Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti (ZGC) ile Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde gazeteciler sağlık taramasından geçirildi.

Gazeteciler olarak sabah erken saatlerde hastanede sıramızı aldık.

Önce sıradan bir muayene olduk, sonra kan tahlili yaptırdık.

Sonuçlarımıza göre ilgili uzman doktorlara görüneceğiz.

Gazeteciler için iyi oldu, çünkü günlük iş yoğunluğu arasında doktora gitmeyi hep erteliyoruz.

Ancak tahlilinde sorun çıkan arkadaşların yeniden gidip tedavilerini yaptırmaları gerekiyor.

Hastanede sağlık çalışanlarına teşekkür ediyoruz, hepsi bizimle yakından ilgilendi.

Tabiki BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Başhekimi Dr. Şenay Özdolap,

çok içten ve samimi karşıladı gazetecileri.

15 yıldır gazetecilik yapıyorum, kimin mecburiyetten kimin içten samimi nezaket gösterdiğini anlayabiliyorum.

Büyük bir hastanenin yöneticisi olmak kolay değil,

Sağlık konusu önemli, personeli idare etmek, yönlendirmek, hastalara samimi yaklaşmak yönetici konumundaki her doktorun harcı değil.

Bize öyle davrandığı için değil, Şenay Hoca'da bu samimiyeti gördük.

Bir kadın nezaketi ve bir anne şefkatiyle yaklaşımı var,

Başhekimlik için iyi bir tercih yapılmış.

Şenay Hoca ile 'Organ Bağışı' konusunda biraz sohbet ettik.

Ben kendisine organ bağışında bulunmak istediğimi ilettim.

Kendisi önemli bilgilendirmelerde bulundu.

Zonguldak ve Batı Karadeniz'de organ bağışı oranları düşük.

İnsanlar organ bağışına çok sıcak bakmıyor daha doğrusu korkuyorlar.

Organ bağışı deyince hemen organların içinden alınacakmış gibi bir his bir panik kaplıyor.

Tabi ki böyle bir şey ancak insan psikolojisi sonuçta, acaba organlar nasıl alınıyor diye merak ediliyor.

Bu konuda Zonguldak'ta sıkıntı yaşanıyor, aileler kabul etmiyor.

Örneğin ben kendi irademle organlarımı bağışlıyorum,

Ben öldüğümde ailem buna müsaade etmezse organlar maalesef alınamıyor.

Organ bağışlamanın dini yönden de bir sakıncası yok.

Bunu diyanet görevlileri, din görevlileri açıkladı.

Ailelerin öbür tarafa ölen yakınını bütün gönderme isteği, cesedin kesilmesini istememesi

Bunlar tamamen duygusal düşünceler, bunlara saygı duymak lazım.

Ancak organ bağışı bekleyen hastaları da düşünmek lazım değil mi?

Organ bağışı deyince içine bütün organlar girmiyor mesela.

Böbrek, karaciğer ve kornea organları bağışlanıyor.

Ben en kısa zamanda Başhekim Şenay Özdolap'ın yanına gideceğim ve organlarımı bağışlayacağım.

Karaciğerimin ve böbreklerimin sağlam olduğunu düşünüyorum.

Toplumun da bu konuda duyarlı olmasını yürekten talep ediyorum.

İnsanın başına bir şey gelmeyince o olayı ya da o kişiyi anlayamaz.

Sadece empati yapmak yeterli, bizim bir organa ihtiyacımız olduğunu düşünelim ve ona göre hareket edelim.

Siz hangi organınızı bağışladınız ya da bağışlayacaksınız?