Çünkü dün taşkömürüne teşvik çıktı. Ve bu haberi yine önce Pusula duyurdu okurlarına. Başından beri taşkömürüne teşvik için mücadele eden Pusula, işin son noktasını da koymuş oldu. Ancak biz &[#]8220;taşkömürüne teşvik&[#]8221; diye harıl gürül yayınlar yaparken, bizimle kafa bulan çapsız meslektaşlarımız bu habere elbette üzülecekler.
Yayın grubu olarak taşkömürü işletmeciliği yapmadığımız için bu &[#]8220;teşvik&[#]8221;ten istifade etmemiz mümkün değil.
Yani, bu &[#]8220;kendimize&[#]8221; bir faydamız yok. Bu işin &[#]8220;kentimize&[#]8221; faydası olacağı kesin.
Böyle üstüne basa basa yazıyor, tırnak içine filan alıyoruz ki, &[#]8220;zekâ seviyesinde sorun olan arkadaşlarımız daha rahat anlasın&[#]8221; diye&[#]8230;
Siyaset haksızlık kaldırmaz&[#]8230;
Dün bir-iki telefon görüşmesi yaptım. Nebioğlu Belediye Başkanı Ertan Aydoğan, CHP&[#]8217;den istifa etmeden önce AK Parti ile temas kurmamış. Yani en azından &[#]8220;bir numara&[#]8221; ile görüşmemiş. Görüştüğüm kişilere, &[#]8220;Ertan Aydoğan&[#]8217;ı partiye alırsanız, Bünyamin Bostancı&[#]8217;ya büyük haksızlık yapmış olursunuz&[#]8221; dedim.
Herkes kendisi bilir. AK Parti&[#]8217;nin amacı, Nebioğlu Belediyesi&[#]8217;ni kazanmaksa, bunun için artık Ertan Aydoğan&[#]8217;a gerek yok. Aydoğan, CHP&[#]8217;den aday olmadığına göre, AK Parti kimi aday gösterse, orada seçimi alır. Seçim kazanma uğruna yeni bir &[#]8220;sorun&[#]8221; transfer etmeye gerek yok.
Kıssadan Hisse: Bir anneden ders&[#]8230;
Aşçılığıyla ün yapmış bir anne, akşam yemeğine gelecek olan oğlu ve yeni gelini için yine mutfağına kapanmış, yemek yapıyordu. Aynı akşam yemeğe eski bir aile dostu da davetliydi. Beklenen misafirler gelip sofraya oturduklarında, çok şaşırtıcı bir durumla karşılaştılar. Yaşlı kadının o gece yaptığı yemekler değme oburların bile iştahını kapatacak kadar berbattı. Tatlılar un kokuyordu, patatesler yanmıştı, köfteler ise neredeyse hiç pişmemişti. Oğlu, yeni gelini ve aile dostu, kadıncağıza durumu fark ettirmemek için ellerinden geleni yaptılarsa da, yemek sırasında pek iştahlı göründükleri söylenemezdi. Nihayet yemek bitti ve yeni evli çift annelerinin ellerini öperek evlerine gittiler. Aile dostları ise, biraz daha kaldıktan sonra gitmeyi düşünüyordu. Oğlu ve gelini gittikten sonra, yaşlı kadına, "Senin harika bir aşçı olduğunu adım gibi biliyorum. Bana söyler misin, bu geceki yemekler neden o kadar kötüydü? Bence ya hastasın ya da bir sorunun var" dedi. Yaşlı kadın gülümseyerek cevap verdi: "Hayır, hiçbir şeyim yok. Kasten yaptım. Bu yemekten sonra oğlum asla ikide bir annesinin yemeklerini hatırlatıp karısının kalbini kıramayacak."
Günün Fıkrası: Delinin sazan avı!
Delinin biri, sokak duvarında oturmuş ve elindeki oltayı sokağa doğru sarkıtmış. Yoldan gelip geçenler şaşkın bir şekilde sorular soruyormuş:
&[#]8220;Orada ne yapıyorsun sen? Yoksa balık mı tutuyorsun?&[#]8221;
&[#]8220;Evet&[#]8221; demiş Deli.
&[#]8220;Tutabildin mi bari hiç?&[#]8221;
Deli, &[#]8220;Tutuyorum tabii, seninle beraber 23 tane oldu&[#]8221; diye cevap vermiş.
Günün Sözü:
Önce doğruyu bilmek gerekir. Doğru bilinirse, yanlış da bilinir, ama önce yanlış bilinirse, doğruya ulaşılamaz.
Farabi
