Adamın biri Kurban mevzuunu anlatıyormuş:
Çocuğu olmayan Hz. Davut, Allaha dua etmiş, Ya Rabbi, bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim demiş. Dua tutmuş. Davut, kızının adını Ayşe koymuş. Gel zaman, git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut, kızını yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken, Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş, Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et demiş!
Dinleyenlerden biri dayanamamış:
Yahu, bunun neresini düzelteyim; Hz. Davut değil, Hz. İbrahim; kız değil, erkek; Ayşe değil, İsmail; Azrail değil, Cebrail; keçi değil, koç!..
Dün Halkın Sesi Gazetesinde Pusula da kaçakmış başlıklı haber de aynen bu fıkra gibi.
Bu haberin neresini düzeltelim? Bir kere bu bina Pusulanın değil.
Pusula, binada kiracı. Bizim oturduğumuz katın sahibi İşadamı Nihat Yılmaz.
Ondan önceki sahibi İşadamı İsmail Yılmaz.
Bizim oturduğumuz kat, İsmail Eşrefin Zonguldak Belediye Başkanlığı döneminde yapılmış. O zaman bir yükseklik tartışması yaşanmış. Soruşturma yapılmış, konu kapanmış. Hatırlatayım. Pusulanın usulsüz elektrik ve su abonesi yok. Ödemeleri de düzenli yapılır.
Elimize tokmak alıp binayı yıkacak mıymışız?
Kafaya bak
Biz, başkasının binasını nasıl ve ne hakla yıkacağız? Kaçak inşaat yapmadık, kaçak kat çıkmadık, eklenti yapmadık. Geldik, kiraladık, oturuyoruz.
Mustafa Özdemir, yıllar önce bu binadaki Yeni Adım Gazetesinde çalıştı. O zaman aklına gelmemiş mi binanın kaçak olduğu?
Gelelim Halkın Sesinin bu haberi niye yaptığına
Bir gazete, kaçak inşaatı savunabilir mi?
Halkın Sesi, Sami Aydının yaptığı kaçak inşaatı savunuyor. Bir düğün için
Terakki Mahallesi Muhtarı Ali Şükrü Fidanboy kaçak inşaat yapmış. Yazdık, gitti yıktı.
Asıl mesele şu: Halkın Sesi Gazetesi, Aksaray İşhanındaki ofisinden tahliye ediliyor.
Aylardır bir ofis de bulamadı. Kime kiralık işyeri için gitse, arkasından telefon ediliyor: Mustafa kirasını öder mi?
Bize soranlara, Merak etmeyin, Kenan Abi öder? diyoruz.
Sıkıntı bu. Bizi yazmasının nedeni bu...
Ama bizim ona bir tavsiyemiz var.
GMİSin arkasında boş daireler var.
Orada bir yer bulabilir.
Üstelik kiralar da Kenan Abi için de uygun.
Kıçı yere yakınlar
Büyükler, Kıçı yere yakından korkacaksın derler. Bu, boyu kısa olan kişiler için söylenmiş bir söz değil. Bacak boyu kısa olanlar için söylenmiş bir söz.
Bu kişilerin, boy kompleksi nedeniyle dünyaya bakış açıları anlamsız şekilde nefretle doludur. İnanılmaz hırslı olurlar ve başkalarına zarar verirler. En ufak bir olayda bile haklı çıkmak, üstün gelmek onların zaferidir. Ben de varım demelerinin yoludur.
Bazıları ise, bu olayı şöyle yorumluyor:
Kıçı yere yakın olanın ağırlık merkezi de yere yakındır, zira popo insanda büyük bir kütleyi teşkil etmektedir, bu özellikte poposu yere yakın arkadaşlara en zorlu virajları bile zorlanmadan alma yeteneği kazandırır.
Olayı daha fazla irdelemeye gerek yok.
Herkes üzerine düşeni alır.
Köpek seni ısırınca
Gazeteye ve şahsıma yönelik eleştiriler geliyor.
Çoğuna yanıt vermiyorum.
Büyüklerimiz bize diyor ki: Sen işine bak. Uyma bunlara.
Bazı dostlarımız da diyor ki: Niye cevap vermiyorsun bunlara?
Ben de onlara diyorum ki: Köpek seni ısırınca, sen de köpeği ısırıyor musun?
Hoşt diyorsun, ya da bir taş atıyorsun, ya da sopayla kovalıyorsun.
Öyle her hırlayana cevap vermeye kalksak, işimizi yapamayız.
Daha yapacak çok işimiz var.
Lütfen rahatsız etmeyin