Kılıçdaroğlu;
´´9 Ocak 2013 tarihinde bir genelge yayımlanıyor ve ´Kimin maaşında haciz var, tespit edeceğiz. Uyarı göndereceğiz, (borcunu öde) diye.
Ödemez ise işine son vereceğiz´ deniliyor. Hangi vicdan bunu kabul eder- Kim gönüllü borçlanır, icra dairelerine düşer- Sen o işçiye adam gibi para verdin mi-?
Hayatını ortaya koyuyor.
Sen genelge yayımlıyor ve ´Borcun var, icralıksın. Borcunu kapat yoksa işine son veririm.´ Bari idam sehpası kursaydın.
Bu AKP´nin anlayışıdır.
Hangi demokraside böyle bir genelge yayımlanır?
İnsan hakları denen bir kavram var.
Hukukun üstünlüğü denen kavram var.
´Ya borcunu kapat ya işine son vereceğim...´ O işçinin ailesi, çoluk çocuğu yok mu?
Nasıl böyle bir genelge yayımlarsınız?
Bu genelge demokrasimizin yüz karasıdır.
Sendikalara söylüyorum.
Sıcak koltuklarında oturup Mercedese binen sendika ağalarına söylüyorum.
Sabah akşam AKP şakşakçılığı yapan o sendikalara söylüyorum: İşçilerin haklarına siz sahip çıkamazsınız. O koltuklarınızdan ayrılın. Çağdaş bir ülkede böyle genelge olmaz. Beyler koltuklarında oturuyor. CHP iktidarında o sendika ağalarına hesap sormak benim boynumun borcu olacak.´´
Olayın ardından Genel Maden İşçileri Sendikası ile Ankara Barosu sert şekilde yanıt vermiş, ancak Türk-İş başta olmak üzere pek çok sendika sessizliği korumuştu.
Editör: Pusula Gazetesi