Bu konuda çok ciddiyim.

Eğer AK Parti'de devletle iş yapan kişilerin birim başkanı bile olamayacağı özellikle vurgulanırken, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun'un AK Partili belediyeler başta olmak üzere birçok kamu kurumuna hem de doğrudan teminle mal vermesini nasıl izah edeceğiz?

Özel İdare'den hastanelere, üniversiteden diğer müdürlüklere kadar her yere doğrudan teminle mal veriliyor.

AK Parti Genel Merkezi bu işi çok kolay çözer.

Kesilen tüm faturalar Vergi Dairesine bildirildiğine göre, Zeki Tosun'un İl Başkanı olduğu günden bu yana devlet kurumlarına ne kadar mal verdiği tek tuşla ortaya çıkar.

Diyeceksiniz ki:

"Zeki Tosun ticaret yapmayacak mı?"

Elbette yapacak.

Ama o zaman siyaset yapmayacak.

Kim diyor bunu?

AK Parti Genel Merkezi...

Savcılar, hakimler bu yazıyı es geçecek mi?

"Gündem" adlı gazetede "Mehmet Öztürk" diye biri almış kalemi eline sallıyor, Türk Milletine. Ülkenin gericiliğe, yobazlığa doğru yol aldığından dem vurup, kurban olarak kesilen hayvanların telef edildiğini söylüyor.

Bakın ne diyor:

"Her yıl ortalama 100 milyon lira değerinde büyük ve küçükbaş hayvan telef ediyoruz.

İnancımız gereği(!) bunu yaparken, aslında daha sevap olması kesin olan bir hayat gerçeğini neden sorgulamaktan neden kaçınıyoruz?

Bu ülkede asgari ücret ile yaşayıp, sırf gelenek diye kurban kesenler var!..

Aslında aç, fakir... Ama ülkedeki kültürün ona dayattığı geleneksel yapı gereği kurban kesen , zengin (!!!) olduğundan mı?

Ya da kurban kesme vecibelerine uygun yaşam standartlarında yaşadığından mı?"

Toplum değerlerine aykırı olsa da bu görüşü fikir özgürlüğü sayalım.

Nerede yayınlanıyor bu yazı?

AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır'ın sık sık ziyaret ettiği ve haberlerini paylaştığı bir yayın organında.

Mehmet Öztürk hızını alamıyor devam ediyor:

"100 milyon, eski para ile 100 trilyon... Büyük, çok büyük bir maddi güç... Ne oluyor?

Bu para Ereğli'de bulunan 7 bin kişinin çalıştığı 5 fabrika parası.

Yok siz deyin 4 fabrika parası.

Erdemir'de, 7 bin kişi çalıştığına göre, 4 fabrika 28 bin kişi.

28 bin kişinin her aile ferdinin 3 kişi baz alalım. 84 bin insan ekmek yer! Yani her yıl değil, 5 yılda bir bu para ekonomiye kazandırılsa, yaklaşık olarak 420 Bin insan yaşamını kimseye bağlı olmadan, emeğinin karşılığını alarak yaşar. Öte yandan da, toplumsal kalkınmada önemli mesafe kaydedilir."

Ülke böyle bir değeri nasıl es geçmiş, anlaşılır gibi değil!

Bakalım savcılar, hakimler bu yazıyı es geçecek mi?

Bazı belediyeler kapatılmalıdır...

Zonguldak, büyükşehir olursa 17 belde belediyesi kapatılacak.

Gerçekten bazı belde belediyelerinin kapatılması gerekiyor.

Belde mi, köy mü olduğu belli olmayan yerlerin sırf siyaset uğruna belediye yapılması zaten yanlış bir karardı.

Devlet, zarar eden birçok kurumunu özelleştirip kapatırken ihtiyaca cevap vermeyen, beldeyi modern bir şehre çeviremeyen belediyeler de kapatılmalı.

Ama Zonguldak'ta kapatılmayacak belediyeler de var.

Bunların başında Filyos ve Çaydeğirmeni geliyor.

Filyos'un Çaycuma'ya, Çaydeğirmeni'nin de Devrek'e çok yakın olduğunu söyleyebilirsiniz.

Ama Filyos yakın gelecekte bölgenin turizm merkezi olacak.

Ayrı tutulması gerektiğine inanıyorum.

Çaydeğirmeni ise son dönemde yaptığı TOKİ hamlesiyle nüfus artışı açısından da bölgenin parlayan yıldızı oldu.

Çatalağzı'nı Muslu ile birlikte planlanabilir.

Beycuma, Karaman ile birlikte planlanabilir.

Ama yine söylüyorum.

Bazı belediyeler kesinlikle kapatılmalıdır.

Günün Sözü:

"Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır. Önemli olan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır."

Mevlana