Karanlığa küfür edeceğine, bir mum yak.


Konfüçyüs



Agustos 2003


Pusula Dergisi




Merhaba. Her şeyiniz yeterli, Türkçeniz sürekli olsun.


Size dil konusunda iki hikâye aktarayım. Umarım siz de bir kez daha düşünürsünüz.



DİLİN ÖNEMİ


Konfiçyüs´e sormuşlar :
- Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş ne olurdu ?
Büyük filozof şöyle cevap vermiş :
- Hiç şüphesiz, dili gözden geçirmekle işe başlardım.
Ve dinleyicilerin hayret dolu bakışları karşısında sözlerini sürdürmüş :







· Dil düzensiz olursa, sözler düşünceyi iyi anlatamaz.


· Düşünce iyi anlatılamazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz.


· Görevler gereği gibi yapılmazsa, adetler ve kültür bozulur.


· Adetler ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola sapar.


· Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilmez.


· İşte bunun için hiçbir şey dil kadar önemli değildir.




TÜRKÇE ÜZERİNE


· Karamanoğlu Mehmet Bey´i arıyorum. Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?



· Bir ferman yayınlanmıştı. "Bu günden sonra, divanda, dergâhta bârgâhta, mecliste, meydanda Türkçe´den başka dil konuşulmaya" demiş. Hatırlayanınız var mı?



· Yurdun dört bir yanını, çarşıyı, pazarı, köyü, şehri dolanın, fermana uyan var mı?



· Nutkum tutuldu, şaşırdım merak ettim. Dolaştığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere, gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?



· Tanıtımın demo, sunucunun spiker, gösteri adamının showman, radyo sunucusunun diskjokey, hanım ağanın, firstlady olduğuna şaşıranınız var mı?



· Dükkânın store, bakkalın market, torbanın poşet, mağazanın süper, hiper, gross market, ucuzluğun, damping olduğuna kananınız var mı?



· İlân tahtasının billboard, sayı tablosunun skorboard, bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon, merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?



· Beldelerin girişinde welcome, çıkışında goodbye okuyanınız var mı?



· Korumanın, muhafızın, body guard, sanat ve meslek pîrlerinin duayen, itibarın, saygınlığın, prestij olduğunu bileniniz var mı?



· Sekinin, alanın platform, merkezin center, sonun final, büyüğün mega, küçüğün mikro, özlemin hasretin, nostalji olduğunu öğreneniz var mı?



· İş hanımızın plaza, bedestenimizin galeria, sergi yerlerimizi, center room, show room, büyük şehirlerimizi, mega kent diye gezeniniz var mı?



· Yol üstü lokantamızın fast food, yemek çeşitlerimizin menü, hesabını, adisyon diye ödeyeniniz var mı?



· İki katlı evinizi dubleks, üç katlı komşu evini tripleks, köşklerimizi villa, eşiğimizi antre, bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?



· Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik, vurguncunun spekülatör, eşkiyânın mafya, desteğe, koltuk çıkmağa, sponsorluk diyeniniz var mı?



· Mesireyi, kır gezisini piknik, bilgisayarı computer, hava yastığını air bag, oluru, pekâlâyı, okey diye konuşanınız var mı?



· Çarpıcı önemli haberler, flash haber, yaşa, varol sevinçleri, oley oley, yıldızları, star diye seyredeniniz var mı?



· Virvirik dağının tepesindeki köyde, Cafe show levhasının altında, acının da acısı kahve içeniniz var mı?



· Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken, dilimizin çalındığını, talan edildiğini, özün el diline özendiğine, içi yananınız var mı?



· Masallarımızı, tekerlemelerimizi, ata sözlerimizi unuttuk, şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik, Türkçe&[#]8217;miz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?



· Karamanoğlu Mehmet Bey´i arıyorum, Göreniniz, duyanınız bileniniz, var mı?



· Bir ferman yayınlamıştı . Hayâl meyâl hatırlayıp da, sâhip çıkanınız var mı?



Fatih Terim İtalya&[#]8217;ya gitmeden onların dilini öğrenirken, milyon dolarlarla transfer ettiğimiz

yabancı hocaların ülkemizde dört beş yıl &[#]8220;tercüman&[#]8221; ile konuşmaları sizi incitmiyor mu, yaralamıyor mu ?