Tarla sözcüğü, Türkçe bir sözcüktür. Eski Türkçe &[#]8220;tarı&[#]289;la&[#]289;&[#]8221; sözcüğünden gelmektedir. Göçebe ve hayvancılıkla geçinen bir toplumdan tarım toplumuna geçişi ifade etmektedir. Tarıma elverişli olan sınırlı ve belirli toprak parçasına &[#]8220;tarla&[#]8221; denir. Türkçe sözlükte tarla açmak deyimi; çalıları, ağaçları, taşları kaldırarak veya ormanlık bölgede ağaç keserek, yakarak bir yeri sürülüp ekilir duruma getirmek olarak tanımlanmaktadır. Zonguldak bölgesinde tarla sözcüğü toponim olarak da kullanılmaktadır. Örneğin bölgede kumtarla, samantarla, kuztarla (güneş görmeyen, kuzeye bakan tarla), sulu-susuz tarla, güney tarla, çakal tarla, taştarla, taşlıtarla vb. tarla sözcüğü ile oluşturulmuş toponimler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bölgede ormandan yakılarak kazanılan topraklara &[#]8220;yanıktarla&[#]8221; adı verilmektedir. Bölgede, yanıktarla adlı, pek çok yer adına rastlamak mümkündür. Ayrıca ormanın kesilerek açılmasıyla elde edilen tarlalara da &[#]8220;ilit&[#]8221; denir. Karşıilit, imizilidi (Tepeören köylüleri, imizilidi denilen yerden bugünkü köye göçmüşlerdir.), ilitlerdağı vb. yer adları, tarla sözcüğünün değişik biçimlerine gönderme yapmaktadır.

Tarla sözcüğünün başına isim getirilerek yapılan toponimler olduğu gibi, sıfatlar getirilerek yapılan toponimler de vardır. Örneğin abdultarla (Bir Karakalpak köyü olan Akşeyh köyüne bağlı bir mahalle), kestane tarlası (Cemaller köyüne bağlı yerleşim yeri), kasaptarla, çalıtarla, taşlıtarla, taştarla, töngeltarla, çakırtarla, çataltarla vb. gibi isimler yanında, tarla sözcüğünün başına sıfat getirilerek yapılan yer adları da vardır. Tarla sözcüğünün başına bir sıfat getirilerek yapılan toponimi örneklerine şunlar verilebilir: Uzuntarla, düztarla, diktarla, yamatarla, kocatarla, boztarla, çoraktarla. Yine arpa, buğday, çavdar, darı, nohut vb. türde ekilen zirai ürüne göre tarlaya adlar verildiği de görülmektedir. Bütün bu toponimler, tarım toplumuna geçişle ilgili anlayışları yansıtmaktadır. Çalıtarla&[#]8217;da çalılar kesilmiş, Taştarla&[#]8217;da taşlar toplanmış, Kumtarla&[#]8217;da kumlar tarıma elverişli hâle getirilmiştir.

&[#]8220;Tarlada izi olmayanın harmanda sözü (yüzü) olmaz&[#]8221; atasözü de tarım toplumuna özgü bir sözdür. Tarlaya gitmeden, iş üretmeden geçen bir yaşamın anlamsızlığına vurgu yapmaktadır. Yine &[#]8220;Tarlanın taşlısı kadının saçlısı yeğdir&[#]8221; atasözü de, tarla ile kadın arasında ilişki kurularak üretilmiş bir sözdür. Ayrıca tarla sözcüğü başa getirilerek sözcükler de üretilmiştir. Örneğin tarlafaresi, tarlakuşu, tarla sıçanı, tarla kuşugiller, tarla tumbu, tarla sincabı vb. sözcükler, tarla sözcüğüne eklenerek üretilmiştir. Tarla sözcüğü ile öküz sözcükleri de birbirini çağrıştırır bir şekilde kullanılmaktadır. Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki öküze çift denmektedir. Çift koşmak, çift sürmek, çifte gitmek, çifte koşmak deyimleri de tarım toplumunda kullanılan deyimlerdir. Tarlada çalışmaktan vazgeçmeye &[#]8220;çifti bozmak&[#]8221; denmektedir. Osmanlı döneminde &[#]8220;çiftbozan&[#]8221; deyimi vardır. Çiftbozanlar, ziraat yapmaktan, rençperlik etmekten vazgeçenlerdir. Yine &[#]8220;çifte çubuğa gitme&[#]8221; deyimi de, tarlalarda ekip biçme işleriyle uğraşmayı ifade ettiğinden, tarım toplumuna has sözcüklerdir.

Eskiden çiftlik işlerini yöneten kişilere &[#]8220;çiftlik kâhyası&[#]8221; denirdi. Zonguldak bölgesinde kâhya sözcüğü kullanılarak yapılmış yer adları da vardır. Örneğin Hasankâhyalar, Kâhyaoğlu vb. köy adları, bölgenin tarım toplumu olduğuna gönderme yapan sözcüklerdir. Çift zamanı deyimi, tarla sürme zamanının göstergesidir. Bölgede kullanılan &[#]8220;ilit&[#]8221; sözcüğü de ormanlardan tarla yapıldığına işaret ettiği gibi, ormanlık alanların yakılarak yerleşim alanı yapıldığına da bir delildir. Yakın zamanlara kadar bölgede geyik, karaca, tavşan, kurt, ayı ve domuzların bulunması, bölgede nüfusun azlığı kadar ormanların da bolluğunu gösterir. Günümüzde yaban yaşamını koruma amacıyla ilgili önlemler alınmaya başlanmıştır. Bu yolla bölgenin turizm odaklı politikalarla kaynaşması sağlanabilir.

Tarla sözcüğünün çok amaçlı kullanımı, örneğin yer adları kadar tarımla ilgili alanlara yayılması, sözcüğün de gösterir. Bölgedeki nüfusun tarıma dayalı olması, daha sonra sanayileşmeye yönelinmesi arasındaki aralıkta bir kararsızlık dönemi yaşandığı ileri sürülebilir. Hatta bölgede münavebeli (gruplu) çalışma kavramları, hâlâ kullanılmaktadır. Zonguldak bölgesindeki değişimlere bakıldığında; tarla sözcüğünün, örneğin Kozlu&[#]8217;da yer alan Kasaptarla mevkii sözcüğünde olduğu gibi anlam kaybı yaşadığı görülebilir. Bazı yerlerde tarlada çalışmak statü düşüklüğü ile özdeşleştirilirken; bazen de zenginlerin büyük tarlalar satın alarak çiftlikler kurması biçiminde, statü yükselmesine yol açtığı bilinmektedir. Tarlayı sürmek için gerekli avadanlıklar (araç-gereç), günümüzde gözden düşmekte veya düşmek üzeredir. Eskiden tarla sözcüğü, sebze ve çiçek ekilecek bahçeleri ifade ederken, günümüzde daha büyük alanları ifade eder olmuştur. Bir yeri tarla etmek ise o bölgeyi ekilebilir toprak hâline getirmek, düzeltmek, düzlemek anlamında kullanılmaktadır. Geniş kapsamlı ele alındığında, bölge göçebe hayvancılıktan çok çiftçilikle geçinen bir bölgedir, denilebilir. Karadeniz Ereğli, İnebolu ve Bartın dışında sahile yakın kesimlerde denizcilik ve deniz ürünleri elde etmek dışında bölge halkı, daha çok tarım alanına ağırlık vermiştir.