Yaklaşık 1.5 yıl önce sağlık problemim nedeniyle Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne gitmiştim.
İğnemi olduktan sonra acil kapısındaki banklara oturdum, acımın geçmesini bekliyordum.
Yoldan doğru kırmızı bir şahin, acil servisin önüne bir giriş yaptı ki,
Gelişi geliş değildi, bir tuhaflık vardı oturduğum yerden doğru takip etmeye başladım.
Aracın içinden bir genç hışımla çıktı 'Elektrik çarptı yardım edin' dedi.
Oturduğum yerden doğru video çektim, hastayı sedye ile içeri aldılar.
Sonra hastanın peşinden acil servise tekrar girdim ve takip etmeye başladım.
Elimde fotoğraf makinesi, kamera namına hiçbir şey yok ama güvenlik görevlisi beni tanıdığı için dışarı çıkmamı söyledi.
Tabi tartışmaya başladık, ben bayağı bir mücadeleden sonra dışarı çıktım.
Ben hemen videoyu ve haber bilgilerini Pusula haber merkezine gönderdim.
Haber yapıldı ancak sonradan gelen bilgi çok acıydı, meğer hastaneye getirilen kişiyi elektrik çarpmamış kaçak ocakta kaza geçirmiş.
Ceza yememek için, tepki çekmemek için 'elektrik çarptı' süsü veriliyor.
Vicdansızlığın böylesi olmazdı ama oldu.
Buna benzer bir olay dün yine yaşandı, Asma'da kaçak bir ocakta.
50 yaşındaki madenci vagon arasında sıkışıyor ve yaralanıyor.
Hastaneye götürülüyor 'Ağaçtan düştü' deniliyor. Hatta vücudunda ki kömür izleri yıkanıyor, kaçak ocakta kaza geçirdiği anlaşılmasın diye.
Kaçak ocakta kaçak kömür çıkartılıyor, her şey kaçak köçek.
Devletin gözünden kaçar mı hiç, devletten bir yere kadar kaçırabilirsin.
Ama 'devlet hep 18 yaşında' diye boşuna dememişler kardeşim.
Ocağında ölen ya da yaralanan maden işçisine sahip çıkmıyor, onun da hayatından çalıyor.
Zonguldak'ta kaçak ocak meselesi ne zaman bitecek? Biter mi bitmez mi derken insanlar ölmeye devam ediyor.
Kent genelinde birçok kaçak ocak bombalandı, mühürlendi.
Yok, işe yaramıyor, yine açılıyor yine kömür çıkartılıyor.
Bombalanan kaçak ocaklarda yine kömür çıkarmaya devam ediliyor.
Buna kaçağın kaçağı deniliyor sanırım, ancak biri ölünce ortaya çıkıyor.
Zonguldak'ın önemli yöneticilerinden biri demişti ki: "Basın 'Zonguldak'ta kaçak ocaklar kapansın yazsın' Zonguldak'ta kaçak ocaklar kapanır" demişti.
Ancak kaçak ocakları yazacak cesur bir gazeteci var mı ki Zonguldak'ta?
Yazacakları 'Kaçak ocakta madenci öldü' den ileriye gitmez.
'Kaçak ocak işletenlerin yapacakları başka iş yok, ekmek parası' deyince her şey başa döner.
Adı üstünde 'kaçak ocak' yasallaştırılamıyor, buraya hangi vali geldiyse bu sorunla baş etmeye çalıştı ancak çözüm gelmedi.
O zaman geriye tek bir şey kalıyor, kaçak ocakların kökten yok edilmesi.
İnsanlar ölmeye, öldürülmeye devam edecek yoksa ben gazeteci olarak kendi üstüme düşeni yapıyorum, yapmaya devam edeceğim.
Kaçak ocakları destekleyen ya da ortadan giden bir yazı yazmayacağım.