Zonguldak'ta bazı siyasetçiler, 'köprüyü geçerken' verdikleri para ile 'köprü'yü satın aldıklarını sanıyorlar. Oysa ödedikleri bedel sadece 'geçiş' ücreti.

Şöyle düşünün. Boğaz Köprüsü'nden geçiyorsunuz. Ya da ücretli yoldan. Bir geçiş ücreti ödüyorsunuz. Bu ücreti ödediğinizde o yolun sahibi olmuyorsunuz.

Ama Zonguldak'ta siyaset yapanların para birimleri her ne ise geçiş ücreti ile sahip olabileceklerini sanıyorlar.

Bizdeki sistem Boğaz Köprüsü gibi de değil.

Biz özel otoyol tarifesi uyguluyoruz.

Çünkü köprüde gidiyorsunuz, dönüşte para ödüyorsunuz!

Biz ise hem gidiş, hem de dönüşte para alıyoruz.

Yalnız bizim tarife biraz daha farklı.

Dönüş ücreti, gidişe göre daha yüksek.

Çünkü mecbur dönüyorsunuz ya!

Dönmek istemiyorsan başka yolu tercih et!

Daha ucuz yollar da var!

Bizim aldığımız ücret geçiş ücreti.

Verdiğiniz para ile köprünün ya da yolun sahibi olmuyorsunuz.

Bu tavrımızı anlamakta zorlananlar oluyor.

Yazılı olarak da belirtelim, kafalarına iyice yerleşsin.

Biz de böyle. Samimi olarak, net bir şekilde söylüyoruz.

Sonradan arıza çıkmasın diye.

Öyle başkaları gibi gidip "Ona şunu verdin, bize bunu ver"imiz yok!

Gözden ırak olurlar

AK Parti'de değişim rüzgarları esiyor.

Alaplı, Kozlu, Ereğli, Merkez İlçe ve Ereğli'den sonra Devrek, Çaycuma ve Gökçebey'de gidiyor.

Bir tek Kilimli kalıyor.

Değişim iyidir.

İnşallah gidenlerin yerine iyileri gelir.

Ancak bazı isimlerin gerçekten değişmesi gerekiyordu.

Hele iki isim var ki!

Neyse kısa süre sonra siyaset sahnesinden silinip gidecekler.

Gözden ırak olunca gönülden de ırak olurlar.

Unutulurlar.

Önüne gelenden istiyor

Kadının biri iyice zıvanadan çıkmış.

Bana 15 verecek. Bana 20 verecek. Bana 31 verecek!

Önüne gelenden istiyor!

Bu nasıl bir insan?

Bu nasıl bir kadın?

Kadınlık hormonlarında bir değişim mi oldu?

Gerçekten merak ediyorum!

Koca Zonguldak'ta böyle testisli bir adam yokken, bir kadının böylesi küstah tavırları ilginç değil mi?

Bu işi en iyi Eksal Hoca bilir!

Ama onun da işi başından aşkın!

O kadar işin arasında, böyle gereksiz bir işe bakmaz.

Hadi bakalım. Biraz daha gayret!

Nereye varacak bu işin sonu?

Çoluk çocuğunuza sahip çıkın

Sincan Cezaevi'nden yeni çıkan bir arkadaş: "Cezaevinde Zonguldaklı birinin kızı kalıyor" dedi.

Nedir, ne değildir diye konuşurken, tanıdık birinin kızı çıktı.

Neden cezaevinde olduğunu sordum: "Uyuşturucu bulundurmak, kullanmak ve satmak" dedi.

Gerçekten üzüldüm.

Bu gençlik nereye gidiyor?

Parçalanmış aileler.

Sorumsuz anne babalar.

Allah kimseyi evladıyla terbiye etmesin.

Ama bazıları hala ders almamış başına gelenlerden.

Millete o çocuğu, bu çocuğu diyeceğinize, kendi çocuklarınıza sahip çıkın lütfen.