2002 yılının 3 Kasım&8217;ında yapılmış olan seçimlerde görülmüştür. Halk bizim hatalı olduğumuza ve başarısız bir şekilde ülkeyi yönettiğimize kanat getirmiş ve bizim cezamızı kesmiştir. Yani biz 2002 yılından önce yapılmış olan her şeyin hesabını ödedik. Rakamlarla oynayarak milletimizin gözünün içine baka baka Yılmaz Tunç ve onun teşkilat mensupları doğru konuşmuyor. Bu millete gerçekleri anlatsınlar. Her konuşmasında SSK&8217;lı sayısını 9 binden 23 bine çıkarttık diyor. Bir söyledi bir şey demedim, iki söyledi siyaseten söylüyor diye bir şey demedim. Ama baktık ki önü alınacak gibi değil, almış gazı gidiyor&8221; dedi.
Rakamlar çarpıtılıyor
Milletvekili Tunç&8217;un rakamları açıklarken, yanıltıcı bilgiler kullandığını kaydeden Bilgin; &8220;Hiç kimse de bunu ikaz etmiyor. SSK&8217;lı sayısı AKP döneminde 23 bin ama milletvekili bu hesabı yaparken rakamlarla oynamasını çok güzel biliyor. Bu rakamın 17 bin 306 tanesi gerçek SSK&8217;lı, 889 tane çırak, 4433 tane tarım sigortalı, 691 tane de isteğe bağlı olarak sigorta ödeyen insanımız mevcut bunları topladığımızda sayı 23 bin ediyor. Daha bunun içinde erken emeklilik için ya da yeni çıkan emeklilik yaşından istifade etmek isteyenlerin 5 yaşındaki çocuğunu bile SSK&8217;lı yaptı bunları katmadım. Yılmaz Tunç, bu sayının içine bunların hepsini katıyorsun da, 2002 yılında ülkeyi yöneten, MHP&8217;nin de ortağı olduğu koalisyon döneminde yukarıdaki rakamları katmadan 9 bin SSK&8217;lı sayısı var diyorsun. O rakamların içine neden bunları dahil etmiyorsun. Onu da ilave et ve o zaman da deki, &8220;MHP döneminde SSK&8217;lı sayısı 16 bin idi, biz 23 bine çıkardık&8221; biz de seni tebrik edelim. Kendi rakamlarına ilave edeceksin MHP dönemine de ilave etmeyeceksin&8221; diye konuştu.
