Çocuklarımıza ve genç kızlarımıza sahip çıkamıyoruz.

Çocuklarımız ve gençlerimiz, gözümüzün önünde ellerimizin arasından kayıp gidiyor.

Kimisi öldürülüyor, kimisi cinsel istismara uğruyor.

Kimisi şiddete maruz kalıyor, kimisi de kandırılıyor.

İnsanlık ne ara bu hale geldi?

Ne ara böyle kötü, böyle sapık, böyle sadist, böyle acımasız olduk?

Son günlerde çocuklara yapılan saldırılar, cinsel istismarlar ve öldürülmeler arttı.

Bu psikolojiyi kabul etmek mümkün değil.

Dünyadan bihaber olan, günahsız, masum, oyuncaktan başka bir şey bilmeyen, daha süt kokan yavrulara nasıl kıyıyorsunuz?

Bu minnacık vücutlara nasıl arzu duyuyorsunuz?

Nasıl canınız çekiyor?

Bu çocuk okula gidecek, yazacak, okuyacak...

Hayatı öğrenecek, annesine babasına hayırlı evlat olacaktı.

Daha bir sürü şey...

Hayatını sonlandırıyorsunuz.

Bir şekilde hükümet tarafından bunun önlemi alınmalı.

Artık idam mı olur, kimyasal hadım mı olur?

Ya da acılı anne-babaların eline verilsinler, linç edilsinler.

O yavrucuklar geri gelmeyecek, ama belki biraz yürekler soğur.

Zonguldak'ta 'tık' yok!

Bu olayların eleştirmek istediğim diğer boyutu...

Türkiye kaç gündür bu olaylarla çalkalanıyor.

Anaların ciğerleri yanmış, millet sokaklara dökülmüş.

Zonguldak'ta "tık" yok!

Bu ilin Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yok mu?

Kadın dernekleri, Emniyet Çocuk Şube yok mu?

Ne bu konuyla ilgili bir tepki beyan ettiler...

Ne de halka bilgilendirme yaptılar.

İlla aynı olayların Zonguldak'ta da mı olması gerekiyor?

Bakıyorum, kaç gündür alakasız sivil toplum örgütleri açıklamalar yapıyor.

Zonguldak, bu konuya duyarsız kaldı.

Öyle sosyal medyadan sallamakla olmuyor bu işler.

İçimizde, aramızda böyle sapıkların olmadığı ne malum!

Sapık ve katiller, en yakınımızdan çıkabiliyor.

Henüz Zonguldak için geç kalınmış değil...

İlgili müdürlükler, siyasiler ve sivil toplum örgütleri...

Bu konudaki tavrını net ortaya koymalı.

Saadet Partili Burak Erol'u yazmayı unutmuşum

24 Haziran genel seçimleri geldi, geçti...

Seçilen milletvekilleri, Ankara'ya gitti, rozetlerini taktı.

Geçtiğimiz haftaki köşe yazımda; "24 Haziran'da kim çalıştı, kim yattı?" diye kendi görüşümce bu kişileri yazmıştım.

Önde gelen siyasi partilerin adaylarının kimini övdük, kimini de eleştirdik.

Ancak ben o günkü yoğunluktan Saadet Partisi 1'inci Sıra Milletvekili Adayı Burak Erol'u unuttum.

Kusura bakmasın, o gün yazmadıklarımı bugün yazayım.

Burak Erol, Çaycuma'da işadamı ve orada ikamet ediyor.

Seçim çalışmalarında kendisini yakından tanıma imkanımız oldu.

Bir kere çok çalışkan, hevesli ve azimli bir insan...

Zonguldak Merkez'de rüzgar gibi esti...

Seçim gezilerinde hızlı hareket etmesiyle akıllarda kaldı.

Güzel projeleri ve kentle ilgili düşünceleri vardı.

Genç ve dinamik bir adaydı.

Seçimde çok güzel çalıştı, partisi mecliste bile yoktu.

Ama Saadet Partisi'nin reklamını il genelinde çok güzel yaptı.

Kendisi siyasete devam etmeli...

Önümüzde daha çok seçim olacak.