CHP&[#]8217;li Bünyamin Babaiban, AK Parti&[#]8217;ye geçti.
Rozetini Milletvekili Köksal Toptan taktı.
Herkes şaşkındı. CHP ise, bu geçişi &[#]8220;ticari&[#]8221; olarak yorumladı.
Dün arkadaşlarımız Bünyamin Babaiban&[#]8217;ı aradılar ve bu konuyu sordular. Şu yanıtı aldılar: &[#]8220;Cumhuriyet Halk Partisi&[#]8217;nde ne kadar ticari bir amacım olduysa, AK Parti&[#]8217;de de o kadar ticari amacım olur. CHP&[#]8217;den maddi olarak veya ticari olarak hiçbir talepte bulunmadım. Mümkün olduğu kadar, gücüm yettiği kadar katkıda bulunmaya çalıştım. Siyasete ticaret olarak da bakmıyorum. Vermiş olduğumuz sözleri kendi şahsım adına yerine getirememenin ezikliğini yaşıyorum. Vicdanen rahatsızlık duydum. Hizmet vermek için geçiyorum. Tek düşüncem var, iktidar partisi olarak yerel seçimleri alırsak, insanların yol, su, kanalizasyon gibi ivedi ihtiyaçlarını gerçekleştirebiliriz.&[#]8221;
Bünyamin Babaiban&[#]8217;ın İsmail Eşref&[#]8217;in seçiminde nasıl mücadele ettiğine tanık olmuş biri olarak, bu geçişin kolay olmadığını anlayabiliyorum.
Ama Bünyamin Babaiban, insanlara verilen sözlerin tutulmadığını söylüyor.
Ve bu nedenle AK Parti&[#]8217;ye geçtiğini söylüyor.
İnanmak durumundayız.
Ama olaya CHP açısından da bakmak, yorumlamak gerekiyor.
&[#]8220;CHP, Zonguldak Belediye Başkanlığı&[#]8217;nı kazansın&[#]8221; diye, parasını, zamanını harcayan birinin verilen sözlerin yerine getirilmediği söylemesi ilginç değil mi?
Zonguldak&[#]8217;ta, Zonguldak Belediyesi&[#]8217;nden şikayetçi olmayan var mı?
CHP, partiden kaçıp gidenlere kızmak yerine bu durumu da değerlendiriyor mu?
Eğer değerlendirmiyorsa, bu CHP için yerel seçimde sonun başlangıcı demektir.
Bünyamin Babaiban&[#]8217;a gelince&[#]8230;
AK Parti&[#]8217;ye uyum sağlayıp sağlamayacağını zaman gösterecek.
Ama görünen o ki, uzlaşmacı yapısıyla kısa sürede kaynaşacak.
Belki de önümüzdeki süreçte parti üyeliğinden daha fazlası olacak.
Hayırlı, uğurlu olsun&[#]8230;
Kıssadan Hisse: Bir ömür&[#]8230;
Çölde yolculuk eden iki arkadaş hakkında bir hikâye anlatılır. Yolculuğun bir aşamasında, iki arkadaş tartışırlar, biri ötekine bir tokat atar. Tokadı yiyenin canı çok yanar, ama tek kelime etmez ve kum üzerine şu sözleri yazar:
&[#]8220;Bugün en iyi arkadaşım bana bir tokat attı.&[#]8221;
Yıkanabilecekleri bir vahaya rastlayana dek yürümeyi sürdürürler. Tokadı yiyen yıkanırken, bir batağa saplanır, boğulmak üzereyken arkadaşı tarafından kurtarılır. Boğulmak üzere olan arkadaş, tam kurtulduktan sonra bir kaya parçası üzerine şu sözleri kazır:
&[#]8220;Bugün en iyi arkadaşım benim hayatımı kurtardı.&[#]8221;
Tokadı vuran ve sonra arkadaşının hayatını kurtaran kişi ona şöyle der;
&[#]8220;Senin canını yaktığımda bunu kum üzerine yazdın, ama şimdi kayaya kazıyorsun, neden?&[#]8221;
Öbür arkadaş ona şöyle cevap verir:
&[#]8220;Biri bizi incittiğinde bunu kum üzerine yazmalıyız ki, bağışlama rüzgârı estiğinde, onu silebilsin. Ama biri bize iyi bir şey yaparsa, onu kayaya kazımalı ki, onu hiçbir rüzgâr yok etmesin.&[#]8221;
&[#]8220;İncinmelerinizi kuma, gördüğünüz iyilikleri kayalara kazımayı öğrenin.&[#]8221;
Denilir ki; özel birini bulmak bir dakikanızı alır. Onu değerlendirmeniz bir saat içinde olur. Onu sevmek için bir gün yeter. Ama sonra onu unutabilmek için bir ömrün geçmesi gerekir.
(Alıntıdır)
Günün Fıkrası: Özel hayat&[#]8230;
Temel, bir gün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp:
&[#]8220;Ula Temel napiysin?&[#]8221;
&[#]8220;Ula cörmiy misin, çöpeğimi cezdurayrum.&[#]8221;
&[#]8220;Ula Temel bunun boynuzlari var.&[#]8221;
&[#]8220;Valla ben onin özel hayatina karişmayrum.&[#]8221;
Günün Sözü:
Düşmanın yoksa, hayatta hiç başarılı olamadın demektir.
C.Guevara
