Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk, yine bir skandala imza attı!
Vedat Öztürk, ne kadar skandala imza atarsa, o kadar seçimi kazanıyor!
Ne kadar yanlış yoldan giderse gitsin, bir şekilde beli doğrultup seçimi alıyor!
AK Parti'den istifa etmek zorunda kaldı!
Arkasında AK Parti yokken, 2019'daki seçimi alması zordu!
İyi Parti'den aday oldu, seçimi kazandı!
Makam odasında yaptıkları unutuldu!
Geçtiğimiz günlerde yine bir olay yaşanmış!
İddiaya göre, AK Parti'nin seçim arabasına ateş etmiş!
Ramazan ayında alkollü olduğu iddia edilmiş!
AK Parti Gökçebey İlçe Başkanı Nurşen Yılmaz, Vedat Öztürk'ün bu hareketi seçim kaybetme refleksiylle yaptığını söylemiş!
Seçime bir hafta kaldı...
Sonucu hep birlikte göreceğiz.
Vedat Öztürk, seçim kazanamasaydı, 2019'daki seçimi kazanamazdı!
Vedat Öztürk, Gökçebey'in şerifi olmuş!
Hani ABD'de halk tarafından seçilen,
seçildiği kasabanın ya da kentin düzenini, güvenliğini sağlayan görevli kimse var ya...
Tabi bütün belediye başkanlarına "Kasabanın ya da kentin şerifi" diyemeyiz!
Örneğin; Halil Posbıyık, Bülent Kantarcı, Ali Bektaş, Satılmış Gebeş, Vural Kundakçıoğlu, Sabahattin Adıyaman, bunlara "şerif" diyebiliriz.
Vedat Öztürk de bu şeriflerden biri!
Ne yaparsa yapsın, yine seçimi alır!

Projeler ziyan olmasın...

Zonguldak Belediyesi başkan adaylarının değişik değişik projeleri var.
Adaylardan biri kazanacak ve diğer kazanamayan adayların projeleri ne olacak?
Hepsinin de beğendiğim projeleri var.
Mesela, bu projeler ziyan mı olacak?
Bence birbirlerinin projelerinden faydalansalar, iyi olmaz mı?
Birbirlerine rakip olabilirler ancak konu Zonguldak ise, neden olmasın?
Benim beğendiğim projeler arasında "Halk Ekmek, Kent Lokantası, Basın Merkezi" yer alıyor.
En azından bu projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor.

Türkler asla söz dinlemez...

İngilizler, Amerikalılar ve Türkler, bir gemide seyahat ediyorlarmış. Gemi birden kaza yapmış ve su almaya başlamış. Kaptan, hemen yolculara  filikalara geçip gemiyi boşaltmaları gerektiğini söylemiş. Yolculardan hiçbiri bulunduğu yeri terk etmemiş. Kaptan, şaşırmış ve ne yapacağını bilememiş. İkinci kaptan, tüm yolcuları boşaltabileceğini söylemiş ve dediğini yapmış.
Kaptan, bunu nasıl yaptığını sorunca, ikinci kaptan anlatmış:
- İngilizlere, "Sizin gibi soylu insanlar bu gemide nasıl batar?" deyince hemen boşalttılar. Amerikalılara, deniz suyunun yararlı olduğunu söyledim, onlar da hemen denize atladı.
Kaptan:
- Peki, Türklere ne dedin? Onlar asla söz dinlemezler.
ikinci kaptan:
- Türklere de "Denize girmek yasaktır" dedim.