Bir süredir bir oda başkanını yazıyoruz ya!

Acayip bilgiler geliyor.

Bu oda başkanını grup seks yaptığı kişiler bir güzel tokatlamış!

Şimdi siz "Nasıl yani?" diyeceksiniz!

Gruptaki kişilerden biri travesti çıkmış!

Bizim oda başkanı cimri mi, cimri!

Öyle güçlü, kuvvetli biri de değil hani!

Odada üç kişi var. Biri bizim başkan.

Diğer ikisi kadın! Ama biri travesti!

Başkan bu durumu bilmiyor!

İş bitiyor, bizim ki mırın, kırın!

O klasik esnaf ayağıyla pazarlık yapacak!

Az önce yatakta vahşi bir aslan gibi sevişen travesti bir anda kaplana dönüşmüş!

Yer misin, yemez misin?

Yemiş tabi!

Emine'm Emine'm Çakır Emine'm!

Biz bu AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır'ın görevden alınacağını yazdığımızda karga gibi tepemize üşüşmüşlerdi.

Fatih Çakır, sac ticareti yaptığı için Fatih Çakır da metal yorgunluğu vardı! Her seçimde bir yere atladı. Olmayınca geri döndü.

Ereğli Belediyesi'nin kaybedilmesinin bir sorumlusu Belediye Başkanı Hüseyin Uysal ise diğer sorumlusu İlçe Başkanı Fatih Çakır'dır.

Zaten seçime Belediye Başkan Aday Adayı olmuş bir ilçe başkanıyla girmek Genel Merkezin hatasıydı.

Çakır, çok güzel kıvırdı!

Genel Merkez istifasını istedi.

O istifayı onuruna yediremedi.

"Ben aday olmayacağımı açıklayayım" dedi.

Böyle bir formül geliştirildi.

Genel Merkez rıza gösterdi.

Yazıyı şöyle bir türküyle bitirelim:

"Emine'm Emine'm Çakır Emine'm

Göbeğinin altı çukur Emine'm"

Karakulak ve gönül başkanlığı

Şu Almanya'dan gelen heyete çok dikkat etmek lazım.

Bunların başında bizim Avrupa Zonguldaklılar Dernek Başkanı Mehmet Karakulak var.

Almanya'daki eski maden makinelerinin Zonguldak'a pazarlanması fikri var.

Mehmet Karakulak, işi yarım bırakmamak için yeniden aday da oluyor!

Galiba işi tamamlayacak!

Mehmet Karakulak, AK Partili Belediye Başkanlarının seçim döneminde kullandığı "Gönül Belediyeciliği" sloganını değiştirmiş, "Gönül Başkanlığı" yapıyormuş!

Durmak yok, yola devam diyormuş!

Hadi bakalım!

Kıssadan Hisse: Liyakat

Adam tuz tüccarı. Tuz yüklü kervanıyla çölde seyahat halinde.

Hava bulutlanmış.

Tüccar endişeli.

Bir keçi çobanına rastlıyor.

"Hemşehrim, bu bulutlar yağmur yapar mı dersin?"

Çoban, bir keçiyi yakalıyor, arkasına eğilip cevap veriyor: "Kuyruk kalkık. Yağmur falan yok. Devam et!"

Kervan yola devam ederken bir yağmur, bir yağmur ki bardaktan boşalırcasına.

Tuz yükü eriyip yere geçiyor.

Bütün servetini yitiren kervancı, bir yandan saçını başını yolarken bir yandan da feryat ediyor: "Ah aptal başım!

Keçi kuyruğundan barometre, çobandan meteoroloji uzmanı olursa halin böyle olur işte!.."

Günün Fıkrası: Delinin biri!

Delinin biri hastanenin bahçesinde el arabasını ters çevirmiş, sürmeye uğraşıyormuş. Bunu gören doktor "Öyle sürülmez, düzeltsene arabayı" demiş.

Deli hemen cevap vermiş; "Geçen gün senin dediğin gibi sürdüm; akşama kadar sadece bana kum taşıttırdılar."