Dalkavuğun çıkarı, dürüstlüğün yararından fazla olursa, o ülke batar.



Kasım 2003


Pusula Dergisi




Merhaba. Her şeyiniz yeterli olsun.


Arzu Güngör´den gelen e-mektup beni &[#]8216;eski&[#]8217; günlere götürdü.



ANILAR


1978-83 yıllarında EKİ Otomasyon Grup Müdürlüğünde çalışıyordum. Emin Hoşgit ile ocak havalandırma sistemlerini bilgisayar yardımıyla çözüyorduk. Emin Bey, maden mühendisliği eğitimini İngiltere´de görmüş. Önce Kozlu kömür ocaklarında çalışmış. Geçirdiği mide kanamasından sonra bizim müdürlüğümüze gelmişti. Üretken biriydi. Ondan çok şey öğrendim.



Müdürümüz İrfan Ergün de İngiltere´den mezundu. Değer yargıları da alışılagelmiş müdürlere benzemezdi. Her ay düzenlenen toplantıda, üzerinde çalıştığımız projenin durumunu özetler ve ne zaman bitirebileceğimizi söylerdik. Gene de &[#]8216;araziye uyan&[#]8217; arkadaşlarımız yok değildi. İrfan Bey ´arkadaşlar ister iş yerinde çalışın, ister Emirgân çay bahçesinde, ister evinizde, projeyi zamanında bitirin´ derdi. Çalışmak için çay bahçesine gitmezdik ama belirttiğimiz günden önce projeyi teslim ederdik. Cumartesi, Pazar günleri bile işe giderdik...



Coşku duyulmayan işler başarılamaz.




12 Eylül´le birlikte işe geliş-gidişlerde denetim arttı. Sabah saat 08.10 dan sonra gelenin ifadesini alınmaya başlandı.

Emin Hoşgit, merkezdeki EKİ lojmanlarından alamadığı için Kozlu Kılıç Mahallesinde oturuyordu. Onun gibi uzak yerde oturanların işe geliş gidişi EKİ servis araçlarıyla sağlanıyordu. Bir gün kar yağmıştı. Servis aracı 08.15&[#]8217;te geldi. Emin Bey de işe zamanında gelmediği için ifade verdi.


- ´Araziye uyanlar´ ne mi yaptılar o sıralar ?


- Düzenli olarak işe gelip gittiler.


- Ne mi ürettiler ?...


- Onlar ifade vermedi!



Tam zamanında işe gelmişsin,

ama ruhunu evde utmuşsun!


Neyse, gelen e-mektubu sizlere aktarayım.



DÜRÜSTLÜĞÜN GÜZEL UYKUSU!



Bu sistemle tanışışım, Amerika´da ilk asistanlık aylarına denk gidiyor...


Öğrenci geldi, ´Ben sabah uyuyakaldım, imtihanı kaçırdım. İsterseniz şimdi imtihan olabilirim´ dedi. Haydaaa. Alışmışız bizim sisteme, ´İmtihanı kaçırırsan, kalırsın ikmale kardeşim. Bir de sana özel imtihan mı yapacağız?´ diye düşünüyorum. Ama talebe o kadar rahat ki...


Profesöre danıştım. ´Bir telafi sınavı yap. Aynı testi verme, konu ver, kompozisyon yazsın´ dedi. Öğrenci sınavdan ´A´ aldı. Meğer çalışırken sabahlamış, masa başında uyuyakalmış. Aslında diskoda sabahlasaydı da olurdu ya yine sınava girecekti...


´Uyuyakaldım´ demesi cezalandırılmıyor, doğruyu söylüyor, sistem anında bir imkân daha tanıyor.



İnsanı dürüstlükten şaşmaya davet etmiyorlar!




HER ŞEYİN TEMELİ &[#]8216;SİSTEM&[#]8217;





Sistemi aldatmadıkça sistem sana hak tanıyor. Oynamaya başlarsan sistem de sana karşı tavır alıyor. Sistemin temelinde dürüstlük var. Başka yerde insanın sadece bedenini değil ruhunu da ciddiye alıyor, öyle davranıyorlar.



Bizde canının işe gitmek istememesi gibi bir ruh hali söz konusu olamıyor. İlle de bedeni bir şey olacak, ya grip olacaksın, veya çok yakının birine fiziki bir şey olacak. Hele ölürse, izin garanti!



Adamların mantığı farklı...


´Canım bu gün işe gelmek istemedi´ dediğinde ´Bak keyfine´ diye cevap veren işyerinde çalışmak istiyorsun! Adamlar bunun farkında.


Denklemi -bizim gibi- ters kurunca, sağlıklı olduğun sürece karşı tarafın seni hayattan bezdirme hakkı doğuyor.






Şükrü Kızılot konu etmiş. Bazı bankalar SSK emeklilerine maaş ödemek için sağ olduklarını ispat eden belgeyi altı ayda bir getirme şartı koymuşlar.


Ya öleceksin ya da ıstırapla yaşayacaksın formülü!



İnsanı insan yerine koymak, kişinin hatasını


kabullenmesi, hatayı yapana bir şans daha verilmesi, ruha hitap...


Bunlar hep kaliteli toplumsal yaşam emareleri.



Arkadaşım Altan, Dallas´tan bir tenis raketi aldı. Sonra verdiği paraya acıdı. ´Gel iade edelim´ dedi, beraber gittik. Bir de baktım ki Altan eline bandaj sarmış. İade ederken satıcı kız, ´İade nedeniniz´ diye sorduğunda, ´Elimi sakatladım, kullanamıyorum maalesef´ dedi. Tezgahtar kız not etti. Raketi geri aldı, parasını Altan´ın sağlam (!) eline saydı.


Kıza, "Arkadaşım ´Eve gidince rengini beğenmedim´ deseydi, geri almayacak mıydınız?" diye sordum. Tezgahtar, ´Sadece istatistik için, araştırma departmanı verdi diye bu soruyu soruyoruz. Bir hafta içinde geri getiren her şartta parasını geri alır´ dedi. Sahte bandaj sahibi ne komik!


Sistem sağlıklıysa sahte hastalıklara gerek kalmıyor. Öbür türlü sistem, adamı hasta ediyor!




Çok güvendiğiniz zaman aldatılacağınız kesindir.


Ancak güvenmezseniz yaşamınız cehennem işkencesinden kurtulamaz.