Economim.com yazarı Vahap Munyar’ın Zonguldak’taki kömür madenciliği ile ilgili yazdığı makalesi şöyle: “Eren Holding, 2010’da faaliyete geçen Çatalağzı’ndaki termik santral yatırımından 4-5 yıl kadar önce Zonguldak’ta bir taş kömürü sahası ihalesine girdi.

Eren Holding, ihaleye girmeden önce Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) başvurdu:

Bu ihaleye girmeyi planlıyoruz. Ancak, ihale öncesi rezervi detaylı kontrol etmek isteriz. İzin verir misiniz?

Olumsuz yanıt verildi:

Elimizde MTA’nın ve bizim rezerv tespitlerimiz var. Bu çalışmalar, ihaleye çıkardığımız sahada 20 milyon tonluk kömür rezervi olduğunu gösteriyor.

Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, ekibiyle son bir durum değerlendirmesi yapıp ihaleye girme kararı aldı. İhaleyi hazanınca da öncelikle Almanya’dan uzmanlarla anlaşıp rezerv belirleyici sondaj yaptırdı.

Sonuç, TTK’nın elindeki verilerle uyuşmadı:

Buradaki rezerv 4 milyon tonu pek aşmaz.

Ayrıca bu sahanın üzerinde kamu binaları, konutlar var. En küçük olasılık da olsa, siz burada kömür çıkarırken o binalar zarar görürse başınız derde girer.

Eskilerin kaldırılmaması bile konuya ne derece yaklaşıldığının örneğidir Eskilerin kaldırılmaması bile konuya ne derece yaklaşıldığının örneğidir

Eren, Alman uzmanların hazırladığı raporu TTK yönetimine sundu. TTK yönetiminden şu yanıt geldi:

Birincisi, rezerv konusunda biz elimizdeki raporları esas alırız.

İkincisi, zarar görme ihtimalinden söz ettiğiniz binalar bizim açımızdan sorun değil.

Eren, binalarla ilgili verilen yanıta şaşırdı:

Neden?

Binalar TTK yönetiminin umurunda değildi:

Çünkü, orası TTK’ye ait bir alan. Üzerine yapılmış binalar kaçak. Dolayısıyla zarar görmesi de bizi ilgilendirmez.

Eren, TTK yönetimiyle tartışmaya girmek yerine ihaleden çekilme kararını bildirdi:

Bu durumda biz o sahada çalışmak istemeyiz. Hem rezerv yetersiz hem de uzmanların risk uyarısı bizi tedirgin etti. İhaleden çekiliyoruz. Sahayı iade ediyoruz.

TTK, çekilme kuralını anımsattı:

Siz bilirsiniz. Ancak, teminatınız yanar.

TTK teminatı yaktı. Yani, aldığı teminat mektubunu nakde çevirip parayı kasasına koydu. Eren Holding bu karara itiraz için mahkemenin yolunu tuttu. Mahkeme kararı Ahmet Eren’i hayrete düşürdü:

Basiretli tüccar gibi davranmamışsınız. Teminatın yanması doğru karar.

Ahmet Eren, bu olayı bir seyahat sırasında 2014 yılında anlatmış ve eklemişti:

Sonuçta orada 2 milyon dolar zararımız oldu. O haliyle söz konusu kömür madenini işletemezdik.

Kasım 2014’te bu konuda yazdığım yazıyı Zonguldak’taki “Ekonomi Zirvesi” kapsamında yönettiğimi panelde Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Demir’i dinlerken anımsadım.

Demir, Zonguldak’ta kömür madenciliğinin 180 yıl önceye uzandığının altını çizdi:

Gün oldu, 40 bin kişi kömür madeninde çalıştı. Zonguldak, o dönemde başka illerden göç aldı. Şimdi kömür eksi 650 metreden çıkıyor. Bu da hem işi zorlaştırıyor hem de maliyeti artırıyor.

Kömür madeninde çalışanların sayısının 10 binin bile altına düştüğüne dikkat çekti:

Biz de Zonguldak’ın yönünü sanayi yatırımlarına doğru çevirdik. Marmara Bölgesi yatırımlarla adeta dolup taşmış durumda. Marmara’dan taşan yatırımlardan pay almak istiyoruz.

Filyos Limanı’nın da açılmasıyla Zonguldak ve çevresinin yatırımcılar için cazibesinin artacağını savundu:

Kömür rezervinin azalmasıyla kaybettiğimiz 30 bin istihdamı sanayi yatırımları ile yeniden devreye almamız mümkün olabilir.

Zonguldak, Marmara Bölgesi’nden “taşan” sanayi yatırımlarının yeni adreslerinden biri olur mu?

Kaynak: Haber Merkezi