Turhan Demirtaş'ın açıklaması şöyle: "Yakın gelecekte devletlerinin ve milletlerinin varlıklarını sürdürebilmelerinin içme suyuna ve açlığı önleyecek gıda ürünlerine bağlı olacağı bilimsel olarak da ispatlanmış olmasına rağmen, Filyos vadisi gibi, ortasından ırmak geçen, en ilkel tarımla bile yılda en azı 2 kez ürün alınabilecek toprakların, çevreye ve tarıma zarar verecek sanayiye tahsislerle yok edilecek olmasını akıl dışı buluyor, nesillere ihanet olarak değerlendiriyoruz.

Vadi sanayiye tahsis edilebilir, ama hangi sanayiye?

Cevabı aramaya gerek yok. toprak her mevsim, hem de haykırırcasına bizlere anlatıyor; akıllı olun, yarınlarda açlık çekmek, varlığınızı sürdürmek istiyorsanız, beni tarıma, tarım sanayisine açın diyor. Bizler bu haykırışı yıllardır dile getiriyoruz ama anlamak istemeyenler, günlük çıkarlar peşinde koşan, yarınları düşünmeyenler maalesef felaketler yaşatacak yanlışlarında ısrar ediyorlar.

Ortasından ırmak akan tabiat harikası, nadir bulunacak bu topraklar tarım sanayisine açılsa en azı 20 milyon insanımızı besleyebilecek topraklarımız, maalesef tarıma değil de, çevre, hava ve su kirliliği yaratacak, ekolojiyi bozacak çeşitli sanayiye tahsis ediliyor.

Sanayi tesisleri her tarafta yapılabilir.

Neden çevredeki kıraç, tarım yapılamayacak alanlar tahsis edilmiyor, sanayinin oralara kurulması kararı alınmıyor da, ülkemizin ve ulusumuzun bekası tarım alanlarımız sanayiye tahsis edilerek yok edilmeye çalışılıyor?

Nedeni açık değil mi; şirketler, hafriyat ve istinat duvarları bile gerekmeyecek düz arazide çok işyerlerini ucuza kuracaklar, işleri için gereken suyu çok az maliyetle ırmaktan çekecekler, atıklarını, zehirli sularını ırmağa atacaklar.

Şirket ağaları ve ortakları; havası, suyu, çevresi temiz yerlerde yaşamlarını keyifle sürdürürken, çalışanları da dahil tüm çevre halkını yaşanmazlığa itilecekler.

Çevre halkı ve çalışanlar giderek çeşitli hastalıklara yakalanacak, tedavi olmak için ilaç şirketlerine büyük paralar ödeyecekler. Hayatları kararacağı gibi, sonraki nesillerinin de hayatları kararacak.

Sonra da ağalar, besledikleri yaygaracılarla bütün bu olanları kaderimizmiş, alın yazımızmış gibi hepimize yutturmaya, kabule çalışacaklar. Uyanık olalım, bu tür tuzaklara düşmeyelim,

Tarım topraklarının tarım dışı sanayiye tahsisin; akılla, mantıkla izahı olamaz. Olsa olsa, çıkarları peşinde koşanların ülkemize, milletimize ve gelecek nesillere ihaneti olarak izah edilebilir.

Bu yanlışlıklara şimdiden karşı çıkmak, eşsiz tarım topraklarının sadece tarım sanayisine tahsisini istemek yurdunu, ulusunu sevenlerin asli görevidir.

Filyos Vadisi ve etki alanlarında yaşayanlara sesleniyoruz; çok geç olmadan, hayatımız ve gelecek nesillerimizin hayatı karartılmadan, yarınlarınız tarım topraklarımıza sahip çıkalım.

"Kentimizin sakini değil, sahibi olalım."