Zonguldak Belediye Meclisi Üyesi Gökhan Demir, hakkında yaptığımız haber ve yorumlar sonrası sosyal medyada bize ağır ifadelerle saldırmıştı.
Ortak
dostlarımızın araya girmesine rağmen, hakkında suç duyurusunda bulunmuştum.
Hapis cezası
aldı. Yargıtaya başvurmayı da unuttu.
Eski cezasıyla
birlikte yaklaşık 9 ay hapis yatacaktı.
O sırada
Almanyaya gidecekti. Kızını görecekti.
Bir büyüğümüz
devreye girdi, Gökhanın cezaevine girmesi
sana bir şey kazandırmaz dedi.
Zaten Gökhan
Demir de hatasını kabul etti.
Kendisine bu
konuda gaz veren üç gazetecinin ismini de söyledi.
Biz de ortak
büyüğümüzün sözüyle Gökhan Demirin hapis yatmasını engelledik.
Elbette bunun
bir bedeli vardı. Gökhan Demir de bu bedeli ödedi. Mesele bu.
Halkın Sesinde
yazan Mustafa Özdemir, Gökhan Demiri konuk ettiğim programı izlemiş. Çok
rahatsız olmuş.
Mustafa
Özdemirle ilgili bir dava görülüyor Zonguldak Adliyesinde.
Şikayetçi benim.
Basın İlan Kurumu, o yazı nedeniyle üç gün ilan kesme cezası verdi. Basın
Konseyi oybirliğiyle kınama kararı çıkarttı.
Hakkında
mahkemeye zorla getirilme kararı verildi.
Sadece o mu?
Bir de Yeni
Adımda yazan Akay Turhan var.
Onun hakkında da
şikâyetim üzerine dava açıldı.
Davalar
sonuçlandıktan, cezalar kesinleştikten, bedeller ödendikten sonra bu iki ismi
de yayına davet edebiliriz.
Gökhan Demir,
sosyal medyada yazdığı yazıyı, Evet,
yazdım diye kabul etti.
Akay Turhan ise,
Benim öyle bir yazım yok diye
inkar etti.
Mustafa ne
diyecek, bilmiyoruz. Hele bir zorla mahkemeye gelsin
Bir de
başkasının arabasına binen birinin bize korna çalması ne kadar garip değil mi?
Önce kullandığın
arabayı üzerine al, ondan sonra bize dal Mustafa
Mustafa,
programı beğenmemiş.
Kursun bir
televizyon, yapsın bir program, biz de onu seyredelim
Bak Simgeye
Artık o da bizim gibi saat başı haber vermeye çalışıyor Kanal Zde
Dışarı çıkıyor,
program yapıyor. Muhabirleri çalıştırıyor.
Kanal Z, bu
piyasada tek başına at koşturuyordu. Alternatifsizdi. Şimdi alternatifi oldu.
Yarışa katılmak için nasıl da yırtınıyor, görüyorsun değil mi? Ama biz onu
kıskanıp, eleştirmiyoruz. Aferin
diyoruz. İstersen sen de öyle yap.
Kıskanma olur
mu?
Nazar etme ne
olur, çalış senin de olur
Bugün benim
yazacak konum yoktu.
Sen de bu konuda
sıkıntı çekiyorsun.
Kıssadan Hisse: Akşam yemeği
Yahya Kemâl,
dostlarından birine, Bu akşam yemeği
benimle yer misin? diye sorunca, arkadaşı, Hay hay! Çok memnun olurum. Hiçbir mazeretim yok! der.
Yahya Kemal,
gülümseyerek karşılık verir:
İyi öyleyse, bu akşam size geliyorum.
Günün Fıkrası: Organ!
Bir gün Tanrı, Ademe
gelir ve Sana bir iyi, bir de kötü
haberim var der.
Adem, O zaman önce iyi haberleri ver der.
Tanrı,
açıklamaya başlar, Sana iki yeni organ
vereceğim. Birinin adı beyin
Yeni şeyler yaratmanı, problemleri çözmeni, Havva
ile zeki ve zevkli sohbetler etmeni sağlayacak. Vereceğim ikinci organın adı
ise, henüz belli değil. Bu sana inanılmaz zevk verecek, üremeni sağlayarak, dünyanın
nüfusunu arttırmaya yarayacak, Havvayı çok memnun edebileceksin, sana daha da
âşık olacak der.
Adem çok
heyecanlanır, Bunlar harika hediyeler.
Böyle güzel iki haberden sonra hangi haber kötü gelebilir ki? diye sorar.
Tanrı, Ademe
üzüntü içinde bakar ve Bu iki organı
asla aynı anda kullanamayacaksın! der.
Günün Sözü:
İyi ağaç kolay
yetişmez; rüzgar ne kadar kuvvetli eserse, ağaçlar o kadar sağlam olur.
J. Willard
Marriot