Türkiye’deki değişim ve dönüşüme bakar mısınız?



Özel kömür şirketi Hema, “Gel benim işyerimde örgütlen” diyor.



Sendika gidip o işyerinde örgütleniyor.



Sonra patron, sendikayı ziyaret ediyor.



“Termik santral kurmamız lazım. Bize destek verin” diyor.



Termik santralin Amasra’ya yapılmasını tartışmıyoruz.



Ama işçi-işveren ilişkilerinde gelinen nokta bu…



Bakın TTK’ya.



Bugün neredeyse özel sektörün verdiği paraya işçi almak için sendika ile pazarlık yapıyor.



Öyle eskisi gibi grev, eylem de yapılmıyor.



Demek ki maden işçisinin şanlı Ankara yürüyüşünün kentimize verdiği zararlar net bir şekilde görülmüş.



Dünya ile birlikte Türkiye ve Zonguldak da değişmiş.



Artık sendikacılarla patronlar gizli kapılar arkasında değil, kameralar önünde görüşebiliyorlar.



Anlaşılan bu ilişkiler bir süre daha böyle yürüyecek.



Sonra yeniden ücret artışı dönemine geçilecek.





Grizu patlaması lazım…





Gelik’in yolları 30 maden işçisi grizuda hayatını kaybedince yapıldı.



Dün Ayiçi’nde oturan vatandaşlar, yollarının yapılmamasını gerekçe gösterip eylem yaptılar.



Ne Vali gitti, ne başka bir yetkili.



Oysa…



Orada bir ocakta grizu patlasa, çok sayıda işçi ölse, Başbakan da gelirdi, Bakan da.



Dolayısıyla o yolun rezil hali görülür ve yapılırdı.



Öyle bir-iki kişinin ölmesiyle de yapılmaz o yol.



Haberiniz olsun.



En az 5-10 işçinin ölmesi lazım.



Bir de AK Partili bir siyasetçinin yakınları kalırsa ocakta, o zaman değmeyin keyfine.



Vali, Milletvekili, Bakan, Başbakan koşar gelir.



Mahallenin yolu da hemen yapılır…





Bir bilgeye sormuşlar…





"Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?



"Terzimi severim" diye cevap vermiş.



Soruyu soranlar şaşırmış:



"Aman üstad, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken, terzi de kim oluyor? O da nereden çıktı? Neden terzi?"



Bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş:



"Dostlarım, evet ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır. Ama ötekiler öyle değildir. Bir kez benim hakkımda karar verirler, ölünceye kadar da beni hep aynı gözle görürler.”



(Alıntı)





Günün Fıkrası: Metresi bir öpücük





Görünüşü ihtiyar, ama içi kıpır kıpır bir yaşlı amca, manifatura dükkânı işletiyormuş...



Bir gün içeriye fıstık gibi bir kız girmiş ve sormuş: “Amca; kumaşın metresi ne kadar?” İhtiyar içini çekerek, “Metresi bir öpücüktür. Dudaktan” diye cevap vermiş. Kız şaşırarak, “10 metre alayım bari” demiş. İhtiyarın gözleri fıldır fıldır olmuş. Hemen 10 metre kumaş kesmiş ve kızdan hesabı istemiş. Kız kapıya doğru seslenmiş: “Büyükanne… Hesabı öder misin?”





Günün Sözü:





Küçük insanların büyük gururları vardır.



Voltaire