Karadeniz Ereğli´de sokaklarda mendil satarak hayatını sürdüren eski Milli Boksör Hüseyin Ağar, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü´nün yurdundan kaçan ve bir yıldır kendisinden haber alamadığı kızının bulunması için çaldığı kapılardan cevap alamayınca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´dan yardım istedi. Hüseyin Ağar, 9 yıl Erdemirspor ve 6 yılda Türk Milli takımında boksörlük yaptı. Bakımsızlık nedeniyle verem hastası olunca çok sevdiği boksu bırakmak zorunda kaldı. 44 yaşındaki Ağar, kendisine kimse sahip
çıkmayınca sokaklarda mendil satarak ailesinin geçimini sağlamaya başladı.
HAYATI KORKU FİLMİ GİBİ
Evli ve bir çocuk babası Hüseyin Ağar´ın başına gelmedik olay kalmadı. Önce yakalandığı hastalık nedeniyle boksu bırakmak zorunda kalıp sokaklarda mendil satarak ailesine bakmaya çalışan Ağar´ın 2008 yılında 14 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi kızı H.A. biri üniversite öğrencisi iki kişi tarafından tecavüze uğradı. Tecavüz edenler tutuklanarak cezaevine gönderildi. H.A. ise utancından okulu bırakmak zorunda kaldı. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ailenin kızlarını okutacak durumu olmadığı gerekçesiyle
mahkeme kanalıyla kızın velayetini aldı. H.A. ailesinden alınmasının ardından önce Zonguldak Kız Yetiştirme Yurdu´na daha sonra Eskişehir Kız Yetiştirme Yurdu´na alındı.
DEVLET KIZIMA SAHİP ÇIKAMADI
14 yaşındaki kızının yurtta kalmak istemediğini ve kaçacağını söylediğini ifade eden baba Hüseyin Ağar, şöyle konuştu: "Kızım bizi telefonla arayıp "Beni burdan alın. Yurtta kalmak istemiyorum. Beni buradan almazsanız kaçarım´ dedi. Bize yurtta sürekli baskı gördüğünü, sürekli cezalandırıldığını söylüyordu. Kızım yaşadığı olaylar nedeniyle bunalıma girdi, psikolojisi bozuldu. Yurttan kaçıp eve geldi. Evde 2 gün kaldı. Kendisini tekrar yurda dönmesi için ikna etmeye çalıştık ancak yurtta çok baskı
gördüğünü ve kendisini bir daha yurda gönderdikleri takdirde kaçacağını söylüyordu. Bir gece bizim haberimiz yokken evden ayrılmış. Sabah kalktığımızda yoktu. Kızımın evden kaçtığını yetkililere bildirdik. Ama bir yıldır kendisinden haber alamıyoruz. Bizden velayeti alan devlet kızıma sahip çıkamadı"
ÇALMADIĞIMIZ KAPI KALMADI
Kızının bulunması için gidebileceği bütün akrabalarını aradığını, bakmadığı yer kalmadığını söyleyen Ağar, şunları söyledi: "Kızımızın evden kaçtığını yetkililere haber verdik. Ama şu ana kadar hiçbir sonuç alamadık. Devlet bizden kızımızı bakamayacağımız için aldı ama sahip çıkamadı. Ben kızımın kötü yola düşmesinden endişe ediyorum. Başına kötü bir olay gelmesinden endişe ediyorum. Ve bir an önce bulunmasını istiyorum. Bulunduğu takdirde de velayetinin tekrar bize verilmesini istiyorum"
BAŞBAKAN´A MEKTUP YAZDI
Kızının bulunması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´a mektup yazdığını söyleyen Ağar, sözlerine şöyle devam etti: "Çalmadığım kapı kalmadı. Kapılar hep yüzümüze kapatıldı. Sonuç alamadım. Devlet kızıma sahip çıkamadı. Bu işte sorumluluğu bulunanlardan şikayetçiyim. Arkamız olmadığı için, fakir olduğumuz için kimse bize sahip çıkmıyor. Son ümidim Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan. Kendisinin bize sahip çıkmasını ve kızımın bulunması için yardım etmesini istiyorum. Başbakanımız isterse kızım mutlaka
bulunur. Şimdi Başbakanımızdan gelecek cevabı bekliyorum"
ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURACAĞIM
Başından geçen olaylar ve sorumlu kişiler hakkında dava açmak için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne gitmeyi planladığını ancak 12 Eylül referandumundan sonra Anayasa Mahkemesi´nin aynı işlevi göreceğinden dolayı beklediğini söyleyen Ağar "Referandumdaki değişiklik yasalaşınca hemen Anayasa Mahkemesi´ne başvurup hakkımı arayacağım" şeklinde konuştu.
Editör: Pusula Gazetesi