Şimdi soruyorum sizlere: Görev aldığınız Zonguldak Belediye Meclisi’nde çocuğunu işe koymak mı daha büyük suç olmalı, yoksa partiyi satmak mı?

CHP, dört meclis üyesini çocuklarını aynı anda Zonguldak Belediyesi’ne işi koyduğu için “kesin ihraç” istemiyle Disiplin Kurulu’na sevk etti.

Doğru bir karar. Daha önce bu CHP’li Belediye Meclis üyelerinden üçü, İsmail Eşref’in yerine seçilecek CHP’li aday Muharrem Akdemir’e değil, AK Partili Metin Demir’e oy vermişti. Partisini satan bu üç kişi hala bulunamadı. CHP’nin yapması gereken, bu üç kişiyi bulup partiden ihraç etmektir. Ben merak ediyorum. O üç kişiden acaba hangileri bu dört kişinin içinde? Siz merak etmiyor musunuz?

Ereğli’nin Hasan Yılmaz’dan beklentisi yanlış

Hasan Yılmaz, AK Parti Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan’ın ısrarıyla Amelebirliği Başkanlığı’na getirildi. O dakikaya kadar milletvekilliği adına hiçbir icraat yapamamanın ezikliğiyle dolaşan, parti içinde krize neden olan Ercan Candan “mutlu olsun” diye bir formül bulundu. Hasan Yılmaz, Amelebirliği Başkanlığı’na getirildi. Ercan Candan da mutlu oldu, Hasan Yılmaz da... Ereğli’ye Vakıf Üniversitesi kurulacak, Amelebirliği de buraya para aktaracak. Bu iş Ercan Candan ve Hasan Yılmaz’ın yapabileceği iş değil. Bizden söylemesi. Boşuna bunlara kızmayın.

Songül Malkoç, kopyalayıp yapıştırmış…

CHP’nin kuruluş yıldönümü mesajları yayınlandı.

Yazacaktım, fırsatım da olmadı. Devrek’te CHP’nin sahibi gibi davranan Songül Malkoç, geçen yılki açıklamanın aynısını bu yıl da yayınlamış. CHP sevgisi bu kadar işte… Yeter ki CHP içinde “bir şey” olayım. Gazetelerde ismim, internet sitelerinde resmim çıksın. Olay budur…

Kıssadan Hisse: Üçlü filtre…

Bir gün, bir tanıdık büyük filozofa rastladı ve dedi ki:

“Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?”

“Bir dakika bekle” diye cevap verdi Sokrat.

“Bana bir şey söylemeden evvel senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna ‘Üçlü Filtre Testi’ deniyor” dedi. Adam, “Üçlü Filtre mi?” diye sordu. “Doğru” diye devam etti Sokrat.

“Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini filtre etmek, iyi bir fikir olabilir. Bu ona 3 filtre testi dememin sebebi. Birinci filtre ‘Gerçek Filtresi’: Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?” “Hayır” dedi adam: “Aslında bunu sadece duydum ve ....” “Tamam” dedi Sokrat: “Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını da bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, ‘İyilik Filtresi’: Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi?” “Hayır, tam tersi...” “Öyleyse” diye devam etti Sokrat: “Onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı. ‘İşe Yararlılık Filtresi’: Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim de işime yarar mı?” “Hayır, gerçekten değil.” “İyi” diye tamamladı Sokrat:

“Eğer, bana söyleyeceğin şey doğru değilse, iyi değilse ve işe yarar, faydalı değilse, bana niye söyleyesin ki?”

Günün Fıkrası: Türkiye’de vergi…

Kemal Derviş, İngiliz ve Amerikan ekonomi bakanları bir sohbete katılırlar. Sohbet, en son vergilerden açılır. İngiliz hemen atılır: “Biz ülkenin ortasına bir çizgi çekiyoruz, vergileri havaya atıyoruz, çizginin sağına düşen devletin, soluna düşen milletin oluyor.” Amerikalı ise, “Biz bir çember çiziyoruz, havaya atıyoruz, içine düşen devletin, dışında kalan milletin oluyor.” Kemal Derviş de, en son konuşan olur ve şöyle der: “Biz öyle çizgi falan çizmiyoruz. Paraları havaya atıyoruz yere düşen devletin, havada kalan milletin…”

Günün Sözü:

Bu kadar zeki olma, senden daha zekileri hapiste.

Rus Atasözü