Kilimli'de son seçimi kaybeden Belediye Başkanı Ali Aslankılıç, belediyenin borcunu sürekli yüksek gösteriyordu.

Hatta 2014 yılında Seçkin Özdemir'den belediyeyi devralırken, 250 milyon liralardan bahsediyordu.

31 Mart 2019'da seçimi Kamil Altun kazandı. Belediyenin borcunu 48 milyon lira olarak açıkladı.

Ali Aslankılıç, yıllarca insanları sokakla korkuttu.

Sonra belediyenin borcuyla korkuttu.

Ve sonra gitti...

Ekonomik ve politik ziyaretler...

AK Parti Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ve Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, 3 Milletvekili, İl Başkanı, Merkez İlçe Başkanı ile birlikte Ankara'ya gittiler.

İlk adres, İller Bankası'ydı...

Ekonomik ziyaret...

Sonra politik ziyaretler yaptılar.

İktidar belediyesinin avantajı bu...

İnşallah seçimde söz verdikleri projeleri en kısa sürede hayata geçirirler.

Cumhurbaşkanı yerine geldi

AK Parti'den ve Gökçebey Belediye Başkanlığı görevinden ahlaki nedenlerle istifa ettirildiği için son seçimde İYİ Parti'den aday olan ve seçilen Vedat Öztürk'ün ilk işi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını makam odasının duvarından indirmek olmuştu.

Olay, Pusula'da haber olunca, Vedat Öztürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını makamına yeniden astı.

Devletle-milletle inatlaşmak doğru değil.

Ülkenin Cumhurbaşkanına saygı duymak gerekir.

Pusula'nın hiti düştü mü?

Dün bir dostum, "Son dönemde Pusula'nın tıklanma oranı düştü mü?" diye sordu.

Hemen değerlere baktım.

Gözle görülür bir düşüş olmadığını söyleyince, "Ben sokakta öyle bir algı hissettim" dedi.

Neden öyle, biliyor musunuz?

Bu millet, magazinden hoşlanıyor.

"Seçimdi-geçimdi" derken, magazine ara verdik.

O nedenle piyasada böyle bir görüş hakim oldu.

"Yazsan olmuyor, yazmasan olmuyor" durumu var, anlayacağınız.

Yeni bomba gelirse, patlatırız.

Hiç şüpheniz olmasın.

Günün Fıkrası: Şapka...

Yaşlı kadın, geminin güvertesinden denizi seyrediyormuş.

Hava çok rüzgarlıymış ve "şapkası uçmasın" diye iki eliyle tüm gücüyle tutuyormuş.

Derken bir genç adam, yaşlı teyzemize yaklaşmış...

"Hanımefendi, kabalık etmek istemem, ama rüzgardan eteğinizin havalandığını bilmeniz gerek" demiş.

Yaşlı teyze, hiç oralı olmamış:

"Evet, ama ne yapabilirim, bu şapkayı iki elimle ancak tutabiliyorum, yoksa bırakayım, uçsun mu?"

Genç adam, "Ama hanımefendi, ben demek istedim ki, eteğiniz havalandıkça bazı yerleriniz görünüyor!" demiş.

Yaşlı teyzemiz genç adama şöyle bir bakmış ve gülümsemiş:

"Evladım... Eteğimin altından görünen 85 senelik, ama ben bu şapkayı dün aldım!"