31 Mart seçimlerinin ardından,

Tabi yazdıklarımız da konuşuluyor.

Mesela,

Vakfıkebirliler için dediğimiz ‘Vakfıkibirli’,

Mesela hala konuşuluyor.

Efendim bu Vakfıkibirli konusunda bana kızıyorlar.

Değil.

Bunu ilk söyleyen ben değilim.

Bunu konuşan,

Halil Fırat’tır.

Haliyle bizi bağlayan bir mevzu yok.

He yazdık diye bize bağlayan olabilir.

Olsun.

Tahsin Erdem de,

Vakfıkebirli olduğu için,

Biraz gündem oldu bu.

Halbuki,

Vakfkebirliler,

Fazlasından Tonyalı’dır.

Ama kabul etmezler.

Artık,

Vakfıkebirli diye bir şey yok.

Kendilerini,

Tonyalı diye anacağız.

Neyse efendim!

Seçimdir.

Geçimdir.

O işler bitti.

Adam kazandı.

Bizim duruşumuz aynı.

Ama tornistan yapanlara bakmak lazım.

En tehlikeli onlar.

Tahsin Erdem meselesine gelince.

Herkes biliyor ki,

En büyük şirketlerin bile anketleri şaştı.

Bu durum,

Beraberinde,

Sansasyonel bir vaziyet yarattı.

Öte yandan,

Ömer Selim Alan meselesi var.

Ben hayatımda bu kadar sevilmeyen,

Kavga edilen bir isim görmedim.

Anlaşılan o ki,

Bizim de bilmediğimiz şeyler olmuş.

* * * * * * * *

Seçimlerin,

Bir diğer ilginç sonucu ise,

Kozlu’da gerçekleşti.

Aytuğ Dökmeci seçimi aldı.

Hem de,

Ezici bir çoğunluk ile.

Ama,

Ben her zaman derim,

İyi bir siyasetçi,

En çok telefona önem vermeli.

İmkan varsa aramayı açmalı.

Açmaya imkan yoksa,

Geri dönüş yapmalı.

Bürokrasiden gelen iki isim,

Bu noktada ilk şikayetleri aldı.

Altuğ Dökmeci

Ve,

CHP Filyos Belediye Başkanı.

Efendim hele durun!

Dün bir,

Bu gün iki.

Hemen mi oldunuz?

Bürokrattan,

Sıkıntılı bir siyasetçi oluyor anlaşılan.