Bu tür davalar, tasarrufun iptali davası olarak isimlendirilmektedir.

Tasarrufun İptali Davası Nedir?

Tasarrufun iptali davasının temel amacı, borçlunun haciz ya da iflas öncesinde gerçekleştirdiği ve yasal olarak geçerli olan tasarruf işlemleri aracılığıyla mal varlığından çıkardığı değerlerin, sanki hala borçlunun malıymış gibi alacaklıların yararına kullanılmasını sağlamak üzere düzenlenmiştir.

Her bir alacaklı, eğer borçlunun mal varlığından alacaklarını tahsil edememişse, tasarrufun iptali davası açabilir. Alacak, borçlunun tasarruf işleminin iptal edilmesi gerektiren tasarrufunu takiben doğmuşsa bile, ilgili alacaklı için de tasarrufun iptali davasını açma imkanı bulunmaktadır. Bu süreçte alacaklının haklarının etkin bir şekilde korunabilmesi için uzman bir Ankara icra avukatından hukuki destek alınması önerilmektedir.

Tasarrufun İptali Davasının Şartları

Tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için belirli şartların karşılanması gerekmektedir:

●       Davacı, yani dava açacak olan kişinin, davalı konumundaki borçluya karşı gerçek bir alacak sahibi olması gerekmektedir.

●       Davanın açılabilmesi için, icra dosyasının borçlu açısından kesinleşmiş olması şarttır.

●       İptal edilecek tasarruf işleminin, borcun doğduğu andan itibaren gerçekleştirilmiş olması gerekir.

●       Ayrıca, alacaklının elinde, alacağını tamamen veya kısmen tahsil edemediğini kanıtlayan geçici ya da kesin aciz belgesinin bulunması zorunludur.

Bu şartlar, mahkeme tarafından kendiliğinden değerlendirilmektedir.

Tasarrufun İptali Davası Nasıl Açılır?

Haciz yolu ile gerçekleşen takipte, alacaklısı tarafından haciz sonrası alacağının tamamını veya bir kısmını alamamış ise, bu durumda tasarrufun iptali davasını açma hakkına sahiptir. Bu dava için, her dava türünde olduğu gibi genel dava şartları yanında, özel olarak bir dava şartı daha aranmaktadır.

Ankara Raf Sistemleri Hizmeti Ankara Raf Sistemleri Hizmeti

Haciz yoluyla tasarrufun iptali davasını açabilmek için, alacaklının elinde, alacağını tamamen veya kısmen alamadığını kanıtlayan kesin veya geçici borç ödememe belgesinin bulunması gerekmektedir.

İflas durumunda ise, tasarrufun iptali davasının açılması genellikle iflas idaresi tarafından yapılır. İflas idaresi bu davayı açmak istemezse, dava açma hakkı alacaklılara geçebilir.

Tasarrufun İptali Davasında Taraflar

Bu dava türünde davacı, icra takibi yoluyla alacağını tahsil edemeyen ve elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklıdır. Borçluyu alacaklılardan kaçırmak amacıyla hareket eden borçlu, davalı konumundadır. Ayrıca, tasarruf işlemine konu olan malın üçüncü kişi tarafından elde edilmiş olması durumunda, bu üçüncü kişi de davalı olarak davaya dahil edilir.

Tasarrufun İptali Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Tasarrufun iptali davası için yetkili mahkeme, borçlu ve üçüncü kişinin aynı yerde ikamet etmeleri durumunda, bu ikisinin ortak yerleşim yerindeki mahkeme olur. Yerleşim yerleri farklı ise, dava her iki yerleşim yerinden birinde açılabilir. Görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.

Tasarrufun İptali Davasında Hak Düşürücü Süre

Tasarrufun iptali davası, iptal edilecek tasarruf işleminin gerçekleştirildiği tarihten itibaren beş yıl içinde açılmalıdır. Bu süre geçirildiği takdirde, dava açma hakkı düşer ve bu durum mahkeme tarafından re'sen gözetilir.

Tasarrufun İptali Davasında Yargılama Usulü

Mahkeme, tasarrufun iptali davasını basit yargılama usulü çerçevesinde inceler ve karar bağlar. Davacının iddialarını kanıtlaması zor olabileceğinden, hakim serbest takdir hakkını kullanarak, kanunun öngördüğü karineleri dikkate alarak karar verir. Hakim, her türlü delili dikkate alarak hüküm verebilir.

Tasarrufun İptali Davasında Verilen Kararın İcrası

Davayı kazanan alacaklı, dava konusu olan mal, alacak veya hak üzerinden borçlunun malıymış gibi takip yapma hakkına sahip olur. İptal kararı, yalnızca davayı kazanan alacaklı açısından geçerlidir ve dava konusu malın mülkiyeti davalı üçüncü kişide kalmaya devam eder.

Tasarrufun İptali Davasında Vekalet Ücreti Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi?

Tasarrufun iptali davası, hukuki özelliği gereği, dava konusu olan mal, alacak ve hakların mülkiyetine ilişkin bir dava olmaktan ziyade, kişisel bir dava niteliği taşımaktadır. Bu sebeple, mahkeme kararı kesinleşmeden önce bile, vekalet ücretinin icra yoluyla tahsili mümkündür.

Tasarrufun İptali Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Daha önce de belirtildiği üzere, tasarrufun iptali davaları, Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde görülmek üzere açılmaktadır.

Hangi Tasarruflar İptali Tabidir?

Borçlunun iptale tabi tasarrufları, İcra ve İflas Kanunu'nun 278. ile 280. maddeleri arasında belirtilmiş olup, üç ana grup altında toplanmıştır. Tasarruf işlemleri, borçlunun üçüncü kişilerle gerçekleştirdiği malvarlığı değerlerini başkalarına aktarma eylemleridir. Bununla birlikte, borç yaratıcı işlemler olan taahhüt işlemleri, tasarrufun iptali davasının konusu olamaz.

Bu çerçevede, borçlunun malını satması ve bu satışa dayanarak üçüncü bir kişiye devir işlemi gerçekleştirmesi tasarruf işlemi sayılarak, tasarrufun iptali davasının konusu olabilir. Ancak, borçlunun üçüncü bir kişiye mal devri vaadi, bir taahhüt işlemi olarak kabul edildiğinden, bu durum tasarrufun iptali davasına konu edilemez.

●       İvazsız Tasarruflar

İcra ve İflas Kanunu'nun 278. maddesi uyarınca, genel olarak, haciz, aciz veya iflas durumlarında yapılan ve karşılıksız gerçekleştirilen tüm bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar, belirli bir süre dahilinde iptale tabi tutulmuştur. Bu süre, haciz veya aciz, iflas durumlarından önceki iki yıllık dönemi kapsar.

●       Aciz Halinde Yapılan Tasarruflar

İcra ve İflas Kanunu'nun 279. maddesinde tanımlanan ve borç ödeme güçlüğü içindeki borçlunun, haciz veya mal bulunamaması nedeniyle aciz veya iflas durumlarından önceki bir yıl içerisinde gerçekleştirdiği tasarruflar, iptale tabi tutulmuştur.

●       Zarar Verme Kastıyla Yapılan Tasarruflar

İcra ve İflas Kanunu'nun 280. maddesi, malvarlığı borçlarını karşılamaya yetmeyen borçlunun, alacaklılarına zarar verme amacıyla yaptığı tüm işlemlerin, belirli koşullar altında iptale tabi olabileceğini düzenlemektedir. Bu tür tasarrufların iptal edilebilmesi için, işlemi yapan üçüncü kişinin, borçlunun mali durumunu ve zarar verme niyetini bilmesi veya bilmesi gereken açık belirtilerin varlığı gerekir.

Tasarrufun İptali Davası Nasıl Düşer?

Tasarrufun iptali davası, iptale konu tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra düşer. Bu süre hak düşürücü bir süredir ve davanın açılması için belirlenen son tarihi ifade eder.

Tasarrufun İptali Davasının Sonuçları

Tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklı açısından, iptal kararı sonrasında, dava konusu mal, alacak veya hak, borçlunun malvarlığına geri dönmez; ancak, davalı konumundaki üçüncü kişi, malın sahibi olarak kalmaya devam eder. İptal edilen tasarruf, yalnızca davayı kazanan alacaklıya karşı hükümsüzdür ve alacaklı, sanki tasarruf konusu mal hâlâ borçlunun mülkiyetindeymiş gibi üzerinde takip hakkını kullanabilir.

Kaynak: Haber Merkezi